Sercan Baylan , bir videosunda, bir yazarın alıntısından hareketle; "bir kitap, içimizdeki donmuş denize inen balta gibi olmalıdır" demişti. Ve eklemişti "oturduğunuz yere mıh gibi çakan,adeta döven, dayak yemiş gibi hissettiren kitaplar var" demişti.
Bu kitap öyle bir kitap evet.. ve
Okurken aşırı derecede etkileneceğiniz; hüzün, öfke, mutluluk gibi pek çok zıt duyguyu size derinden hissettirecek, elinizden bırakamayacağınız gerçek bir başarı öyküsü. Çok büyük gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki uzun zamandır bu kadar etkilendiğim, bu kadar içine girdiğim bir roman okumamıştım. Tara ile mutlu oldum, Tara ile ağladım, bütün o
Danila: Esas oğlan.
Tatarin: Danila'nın ağabeyi. Dümenci, tetikçi. Cin olmadan adam çarpmaya çalışan aptal.
Nemški: Alman goffman, sokak filozofu, güzel insan.
Sveta: SSCB döneminden en çok iz taşıyan, çalışkan, fedakar, çilekeş kadın.
Kat: Zayıf karakterli, kayıp genç kız. Parası oldukça üflüyor, haplanıyor, partilere koşuyor, turistlerle
Bir Bunalım Çağında Toplum Fesefeleri isimli eserinin girişinde Sorokin'in düşüncelerine kulak verecek olursak:
“Normal zamanlarda bile, en azından birkaç düşünür ya da bilgin, insanın kaderi —belirli bir toplumun nereden gelip nereye gittiği, nasılı ve niçini- üstüne kafa yorar. Ciddi bunalım anlarında ise, bu sorunlar birdenbire, teorik
Otto Adolf Eichmann, Hitler'e sunduğu "Yahudi Sorununun Nihai Çözümü"nüyle bugün tarihte Yahudi Soykırımının baş mimarıdır. SD’nin üst düzey askeri olan (Hitlerin tanınmış komutanlarından bir tanesi) Eichmann, 18 ay içerisinde 150.000 Avusturyalı Yahudi’yi toplama kamplarına göndermiştir. Almanyanın Polonyayı işgal etmesiyle Polonyaya