تندە جانم جاندە جاناڭمدر اللە هو دیەڭ
دیدە صیرّم سردە سبحانمدر اللە هو دیەڭ
Niyazi-i Mısrî
Hanımlar Rehberi
"Bir ticaret yapmadım, nakd-i ömür oldu heba,
Yola geldim; lâkin göçmüş cümle kervan bî-haber...
Ağlayıp nalân edip, düştüm yola, tenha garip,
Dîde giryan, sîne biryan, akıl hayran bîhaber."
O vakit gurbette idim. Me'yusâne bir
Hanımlar Rehberi
Sayfa 33 - RnkKitabı okuyor
Bir zaman gençlik gecesinin uykusundan ihtiyarlık sabahıyla uyandığım vakit kendime baktım; vücûdum kabir tarafına bir inişten koşar gibi gidiyor. Niyazi-i Mısrî'nin:
"Günde bir taşı binâ-yı ömrümün düştü yere;
Can yatar gafil, binası oldu viran bî-haber."
Hanımlar Rehberi
Sayfa 30 - RnkKitabı okuyor
Hak ilminde bu alem bir nüsha imiş ancak
Ol nüshada bu adem bir nokta imiş ancak
Ol noktanın içinde gizli nice bin derya
Bu alem o deryadan bir katre imiş ancak
Ademliğin her kim bulduysa odur adem
Yohsa görünen suret bir gölge imiş ancak
Niyazi Mısri
kimseye ta‘n etmeğe hîç dilimiz yokdur bizim
lâ-mekândan gelmişiz biz ilimiz yokdur bizim
bu fenâ gülzâra hergiz meylimiz yokdur bizim
her seher bülbül gibi nâlân olan anlar bizi
Sayfa 553 - ta‘n: kınamak,
yermek.
Gözün lezzeti, sûretlerin güzelliklerine bakmasıyken kulağın lezzeti ise nağmeler ve hoş sesleri işitmesindedir. Aynı şekilde kalbin lezzeti de -ki bu onun özelliğidir- durumları bilmesidir. Bilmek (marifet) onun gıdasıdır. Gıda ise sevilen ve istenilendir.
Bilmelisin ki insanlığın mutluluğu Allah Teâlâ'yı bilmesindedir. Allah'ı bilmesi, lezzet ve rahatların en üst derecesidir.
Sayfa 21Kitabı okuyor
Sen kemik ve kıldan değil düşünceden müteşekkilsin!
Şayet düşüncen gül ise gülsün, diken ise baştan ayağa dikensin!
Sayfa 19Kitabı okuyor
Karanlık ise kalbi cehalet ile kararmış, her şeyi eksik gören ve herkeste kusur arayan cahil kimse gibidir. Cahil hangi şeye baksa, cehaletinin karanlığı ve kusuru o şeye yansır. O şeye bakar ve ne olursa olsun onu kusur ve eksikliklerle dolu olarak görür. Bu gariban kusur ve eksikliğin kendisinden yansıdığını bilmez.
Sayfa 10Kitabı okuyor
Güneş, her şeyi olduğu hâl üzere gören, Allah'ı bilen ve muvahhit olan mümin gibidir. Bütün her şeyi irfanının, tevhidinin, imanının ve tanıklığının nuruyla "O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlık yoktur. Fakat siz onların tesbihlerini anlayamazsınız." (17/44) ayetini şahit tutarak görür ve müşâhede ederler.
Sayfa 9Kitabı okuyor
günâhına nedâmet kıl
bu nefsine melâmet kıl
dün ü gün gel ferâgat kıl
hevâdan ermesin elvân
Sayfa 584 - TDV Yayınları / Nasîhat-nâme
her işde emrini gözle
yürekde aşkını gizle
resûlün izini izle
kim oldur derdine dermân
Sayfa 578 - TDV Yayınları / Nasîhat-nâme
ben sanırdım âlem içre bana hîç yâr kalmadı
ben beni terk eyledim gördüm ki ağyâr kalmadı
Sayfa 555 - TDV Yayınları
dünya vü ukbâyı ta‘mîr eylemekden geçmişiz
her tarafdan yıkılıp vîrân olan anlar bizi
Sayfa 554 - TDV Yayınları
kassâb elinde koyunum
yâ o beni ya ben onu
cellâd önünde boyunum
yâ o beni yâ ben onu
Sayfa 548 - TDV Yayınları
zuhûr-ı kâinâtın madenisin yâ Resûlallâh
rumûz-ı küntü kenz'in* mahzenisin yâ Resûlallâh
Sayfa 527 - *ben gizli bir hazine idim, istedim ki bilineyim, halkı bu bilinme
sevgisiyle yarattım.. /Hadîs-i kudsî