312 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
“Boşluktakiler” romanı Prag sokaklarında birçok farklı karaktere odaklanarak başlıyor. Kitabın ilk sayfalarında karakterlere ve birbirleri arasındaki bağlantılara tam olarak odaklanamıyorsunuz. Bulgar asıllı mafya üyeleri, güzel sanatlar fakültesinde okuyan öğrenciler, İnterpol ajanları, Hollanda merkezli sanat dergisi çalışanlarından oluşan karışık ve kalabalık karakter ordumuz var. Kitabın ilerleyen sayfalarında özellikle yarısına yaklaşırken tam anlamıyla hikâyeye ve karakterlere hâkim olmaya başladığımı söyleyebilirim. Bu noktadan sonra kitap beni oldukça içine çekmeye başardı. Kopuk karakterlerin birbiri ile birleşmesi, aşina olduğu Çek kültürü ve Prag sokaklarının anlatımı açısından oldukça keyif veren bir okuma gerçekleştirdiğimi söyleyebilirim. Fakat kitabın sonu tam olarak başarılı bir şekilde bitmemiş gibi geldi bana. Yazar bir son bulamamış ve ortada bırakmış hissiyatı oluştu bende. Keyifli bir kitap olduğunu söyleyebilirim fakat girişteki kurgunun karışık olması ve sonundaki boşluk biraz üzdü beni.
Boşluktakiler
BoşluktakilerTom McCarthy · 201982 okunma
Simgesel Şiddet
Siyaset bilimi­nin "iktidar", "zor", "kuvvet", "otorite" ve "şiddet" kavramları arasında ciddi bir ayrım yapamamış olmasına dikkat çeken Arendt (2006: 55), devletin şid­det uygulama tekeliyle ayakta kaldığı tezinin yanlış olduğunu ileri sürer. O, şiddetin tam da iktidarın elden gittiği zamanlarda ortaya çıktığını ve aslında bir çöküş sürecine tekabül ettiğini söyler. Yönetimdekiler kendi vatandaşla­rına yönelik şiddet kullanmayı yeğlediklerinde bu onların ya sonlarının baş­langıcıdır ya da entropiye giden sürecin doğurduğu bir çırpınıştır (Arendt 2006: 104). Bu noktadan sonraki süreç de şiddetin sürekli varolduğu bir kısır döngüye denk düşer. Çünkü "şiddet uygulamak bir sosyal ilişkiye içkin, yıkıcı bir nitelik" vermektedir (Claverie'den Akt. Copet-Rougier 1989: 73).
Sayfa 292
Reklam
Yaşarken ki duruşunuz kitabınızdaki en afili cümleden veya şiirinizdeki en güçlü mısradan çok daha kıymetlidir. Edebiyat cümlelerden oluşmaz, karakter yansımasından oluşur. Duruş zaafiyetiniz varsa cümlelerinizde ki hissiyat boşluğu okura ulaşır ve bir noktadan sonra geleceğe de kalamazsınız.
Asıl adı Osman Zeki, soyadı Yüksel’dir. Yayımladığı meşhur Serdengeçti dergisinden ve bu dergide “Serdengeçti” imzasıyla kaleme aldığı yazılarından dolayı Serdengeçti olarak tanınmıştır. Osman Yüksel, Antalya’nın Akseki ilçesinde Hacı İlyas Mahallesi Medrese Caddesi’nde 26 Temmuz 1917 tarihinde dünyaya gelmiştir. Akseki denince akla: yalçın
--- Cemal Süreya (A dergisi, Ekim 1956) --- Folklor Şiire Düşman Çağdaş şiir geldi kelimeye dayandı. François Villon'dan, André Breton'a, Henri Michaux'ya bir çizgi çekelim, bu işin nasıl bir evrim sonucu doğduğunu göreceğiz. Çağdaş şairler kelimeleri bile sarsıyorlar, yerlerinden, anlamlarından uğratıyorlar. Bu böyleyken, bizde hâlâ
Eğitimcilik, Çomolunma Dağı'na tırmanmaktan daha kolaydır
Çomolunma Dağı'na tırmanma çabasını gözünüzün önüne getirin. Bu işe girenler, Önceki tırmananların izlerini takip edip onların ulaşabildikleri en son noktadan sonra kendi yollarını çizmişler. Öğretme işinde numune bir model ortaya çıkarmaya çalışanlar, bu usulü takip edebilirler. Tarihten günümüze nasıl bir öğretme stratejisi gelişmiş, sizin için küçük bir liste yapalım. Siz de farklı okuma ve öğrenmelerinizle, numune eğitimci binanızı inşa edebilirsiniz.
Reklam
276 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.