Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Vefatının Ardından Türk Basınında Papa Eftim
Papa Eftim'in vefatı Türk basınında geniş çapta yer bulur. 19 Mart 1968 tarihli Milliyet gazetesi Papa Eftim'in ölümü ile ilgili bir yazısında bu büyük dava adamından şöyle bahseder: "Yanık yüzlü, temiz yürekli, kadife bakışlı bu Orta Anadolu çocuğu Ortodoks olarak doğmuştu. Büyük din cereyanlarının çatıştığı Küçük Asya'da
Bilimin Balı' da doğmuş olmasının akla yatkın açıklamalarından birini Jared Diamond'un Guns, Germs and Steel (Tüfek, Mikrop ve Çelik) adlı kita- bında bulmak mümkündür. Diamond kitabında bilimin niçin ilk önce Ba- lı' da ortaya çıkhğım ve niçin sonunda dünyanın her yerinde, hatta Bah'nın diğer kurumlarına hasmane tavır
Sayfa 53
Reklam
·
Puan vermedi
Genişleyen Ufuk Daralan Vizyon
Genişleyen Ufuk Daralan Vizyon            ༄ ༄ ༄ İnsanlığın yeryüzündeki nefesi, tarihi tarih yapan kaydetme ve aktarma çabasıdır. Varoluşsal bir kimliğin tanımı tarihin oluşumunda en büyük bahanedir. Geçmişin izleri, her an var olan hayat nefesiyle bulmaya, kayıt altına almaya bir gayrettir. Geçmiş yaşantıların bulunan her şeyi bir
Uygarlık Yargılanıyor
Uygarlık YargılanıyorArnold J. Toynbee · Kronik Yayınevi · 202362 okunma
Kesin olan şudur ki, Sünni Müslüman Araplar arasındaki çağdaşları, en azından bize yazılı kayıt bırakanlar, kendilerini işgal edilmiş bir halk olarak tanımlamamışlardı. Fetihlere bizzat tanıklık eden Arap vakanüvisleri Osmanlıları yabancılar olarak tasvir etmişlerdi, ancak onlarla ilgili oldukça tanıdık olan bir şey vardı. Sultan Selim'in (1512-1520) Halep, Şam ve Kahire'yi fethettikten sonra kamuya açık yaptığı ilk şey, her şehrin Cuma namazının kılındığı camisinde cemaate imamlık etmesidir ve bu eylem bazı vakanüvisler tarafından takdir toplamıştır. Sonuç olarak, Müslüman bir hükümdardan beklentileri yerine gelmiştir. Dualarda adı geçen sultanın ismi değişirken, kendini İslam'ın siyasi ve dini hâkimiyetini desteklemeye adayan bir sultanın adının geçmesi eylemi değişmedi. Osmanlı'nın fethi, iktidardaki sultanın yerine bir başkasının geçmesi, Arap topraklarında sosyal düzenin radikal bir şekilde altüst olduğu anlamına gelmiyordu. Aslında 1516-1517'den sonra Arapça konuşan Sünni nüfus arasında eski rejimi tekrar inşa etmek isteyen veya Osmanlı sultanının onları yönetmesinin meşruiyetini sorgulayan bazı insanlar vardı.
Bölgenin ilk sakinlerinin 1186'da Selahaddin Eyyubi tarafından Haçlı seferleri nedeniyle yerleştirilen Türk akıncılar olduğu kesindir. Daha sonraları 1400'lü yıllarda Mısır Kölemen Türk Sultanları da bölgeye 10 binden fazla Kölenedik ve Cenevizlilerden başka kimsenin olmadığı, bir tek Rum'un bile bulunmadığı tarihi bir gerçektir. Bölgeye "Maraş" isminin Osmanlılar döneminde adaya Anadolu'nun Maraş vilayetinden çok sayıda asker ve göçmen gönderilmesiyle verildiği de o dönemin nüfus kayıt belgeleriyle sabittir.
İhsan Bey Almanya’ya gidiyor, üniversiteye kayıt yaptıracak, bir form doldurulacak. Oradaki memurla aralarında şöyle bir diyalog geçiyor: Adınız? İhsan. Soyadınız? Yok. Nasıl yok? Yok. Bizim memlekette soyadı yok. E ne yazacağım buraya? Babamın adını yazın. Ali. Neden? Araplardan geçen bir adet. Bir kişiyi diğerinden ayırmak için “oğlu” manasına gelen “bin” sözcüğüyle isimler birbirinden ayrılır. Muhammed bin Ali. Ali’nin oğlu Muhammed demek. Soyadı kısmına babamın adını yazın. Peki. Doğum yeriniz? Kayseri. Doğum tarihiniz? O da sorun. Çünkü bizim memlekette doğum kaydedilmez. Olur mu canım? Neyse, peki ne yazacağız? Buraya bir şey yazmam lazım. Anam, kiraz çiçek açtığı zaman doğmuştun derdi. 10 Nisan yaz. Peki. Böyle tuhaf bir diyalog geçiyor İhsan Hoca’yla oradaki Alman görevli arasında. Atatürk de doğum tarihini bilmiyor. “Benim doğum günüm 19 Mayıs” diyor. Okur-yazar aileler çocuklar doğdukça evlerindeki Kur’an’ın arkasına yazarlarmış doğum zamanlarını. Okuman yazman yoksa onu dahi yapamıyorsun. Mustafa Kemal, hem uluslararası sahadaki bu ve buna benzer yaşanmış ve yaşanması muhtemel sorunlara mani olmak hem de bir nüfus disiplini sağlamak adına Soyadı Kanununu çıkartıyor.
