"Bütün bu olanlar bitenler şaşırtıyordu onu. Bu insanlar, ne insanlar böyle? Faydalarının dışında gözleri dünyayı görmüyor. Görmüyor değil, bir kuruş için bir insana kıyabiliyorlar."
Yazar bu ilk romanında Granadalı Hasan bin Muhammed el’Vezzan’ın (Hristiyanlığa geçtikten sonra Joannes Leo Africanus) Granada’dan başlayıp Fas’a giden, Fas’tan Mısır’a ve Mısır’dan da Roma’ya uzanan hayatını konu almıştır. Eser 15. yüzyılın sonu ve 16. yüzyılın ilk yarısında geçmektedir. Eserde anlatılmak istenen ana husus bir insan için dinin birinci planda olmamasının gerektiğini, insanları din, ırk, teninin rengi ile yargılamamak olduğudur denebilir.
Üç yüz yetmiş iki sayfalık bu eserde yazar tarihi atmosferi çok iyi yansıtmış ve eserinde bir tarihçi gibi olayları irdelemiş. Mesela Reconquista’yı, Mağripte olan hadiseleri ve güç çekişmelerini, Memluk ve Osmanlı çekişmesini, Papalığın yozlaşmasını ve reform sürecini sorgulamaktadır. Eserde yazar tarihi olayları bir tarihçi gibi realist bir gözle ortaya koymaya çalışıyor. Müslüman ülkelerin Endülüs’ü kaderine terk etmesi, ayrıca Mısır’ın Memlukların elinden Osmanlılara geçerkenki yaşananlar kitapta geçen yazarın ortaya koyduğu görüşler.
Baş karakterin her konuda başarılı olması ve gittiği her yerde bir şekilde en iyi mevkiye gelmesi bana realizmden uzak göründü. Başına ne felaket gelirse her zaman bir yolunu bulup varsıl ve sözü dinlenen bir konuma geliyor.
Bunun dışında yazarın dili oldukça akıcı ve okuyucuyu eserin içine çeken bir üslubu var. Yazım konusunda tek eksik yanı bazen anlatıcıların karışması ve olaydan olaya çok çabuk geçilmesi olarak sıralanabilir.
Esere puanım 10/8
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,4bin okunma