Hayat yaşanarak kavranır, algılanır. Hayatı zeka ile akıl ile kavrayamayız ancak yaşamsal deneyimlerle, yaşanmışlıklarla yorumlayabiliriz. Hiç aşık olmamış birisi aşkı anlatamaz, anlayamaz. Hiç aç kalmamış biri acın halini bilemez. Hayata bakışımız, yorumlayışımız bize göredir, hayata bulunduğumuz yerden, kendi açımızdan bakarız, duyumlarız, algılarız ve yorumlarız. Kendi açımızdan yorumlarız 10o - 30o - 90o - 180o - 360o bakarız, ya da açısız bakarız. Çizgisel bakarız sabit, tekdüze bakarız.
çok insan aynı açıdan ve birlikte bakamaz mı? Elbette bakar... İdeolojiler böyle oluştu... Ortak algılama, ortak görüş, yoldaşlık böyle oluştu.
Bir gazeteci şöyle yazmıştı: "Oğlumun kırılan bacağından baktım hayata..."