Bugün iki misafir ağırlıyorum bu sınıfta :)
-Keşke bende senin öğrencin olsaydım anne. -Niye kızım benim sınıftaki kurallarım çok katı gördün ama onlar laf dinlemiyor orası ayrı. -Bende onun için öğrencin olmak istedim ya anne bağıramıyorsun da sinirden çatlıyorsun, ama evde öyle mi hele bir dinlemeyelim senin sözünü..... diye devam etti ne kadar büyük derdi varmış evladımın sanırsın ipe asıyorum dinlemeyince bana he hehe yapıyor yine bildiğini yapıyor.🤦🏻
Evli oldukları, bir yatağı paylaştıkları, birbirlerine dokunmak için başka çok fırsatları olduğu halde, bunu niye şimdi beni yanımda yapıyorlardı? Not: Ben de bunu çok sorgulardım, insan sevince alışıyor ve kendini kısıtlamak istemiyor :)) ama tabiki dikkat etmek gerekir :))
Sayfa 294 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Birinin bunu yapması gerek ama o niye ben olayım?" ifadesi ile "...o niye ben olmayayım?" ifadesi arasında yüzlerce yıllık ahlaki evrim yatıyor.
·
Puan vermedi
Ana’nın Gözünden Gördüklerim
Rus devriminin arka planını Ana’nın zihninden takip ederken, insanın psikolojik ve sosyolojik hallerine de uyanıyorsunuz. Ucunda cennet de olmadıktan sonra bu insanlar kendilerini niye feda eder hayatlarını nasıl hiçe sayarlar? Fakirliğin ama ama en çok da umutsuzluğun kırdığı yaşamlar kısa, sert ve zor. İçkinin insanların hayatlarına neler yapabileceği her daim uyuşuk gezip mahvettikleri hayatlar sadece kendilerininki değil. İçki yasağını da daha iyi anlıyor insan. Yaşamı anlamlı kılmak için,yüce bir hedef uğruna yaşamak ve can vermek. Etrafında olan bitene hatta kendi yaşamına bile gereken özeni göstermeden bir hayvan ya da bir bitki gibi yaşamayı ve içindeki boşlukla ölmeyi seçebilir insan. Yüce bir amaç için yaşamak, kısa da olsa dolu dolu, insan olmanın mutluluğunu hissederek yaşamak da bir başka seçim. Başkaları için feda etmek kendini , karşılık beklemeksizin, onlar daha iyi yaşasınlar diye. Ve canım yavrularım diyen bir anada merhametin ve şefkatin sonsuzluğu.
Ana
AnaMaksim Gorki · Evrensel Basım Yayın · 201628,5bin okunma
Neymiş efendim "Aklındakiyle yaşarsın, yanındakiyle ölürsün" aklındaki yanında değilse tek öl daha iyi. Niye milletin vebaline giriyorsunuz,yıllarca her şeyine koşacak edecek ama sana hiçbir faydası olmayan aklındakiyle yaşayacaksın. Bu ihaneti devlet içindeki hainler bile yapmaz. Milleti oyalamayın. Benim yanımda olmayan aklımda da olamaz, kıymet bilen ölüm de olsa sonunda yanınızda olurdu ama onu anlayacak kafa yok millette.
Eşkiya
Baran: bana niye ihanet ettin Berfo? Berfo: ihanet haa. demek sen benim yaptıklarıma ihanet diyorsun ha? peki, iyi öyle olsun. şimdi ben sana şöyle desem; ben bunları yaptım, çünkü âşıktım ben, yani vurulmuştum, ölüyordum aşkımdan. bunun üzerine kim bana ne diyebilir ha? ihanet mi? aşkım için yaptım ulann! ahlaksızlık mı? evet yaptım. ben en yakın arkadaşımı seni jandarmaya ihbar etmiş adamım. sen yapabilir miydin benim yaptığımı? haaa? en sevgili arkadaşına ihanet edebilir miydin? onu jandarmaya ihbar edebilir miydin? arkadaşının altınlarını çalabilir miydin? o altınlarla arkadaşının sevdiği kadını anasından babasından satın alabilir miydin? arkadaşını ölüme gönderebilir miydin? ama ben yaptım. aşkım için… şimdi söyle bana; hangimizin aşkı keje’ye daha büyük haa? hangimizin? hangimiz keje için böyle büyük bir günaha girmeyi göze alabildik? ben bu aşk için cehennemde yanmaya hazırım. Ya Sen? EŞKİYA (1996) 🎬 youtu.be/MMvgpwXbO5k?si=...
