Senin yüzünden haritalarda nokta büyüklüğüdeyim. bayrağı belirsiz, başkenti tanımsız, tanımayı bekleyen küçük bir afrika ülkesi gibi kalakaldım burda..
Buradaki temel nokta, bu kitabın sizi kendi keşiflerinizin başlangıç çizgisine götüreceği ve sizin olağanüstü seyler yapmanızı engelleyen hiçbir sey olmayacağını anlatmasıdır.
Daha geniş olanaklar sizin tarafınızda. Doğa bilgilerinde çok büyük boşluklar var; pek çok konuda şu an kimsenin ilgisini çekmeyen alanlar var.
Bitkiler size kayalar, topraklar, su, mineraller ve daha pek çok şey hakkında bilgi verebilir ancak şehirlerdeki insan akışına dair hiçbir fikir vermez.
Neyse ki, merdiven yaklaşımı kullanarak bir alandaki bir gözlemden giderek kolaylıkla başka bir alanda bir çıkarım yapabileceğiniz kadar çok ortak nokta var. Ay, önünüzde bulunan ağaç hakkında çok şey söylemiyor gibi görünebilir, ancak güneyin hangi yönde olduğunu söyler ve bu da ağacın sırlarını çözmeye yardımcı olabilir.
En çok üzerinde durulan nokta, kapitülasyonların kaldırılmasını, tam bağımsızlığımızı isteyen madde oldu. Mösyö Franklin Bouillon, bu konuların incelenmeye ve düşünülmeye değer olduğunu belirtti. Ben bu noktaya yanıt verdim. Söylediklerimin özeti şuydu: "Tam bağımsızlık, bizim bugün üstlendiğimiz görevin özüdür. Bu görev, bütün ulusa ve
Bir buçuk milyona yakın insanın sığındığı son nokta olan Refah'ı bombalıyor siyonist İsrail. Zalimlerin saltantının yerle yeksan olduğu günleri görmek için adalet ve insanlığın sesini yükselt. Dua, boykot, paylaşmak yapabileceğin her ne varsa yapmaktan geri durma benimle ne olurki deme katillerin korkusu uyanmış ve zulme ses çıkartıp direnen bir insanlık...
#getoutofrafah
Bakarsın, görünüşte dehşetli bir adamdır; bir de hakkında anlatılanları duyunca yanından kaçarsın. İlk zamanlarda bir içgüdüyle onlardan uzaklaşmaya çalışırdım. Sonraları en korkunç katiller konusunda bile düşüncelerim oldukça değişti. Katil olmadığı halde, altı cana kıymış bir caniden daha korkunç insanlar gördüm. Öyle cinayetler vardır ki, başta
Kavanau'nun burada izah ettiği ve çoğu zooloğun kendi önyargıları yüzünden kabul edemediği nokta, yaşamda dayatılan şartlara karşı koyan güçlerin ortaya çıktığıdır ve bu, reddedilemez bir durumdur.