248 syf.
10/10 puan verdi
Bir Hukuk ve İnsanlık Çıkmazı: Dava
Yıllar önce Dönüşüm’deki o yumuşak inişten(!) sonra bu romanın bana yaşattığı hissiyat; insanın kendisini havasız, basık ve sıcak bir odaya kapatmasıyla aynı.Üstelik nefes almak için bir pencere arama çabalarınız da nafile bir uğraştan fazlası değil, pencereler ya ulaşamayacağınız kadar yüksekte, ya da yorucu bir dekor içinde kaybolup
Dava
DavaFranz Kafka · Can Yayınları · 202053,9bin okunma
Harita
Önümde bitmek bilmeyen kareler. Telefon üç adım sonra sağa dönmeniz lazım diyor. O bile farkında değil tek başıma olduğumun. İspanya diyorum, orada olsaydım belki. Ya da Brezilya, aşığım Foucault Sarkacından beri. Sadece kareler var oysa. Bir de piyano sesi öteki odadan gelen. Yorganı çekiyorum yüzüme doğru. Önüme bakıyorum , bir adım daha ileri.
Reklam
Savaş'ın kahramanları onlar...
Geceleyin nöbetçilerden biri aksırdığında, diğerinin 'Çok yaşa' demesine kalmadan vuruluyordu. Şöyle: 'Haaapşuu! ' Duf! 'Çok yaşa! ' Ecel beni de ofsayda düşürdü. Kaç ölüye 'Çok yaşa' demişliğim var. Uyumazdık. Sizi mıhlamaya ant içmiş bir ordu civarda fink atarken uyumak riskli bir lüks. Ölüme en çok benze­ yen uyku, savaşta uyunandır. Biliyor musunuz ..
Uyku konusunda ne kadar sorunlu hale geldiğimizin göstergelerinden biri de, bu kriz konusunda bizi en çok uyarması gereken insanların -doktorların - lisanslarını almak için uykusuz kalmak zorunda olmaları. Tıp eğitiminin parçası olarak doktorların yirmi dört saatlik zorlu nöbetler tutmaları gerekiyor -24 adlı dizide Kiefer Suther­land'in canlandırdığı, terörist peşinde koşmaktan uyku uyuyamayan karakterden esinle "Jack Bauer çekmek" deniyor bu nöbetlere. Hastalarını tehlikeye atan bir uygulama bu. Ama uyku hakkında en bil­gili olması gereken insanların dahi akıl mantık sınırlarının ötesinde uykusuz kalmayı fetişleştirdiği bir kültür haline gelmiş durumdayız.
Sokakta illa bir şey olur. Biz, bir şeylerin ansızın olabileceği yere sokak diyoruz çünkü. Beklenmedik umutların olduğu kadar, büyük acıların da mekanıdır sokak. İnsanların pek çoğu sokakta ölür, kaybolur ya da umudu bulur. Sokakta yürümek, derdini iyi anlatanlar için dermandır. Sokak bir masala başlamaktır; öykü en sıkıcı, tekdüze haliyle akarken, birazdan, çok geçmeden bir şeyler olacağının ilk belirtisidir sokakta yürümek.
1919’daki salgında tüm askerler grip olmuştu. Ordu, askeri bir düzen içinde hapşırıyordu. Geceleyin nöbetçilerden biri aksırdığında, diğerinin ‘Çok yaşa’ demesine kalmadan vuruluyordu. Şöyle: ‘Haaapşuu!’ Duf! ‘Çok yaşa!’ Ecel beni de ofsayda düşürdü. Kaç ölüye ‘Çok yaşa’ demişliğim var. Uyumazdık. Sizi mıhlamaya ant içmiş bir ordu civarda fink atarken uyumak riskli bir lüks. Ölüme en çok benzeyen uyku, savaşta uyunandır.
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.