Hz. Adem döneminde kadın ve erkek olarak iki tür olan insanoğlu, Hz. Nuh'tan sonra çok çeşitli uluslara ve kavimlere ayrılmış oldu. Sayıları çoğalan insanlar, belli bölgeleri mesken edinip bugünkünden farksız bir biçimde ortak yaşam ve kitle yönetimi, yasama ve adalet, gelir ve vergilendirme, rekabet ve savaş gibi konuları kendilerince çözüp, başarılı şehir devletleri kurdular. Allah, Tufan'dan sonra yeryüzüne yayılan topluluklara birer peygamber gönderdi." Bu peygamberlerin bir kısmı Kur'ân-ı Kerim'de yer almıştır. Hz. Nuh sonrası örnek olarak sunulan Peygamberlerden ikisi de Hz. Hûd ve Hz. Salih'tir. Hz. Hûd, Ad kavmine, Hz. Sâlih de Ad kavmi helak olduktan sonra ortaya çıkan Semûd kavmine gönderilmiştir. Son kitabın indiği Hicaz bölgesinin güneyinden ve kuzeyinden iki misal veren Allah-u Teâlâ, vahyin ilk muhataplarına önce ilk insanı, sonra ilk isyanı anlattıktan sonra üçüncü olarak, meseleyi zaman ve zemin bakımından kendilerinden çok uzak görmemeleri için, bu iki yakın örneği vermiştir. Birbiri ardına gelen ve kendilerinden daha güçlü bir yapının olmadığını düşünen bu toplumların ilerlemeci ve tarihin son örneği oldukları yanılgısı bu misallerle bertaraf edilmiştir. Kendilerinden önce gelen ve onlardan daha güçlü olan toplumların helak olmaları onlara hatırlatılmıştır.
[Sorularla İslam'ın Kısa Tarihi kitabından]