Reklam
Aklıma Cyrano'nun hikâyesi geliyor.
Hani, "Niye söylemedin o mektupları senin yazdığını?" diye çırpınır ya Roxane. Cyrone ise O'na, savaşta ölen nişanlısını hatırlatarak cevap verir: "Yazı benim ama üzerindeki kan onun."
DİASPORADA BU İŞTEN PARA KAZANANLAR VAR
1915 olayları hakkında bilen bilmeyen konuşuyor. Türkiye'de bir adet vardır, entelektüel, demokrat görünmek için, havasını atabilmek için memlekete küfretmek şarttır. Diasporanın isteği 'soykırım yaptırdık' dedirtmektir. 1915 olayları çok acı hadiselerdir. Bir mecburiyetten yapılmıştır. Devlet başka çare bulamamıştır. 19. yüzyıldan
Bilirim kibirlisiniz, 'Tavşan dağa küsmüş...' atasözünü hatırlatırsınız. Kibirli değilim ama benim de bildiğim bir atasözü var, 'İnsan sevdiğine küser' derler, size niye küseyim ki?
Reklam
Eski sevgiliyle arkadaş kalınır mı sizce?
Niye her şeyi unutup iki eski sevgili, iki arkadaş gibi konuşamıyoruz diyorsun ya. Yapamayız işte onu, yapamıyoruz. Sen normal normal konuşursun ama benim içim titrer sesini duyunca, anlattıklarını bile dinleyemem. Çünkü ben o esnada seni hala çok seviyor olurum. Bir taraftan da artık arkadaş olduğumuz için bu durumu saklamaya çalışırım. Tabii bunu da beceremem. Oynamaya çalıştığım bu rezil oyun sinirlendirir sonra beni. Saçma sapan bir sebeple kavga çıkarıp bağırmaya başlarım. Sen şaşırmış gibi yaparsın çünkü sen çok akıllısın. Ben değilim.
Boş vermek öperken, severken boş vermek sevmelere Sulardan ürpermek gibi dokununca Ya da ben kimi sarmışım böyle kollarımla Kime söz vermişim, biraz da unutmak gibi Denir mi, ama hiç denir mi iş edinmişim ben İş edinmişim öyle kimsesizliği Kendimi saymazsam - hem niye sayacakmışım kendimi Konuşmak? konuşuyorum; alışmak? evet alışıyorum da Süresiz, dıştan ve yaşamsız resimler gibi.
Sayfa 160 - YKY
karşımdaki insan hakkında daha önceki konuşmamızda öğrendiğim bir detayın, duyan herkesin aklında kalacak bir şey mi olduğuna yoksa benim gereksiz bilgileri net bir şekilde arşivleyen hafızam yüzünden mi hatırladığıma emin olamadığım için, bu bunu niye hatırlıyor diye işkillenmesin diye hatırlamamış gibi yapmak çok sinsice bir tavır gibi geliyor ama bundan vazgeçemiyorum
Vay be! Ülkemizde ne çok âlim varmış da bizim haberimiz yokmuş. Bir konu üzerinde ne güzel fetva veriyor çat diye! Vay be büyük adam vesselam (!) . . Ben ilim öğrendikçe(ki ömür boyu inşallah hep öğrenci kalmak istiyorum) bir konu hakkında ağzımı açamıyorum. Konuşasım geliyor, farklı alimlerin fikirleri geliyor, daha geniş bakış açıları var ve