Reklam
Çankaya'nın Silahşörü Recep Zühtü Soyak
Recep Zühtü Soyak (1893-1963/1966)(?) Recep Zühtü Bey, 1893 senesinde Manastır’da (vukuatlı nüfus kayıt örneğinde doğum yeri “Filarit” olarak geçmektedir) doğmuştur. Annesi Fatma Hanım, babası İpeklioğullarından Hasan Basri Efendi’dir. 1911 tarihinde İstanbul Vefa İdadisi’nden diplomasını aldıktan sonra Beylerbeyi İhtiyat Zabiti Mektebi (Yedek
Osmanlı devleti bürokratik bir devlettir. Merkeziyetçi imparatorluk, idaresini bu bürokratik sistem sayesinde ayakta tutabilmiştir. Uzak vilayetlerin idaresi, timar ve vergi sistemi nüfus ve vergi kaynaklarının kayıt altına alan tahrir ve defter sistemine borçludur. Divanhane’de saklı defterler yoluyla, mesela Macaristan’da veya Basra’daki vergiler, miktarları, orada kime, ne kadar dirlik tahsis edildi öğrenebilir.
Sayfa 154 - Hezarfen HüseyinKitabı okudu
İnsanın nüfus kağıdı, nüfus kütük ve kayıt merkezini gösterir. Aynen onun gibi de insanın hafızası, yaşadıkları, yaptıkları da ilahî bir kayıt ve hıfz merkezine delildir
“Abdülhamid Filistin'de Yahudilere tek karış toprak vermedi” şeklindeki “slogan” Osmanlı arşiv kayıt ve vesikalarına göre gerçek değildir. Abdülhamid devrinde görünüşte Yahudilerin Filistin'de toprak satın alma hakları yoktu ve Osmanlı vatandaşı değillerse Filistin'e giriş yaparken pasaportlarını verip Kırmızı Tezkere almakta ve en
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Zamanın ve mekânın ötesinde, ölülerle dirilerin bilgilerinin, bütüncül bir anlayışla birlikte tutulması gerektiğini düşünen, bunun tersinin insanlığa karşı yapılmış bir hareket olacağını değerlendiren bir nüfus memurunun yaptığı türden, sorumluluğu altındaki tüm dirilerle tüm ölülerin kayıtlarını, bilgilerini bir araya getirecek bir sistemin burada, ölümle tırpanının salonunda kurulmasına ise olanak yoktu. İşte, ölüm ve yaşamla ilgili kayıtları tutan bu sağduyulu görevliyle ölümün arasındaki fark budur, diğer bir fark ise, ölümün ölenleri hakir görmesi ve bunu açıkça ifade etmesidir, bu çerçevede onun unutulmaz cümlesini tekrarlayalım, geçmiş geçmiştir, buna karşın nüfus memuru tarihsel vicdan dediğimiz kavram uyarınca dirilerin ölülerden ayrılmaması gerektiğini düşünür ve buna aykırı hareket edildiğinde hem ölülerin sonsuza dek öleceklerine, yaşayanların ise eski ahitte adı geçen ve dokuz yüz altmış dokuz yaşına dek yaşadığı kaydedilen, ancak samariyelilerin tevratına göre yedi yüz yirmi yaşında ölen metuşelahtan daha fazla yaşayacak olsalar bile hayatlarını ancak yarım yamalak yaşayabileceklerine inanır. Doğrusu gelmiş geçmiş ve gelecek tüm adları bir arada tutmayı hedefleyen arşivcilik önerisinin herkes tarafından kabul görmeyecek olması aşikârdır, ama biz ileride rağbet görebileceği düşüncesiyle fikri burada kayıt altına almayı uygun gördük.
Sayfa 155
Hindistan, İngiltere'nin refahı için vazgeçilmez hale geldikçe milyonlarca Hindistanlı pekala önlenebilir kıtlıklarda, açlıktan can vermeye başlamıştı. İngiltere'nin acımasız ekonomi politikalarından ötürü İngiliz Sömürgeciliği Holocaust'u diye tabir edilebilecek olan bu durumun sonucu olarak 30 ila 35 milyon Hindistanlı açlıktan
256 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bir Nüfus Kayıt merkez arşivinde 25 yıldır çalışmakta olan Don Jose'nin günün birinde tamamen tesadüf eseri eline geçen bir fişin üzerinden meçhul bir kadının izini sürmesini konu eden bir Saramago romanı. Felsefesi olan bir kitap diyebilirim bu eser için. Satır aralarında varoluşçuluğun damgası olan kelimeler ve düşünce yapılarıyla karşılaşıyoruz. Hayatı ve ölümü sorgulayan, ikisinin yan yanalığına rağmen ayrı bırakılmasını yadsıyan bir dürtüyle yazılmış. Meçhul kadının peşinde arşivden, apartmanlara, mezarlara sürüklenen Don Jose bilgeliği bir koyun çobanının sözlerinde keşfeder. Kurgulanış itibariyle akıcı, biçim itibariyle farklı, felsefi anlamda bizi düşünmeye iten bir kitap Bütün İsimler. Karakterin tavanla giriştiği diyaloglar oldukça anlamlı ve metaforik anlamda oldukça doyurucu. Aslında monolog olmasının verdiği bir ironi de yazarın tarzına oldukça uygun. Herkesin kendi yolculuğundan bir şeyler bulacağına inandığım bu kitabı tavsiye ederim.
Bütün İsimler
Bütün İsimlerJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2021836 okunma
198 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.