48 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
2022 Okuma Listesi - 31. Kitap Yaratma Tehlikesi - Albert Camus Albert Camus’nün Alper Bakım çevirisiyle Can Yayınlarından çıkmış Yaratma Tehlikesi adındaki kısacık kitap 2022 okumalarımın arasındaydı. Elimdeki Nisan 2021’de yapılan ilk baskısı. Açıkçası kitabı iki kez satın aldım. İlkini defalarca okuduğum için paramparça olmuştu. Yazarın
Yaratma Tehlikesi
Yaratma TehlikesiAlbert Camus · Can Yayınları · 2021728 okunma
Karmaşadan nefret ediyorum sadeeeeee sadeeeeee
Orhan Pamuk'un Nobel Ödülü Konuşması: "Hep gidilecek bir yer varmış ve oraya —tıpkı bir rüyadaki gibi— bir türlü gidemiyormuşum duygusundan kurtulmak için yazıyorum. Bir türlü mutlu olamadığım için yazıyorum. Mutlu olmak için yazıyorum."
Reklam
Aradan geçen elli yılda devletler insan hakları adına, ahlak değil yasalar mecbur kıldığı için yapılanların ötesinde hiçbir şey yapmış gibi görünmüyorlar. Dünyanın her yanında adaletsizlikler katlanarak çoğalıyor, esitsizlikler giderek kötüleşiyor, cehalet artıyor, sefalet daha da yayılıyor. Şizofreniden mustarip insanlık bir gezegendeki kayaların bileşimini incelemek üzere uzaya araçlar yollamaya çekinmezken milyonlarca insanın açlıktan ölmesini kayıtsızca kenardan izliyor. Böyle bir dönemde Mars'a ulaşmak, hemcinslerimize ulaşmaktan daha kolay.
Unutmak nihai ölümdür ve unutmamayı başarsaydık, her şeyi hafızada tutmanın mümkün olmadığını bilsek de insanların ömürlerini ve isimlerini uzatarak onlara başka bir varlık katmış olurduk.
Sayfa 50 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Varlığımız anılara bağlıdır , insanlar yaşamlarının anısı varolduğu sürece, sevenlerinin yaşamlarına anlam kattıkları sürece varlıklarını sürdürürler.
Biz böyleyiz, insan denilen bizler böyle varlıklarız ezelden beri, ümitsiz.
Reklam
Özünü keşfetmesi ötekini anlamak yoluyla gerçekleşecektir.
Sayfa 30 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Ardından gelecek başka romanlarda olduğu gibi, kadın figürü kuvvetli bir dönüşüm unsurudur, çünkü o olmasa, temsil ettiği “öteki” olmasa, yalnızca isminin baş harfiyle M. diye anılan bu kadın olmasa, H. adlı ressam, tuttuğu yoldan çıkmayacak, çıkmadığı için de gerek insan gerek sanatçı olarak kendi özünü keşfedemeyecektir. Özünü keşfetmesi ötekini anlamak yoluyla gerçekleşecektir.
Sayfa 29 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Resim yapma tarzını değiştirmeye karar verir, böylece işinin kalitesinin değişeceğine inanmaktadır. Ancak kalite her zaman niyetle doğru orantılı değildir.
Sayfa 29 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Bu alanda çalışmış olanlar geçimini çeviriden kazanmak nedir iyi bilirler. Karşılığı hakkıyla verilmeyen bir iş, pek bilinmeyen bir uğraştır, çok çalışmaya, çok iş teslim etmeye ve sonsuz bir sahura dayalıdır.
Sayfa 29 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
Benim de hayatımı etkiledi bu kararın ;) iyi ki…
Adına karşı-devrim denebilecek bu durum Kasım 1975’te gerçekleşti ve sonucunda işsiz kaldım. Böylece yazarlık yaşamamın en önemli kararını aldım: Başka bir iş aramamak ve nihayet sadece yazar olarak geçirmeyi denemek.
