Tek kelime ile mükemmel bir kurgu romanı.
ERKAN adında binlerce yıllık bir örgütün Osmanlı'nın kuruluşuna vesile olması, sonrasında Atatürk'ün bu örgütü fark etmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu gibi olaylarla başlayan;
2008'de ise aynı gün içerisinde işlenen cinayetler üzerine Nur Tezer ve Yiğit'in Ankara sokaklarında geçen maceraları konulu müthiş bir kurgu romanı.
Bu arada Çandarlı'nın idamı, Timur ile Ankara Savaşı, 2. Murad'ın 3 kere tahta çıkması gibi tarihi gerçeklere farklı bir bakış açısı getirmesi de takdire şayan.
Kurgu romanı severlerin mutlaka okuması gereken bir kitap.
Bu kitabı pek gerçekçi bulamamıştım. Risale-i Nur'daki fikirlerin sunuşu ve buna bağlı olarak yaşlı ateistimizin aydınlanması ve imana ermesi(!) basit, kasıtlı ve avam buluyorum. Daha derinlikli, daha içe inen, sebepleri sorgulamaya dönük bir anlatım kitabı daha iyi yapabilirdi. Kısaca hem Risale'nin içindeki fikirlerin sunuşu hem de roman sanatı açısından eksik. Çok satanların arasında bir fiyasko daha...
Necip Fazıl benim için çok önemli bir kişilik ve yazardır.okuduğum en şahane kitaptır.Başucumda duran ender kitaplardan birisidir. anlatım harikadır kısacası yok böyle birşey...
İçinde kemik biçiminde nur çubukları mı var Şebnem? Yüzündeki ışık nereden geliyor?
Gözlerindeki ayet derinliğini, hayrına tefsir etsen ya?
Şebnem... Ayak parmaklarının aralarına papatyalar koydurayım yeter.
İlk insan, ilk adem bütün kelimeleri biliyordu.
İnsan unutmaya meyillidir, insan hata ehlidir.
Doğa kendini tekrar ile daima ders verse bile,
Öğreten insan ışıktır, nur'dur.
Her vakit en kıymetlidir.
Bahçevânın emeği ellerinde ayan, öğretenin emeği yüreğinde sırdır.
Nesil yetiştiren öğretmenlerimizin ellerinden öperim.
En kalbi his ve hürmetlerimle...
Dâim öğrenciniz.
Seyfullah Öztürk
''İnsanlar karanlığı nurdan daha çok sevdiler, çünkü işleri kötüydü'' diye yazar incil'de. Çünkü her kötülük işleyen nurdan nefret eder ve işleri ayıplanmasın diye nur'a gelmez."