"Hayatlarımızdaki en büyük acı, kabul etmediğimiz hatalarımızdan gelendir - bizim asıl kimliğimizle uyuşmayan hatalardır. Bize öyle zıtlardır ki, onlara bakmaya katlananlayız. Bir vücutta iki insan oluruz, birbirine katlanamayan iki insan. Yalancı ve yalancılardan nefret eden. Hırsız ve hırsızlardan nefret eden. Bu savaşın verdiği acıya benzer başka bir acı yoktur. Bu acı, bilinç seviyemizin üzerine çıkar. Ondan kaçarız ama bizimle koşar. Nereye kaçarsak kaçalım, savaşı beraberimizde götürürüz."
“… bendeniz ne Fransızların ve ne de herhangi bir devlet-i ecnebiyenin sahâbetine tenezzül eden şahsiyetlerden değilim. Benim için en büyük nokta-i sıyânet ve memba-ı şefaat milletimin sinesidir.”
"...kendimizden çıkmadıkça kendimizi görmemizin mümkün olmadığını düşünüyorum..."
Yazar ne kadar da güzel bir noktaya değinmiș. Hayal kurmak ne kadar çok iyi de gelse bizlere, bazen göremeyiz gerçeği nedense? Kısacık ama güzel bir öykü.. İçerisinde birçok çizim de var. Keşke yirmili yaşlarımda tanışsaydım Saramoga ile... Belki ben de