263 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
A. Ali Ural _ Peygamber'in Aynaları
Muhammed (sav) yansıtacak Cemil ismini yansıtacaksa, Ne kadar ayna varsa dünyada aynasına denk değildir birleşse, Bu yüzden kim okumak isterse bu yansımadan okuyacak, İnsanı arayan orada bulacak Adem'i. Kitabın girişinde çok anlamlı böyle bir dörtlüğe yer vermiş yazar. Efendimiz onlara bir ayna, onlar Efendimiz'den bir akis.. Her biri numune-i imtisal teşkil etmekte.. Yazar, 33 Sahabe-i Kiram Efendilerimizin hayatlarını çok detaya inmeden özet bir şekilde anlatmış. Hayatımıza yön verecek daha önce hiç duymadığım özlü sözlerine yer vermesi ayrı bir güzellik katmış kitaba. Sahabelerin İslam uğruna yaşadıkları zorluklar, çektikleri meşakkatler bize şunu gösteriyor ki 'İslam bize kolay ulaşmadı' . Allah onlardan razı olsun. Kitapta beni en çok etkileyen şu kısım oldu; Hz. Bilal'in Efendimiz (sav) in vefatından sonra bir daha ezan okuyamayacağına, O'nsuz bir daha şehre gelmeyecegine söz vermesi. Ne derin bir Aşk... Satırdan sadıra bir yol teşkil ediyor, insanda apayrı bir atmosfer oluşturuyor. Kessinlikle okunmasını tavsiye ederimm.
Peygamber'in Aynaları
Peygamber'in AynalarıA. Ali Ural · Şule Yayınları · 20222,424 okunma
Zira bu yüzyılın numune-i imtisal insanı ve önderi
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
'dur. Hal ve hareketleri... dik duruşu, düz yürüyüşü, örnek kişiliği... mücadelesi, onu yüzyılın Alperen ve Alperenler için örnek kişi haline getirmiştir...
Reklam
İnsanlar çocukları numune-i imtisal ittihaz edip kalplerini tasfiye edecekleri yerde onlara da kendi ihtiraslarını telkin ile saffe-i ahlakiyelerini bozarlar.
numune-i imtisal: kendisine uyulmaya, örnek alınmaya layık kimse veya şey. saffe-i ahlakiye: ahlaki temizlik
Adaletmi dediniz
HZ. ÖMER'İN ADALETİNE BİR MİSAL Ashab'tan Abdurrahman bin Avf, Hazreti Ömer (r.a.) halife iken onu makamında ziyarete gelmişti, selâm verip müsait bir yere oturdu. Hz. Ömer kendisiyle hiç meşgul olmuyor hattâ selâmını bile almıyordu. Hayretle neticeyi beklerken, Hazreti Ömer, işini bitirdikten sonra yanan mumu söndürdü; aynı onun gibi başka bir mum yaktıktan sonra: «Ve aleyküm selâm» deyip selâmını aldı. Ve konuşmaya başladılar. Abdurrahman bin Avf Hazretleri, Ömer (r.a.) Hazretlerine niçin o mumu söndürüp başkasını yaktıktan sonra kendisiyle meşgul olmaya başladığını sormuştu. Hazreti Ömer (r.a.): — Ya Abdurrahman, evvelki mum devletin hazinesinden alınmış mumdu. O yanarken şahsî işlerimle meşgul olsaydım Allah indinde mes'ul olurdum. Sizinle devlet işi konuşmıyacağımız için kendi cebimden almış olduğum mumu yaktım ondan sonra sizinle meşgul olmaya başladım, deyince Abdurrahman bin Avf Hazretlerinin gözleri yaşarmıştı. Ellerini kaldırarak şöyle dua etti: — Ya Rabbi! Hattab oğlu Ömer'i bizim başımızdan eksik etme! Devlet hazinesini har vurup - harman savuranlara ne güzel bir numune-i imtisal değil mi?... 
Bir Özgün Kişi: Tarık Buğra
Toplum olarak içinde bulunduğumuz kaostan kurtulma çabalarımızda; gerek sanat ve edebiyat, gerek düşünce, gerekse siyasal tavır planında, Tarık Buğra 'nın ortaya koyduğu kişilik ve buna bağlı olarak eserlerin, eski tabirle, nümune-i imtisal teşkil ettiğine inanıyorum.
Sayfa 102 - İz
Bu dava, İslam tarihinin tümü ve insanlık tarihinin bütünü için numune-i imtisal olan sahabiler neslini meydana getirmişti.
Reklam
122 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.