Seni kitap okuyan insanlarla tanıştıracağım. Hayat ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer.
Bazı kitaplar vardır, okuduktan sonra hayatınızda boşluk bırakır. O boşluk hiç dolmaz...
Pekâlâ, aslında bir bakıma Jack London'ın yazdığı bu eser otobiyografik bir eserdir diyebiliriz. Jack London, Martin Eden'dir. Martin
Burada 0 takip edip 1000 takipçisi olan profiller ya da çok az takip edip 100 katı takipçisi olanlar var. Profile girince ceketinizin önünü ilikleyip giriyorsunuz. Özel bir mülk orası. Herkes onları konuşuyor. Bunca çaba sarf edip takipçi kasmışlar. Sempozyumlarda konuşmalar yapıyorlar. Takipçi kasmanın şifrelerini anlatıyorlar. Meclise gidip halkın sorunlarını aktarıyorlar. Kitleleri çok büyük. Bir amaçları var. Yoksa niye bunca insan onların arkasından gelsin? Uzaylılar dünyaya geldiğinde elçi olarak onlar gidiyorlar. Dünyayı en iyi onlar anlamışlar. Yoksa nasıl bu kadar takipçileri olabilir? Neden takip etsin insanlar onları? Bir ışık görüyorlar. Ben bu profilden bir şeyler öğrenirim diyorlar. Benim dertlerime derman olur diyorlar.
Neyse daha fazla abartmaya üşendim :D
Yani demem o ki büyük istisnalar dışında böyle yapanların alayı hunharca takip edip, belli bir sayıya ulaştıktan sonra geri takipten çıkıyorlar. Hepimizin bildiği bir gerçek bu. Yöntemi tamamen bu. Ama siz yine onlara bunu çaktırmayın. Cool onlar. Bakın coollar 155'i ararun :D
Mahsun olma Burma, sevin!
Medeniyet getireceğiz sana,
Ölmez veya kör olmazsan göreceksin!
Medeniyet dediysek sizi medenileştireceğiz demedik. Medeni insanları göreceksin, onlara hizmet ederken…
Kulüpte biz briç oynarken hizmet için sizi içeri çağırırsak o zaman göreceksin. Gramafon sesi gelecek kulağınıza, medeniyetle tanışacaksın. Ya da
KIRLANGICIN ÖYKÜSÜ
Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş.
Penceresinin önüne konmuş,
bütün cesaretini toplamış,
röfleli tüylerini kabartmış,
güzel durduğuna ikna olduktan sonra
küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş.
Korkuyorum ama üstümü örtme.
Karanlıktayım yüzünü dönme.
Düştüğümde bir ışık istedim,
Bir sıcak gülüşe muhtacım anne.
Kendimi çok çaresiz hissediyorum, niye ?
Bu ben ben değilim sanki,
Sorguluyorum her nefeste,
Acizken bile daha acizim anne.
Koca dünya da tek başıma gibiyim sanki.
Uyanıp gülüyorum ne yaptığımı bilircesine.
Bana sevmeyi anlatsana,
Ruhum bedenim de hapiste,
Korkularım ardında ahire göçmesin anne...
Ben kimim? Niçin buradayım? Yapmak istediğim şey bu mu? Çoğu zaman bu üç soruyu sormadan kocaman bir hayatı yaşar gideriz. Önümüze bir hedef koyarlar ve koşturur dururuz, çoğu zaman niye olduğunu bilmeden...
John Lennon ( bir İngiliz saz ustası ) " Hayat biz başka şeyler planlamakla meşgulken olagelen şeylerdir." diyor.
Bir gün bakarsınız uzun sandığınız koca bir hayat geçip gidivermiş.