Sayfa 28 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Edebi yaşamma erken yaşta başladım, yirmi beş yaşındayken, ne iyi ne de kötü denebilecek bir roman yayımlamamın ardından bir sonraki kitabıma gelene kadar yirmi sene geçtiği için bazı insanlar, iyi niyetle, yazarın edebiyata aktaracağı yaşam deneyimlerini kazanmak için mi böyle senelerce suskun kaldığımı sordular. Bu soruya cevabım tabii ki hayır, yirmi yıl sonra kim ölür kim kalır hiç belli olmaz. Ömrü garantiye almışçasına, “Ben yirmi sene bekleyeyim, özenle ve ciddiyetle yazmayı sonra başlarım.” Demek saçma olur. Ben böyle düşünmedim, yaşamımın geri kalanı da plansız, projesiz, stratejisiz, belli hedeflere ulaşmak için yollar belirlemeden geçti. Elbette bu soyledigim hayat için olduğu kadar edebiyat için de geçerli.
Sayfa 28 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Çok daha az önem taşıyan, başka bir eğitimden geçmiş, hatta eğitimden pek pek geçmemiş denebilecek bir yazara. Karşınızda duran yazarı kastediyorum.
Sayfa 28 - Kırmızı Kedi Yayınevi
insanlığı bir denizmiş gibi görürüm. Bir an için bir kumsalda olduğumuzu hayal edelim: Deniz karşımızda, kıyıya peş peşe vuran dalgalar halinde bize yaklaşmakta. Ancak bu ilerleyen dalgalar -ki arkalarında deniz olmasa hareket edemezler- uçlarında, vuracakları kumsala doğru yol alan bir kopuk kahkülü taşıyorlar. Bence, denizle alakalı mecazı devam ettirecek olursak, bu dalganın taşıdığı köpük bizleriz, dalgayı ittiren deniz ise zaman, geçmişte kalan zaman, bizi taşıyan ve ileri doğru ittiren yaşanmış zaman. Uzayla deniz arasında ışık ve renkten müteşekkil bir tanrısallığa kavuşmuş olan biz insanlar, bu ışıltılı, kısa ömürlü, aniden parlayıp sönüveren beyaz köpüğün içinde, art arda gelen nesiller halinde, zaman denen tarafından taşınmaktayız.
Sayfa 26 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Yazmaya başlamadan önceki çağlarımda, bizlerin bir zamanın, bir kültürün mirasçıları olduğumuz gibi, hiç de üzgün sayılmayan bir fikre inandığımı belirtmeliyim. Eskiden kullandığım bir teşbihe tekrar başvurursam, insanlığı bir denizmiş gibi görürüm. Bir an için bir kumsalda olduğumuzu hayal edelim: Deniz karşımızda, kıyıya peş peşe vuran dalgalar halinde bize yaklaşmakta. Ancak bu ilerleyen dalgalar -ki arkalarında deniz olmasa hareket edemezler- uçlarında, vuracakları kumsala doğru yol alan bir kopuk kahkülü taşıyorlar. Bence, denizle alakalı mecazı devam ettirecek olursak, bu dalganın taşıdığı köpük bizleriz, dalgayı ittiren deniz ise zaman, geçmişte kalan zaman, bizi taşıyan ve ileri doğru ittiren yaşanmış zaman. Uzayla deniz arasında ışık ve renkten müteşekkil bir tanrısallığa kavuşmuş olan biz insanlar, bu ışıltılı, kısa ömürlü, aniden parlayıp sönüveren beyaz köpüğün içinde, art arda gelen nesiller halinde, zaman denen tarafından taşınmaktayız. Peki ya tarih bunun neresinde? Kuşkusuz tarihi dert ediyorum, ama asıl derdimin geçmiş olduğunu söylemek daha doğru olur, özellikle de kumsala vuran dalganın kaderi, zaman denen deniz tarafından ne kadar ittirse de hep zamana dönen, dönerken de bir partitürü, tabloyu, kitabı ya da devrimi beraberinde getiren insanlık. İşte bu yüzden yaşamdan konuşmayı edebiyattan konuşmaya tercih ediyorum, elbette edebiyatın yaşamın içinde olduğunu ve edebiyatı yaşama dönüştürme arzumızın daima baki kalacağını da unutmamak gerek. Ama
Sayfa 26 - Kırmızı Kedi Yayınevi
569 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.