Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ben bugün başka bir diyarın kapılarından içeriyi gözledim kendimi tutamayıp. Hep içime attığım sırlara süzüldüm yavaşça. Zihnim bir ateşin içinde kavrulurken, serinliğiyle canımı hafifleten sendin. Ah, kendini nasıl bir azaba mecbur bırakıyorsun bu emanet derdine? Hastalığıma ilaç olmak için çırpınışın benliğime ilmek ilmek işlendi dün gece. Tutamadım kendimi Alvina. Senin tenin benim mecburiyetim oldu dün gece. Ellerin saçlarımda dolaşırken seni öpmek, en çaresiz dertlere derman gibiydi. Bir şans tanıdım kendime. Eğer saçlarımı okşuyorsa, bir umut vardır dedim.
Müptela YayınlarıKitabı okudu
Annemi toprağa emanet ettikten sonra en acı veren şeylerden biri de sana veda etmekti benim için. Ve seni ağlarken görmek... Sen ellerini yüzüne kapatıp hıçkırırken kendimi tutamazdım ki ben. Sana sarılmak kontrol edebileceğim bir şey değildi ki. Ah, keşke sarılmasaydım. Saçlarının kokusunu çek- meseydim içime. Tatmasaydım sana bu kadar yakın olmanın lezzetini. Tarçın... Tarçın kokuyordu saçların. Niye tarçın kokuyorsun Alvina?
Müptela YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Oku," dedi net bir sesle. Başımı iki yana salladım. "Hayır, Eymen Bey, ben bir hata yaptım, özelinize girdim ama artık hatamı anladım. Suçumu biliyorum..." "Ben istiyorum Nazlı. Oku. Madem merak ediyor- sun, madem gizlediklerimi öğrenmek istiyorsun, oku. Ama lütfen okuduktan sonra duyguların değişirse gelme bana. Bunu kaldıramam."
Müptela YayınlarıKitabı okudu
"Bir adam birine âşık. Bunu biliyorsun. Ama kim olduğunu bilmiyorsun. O kişi olmak istiyorsun. Neden böyle bir şey istersin?" Oflayarak saçlarını arkaya attı. "Saf mısın?" diye sordu. Bakışları ciddiydi. "Nasıl yani?" "Niye üçüncü kişi ağzından soruyorsun sorunu? Dosdoğru desene, besbelli, sevilen olmak isteyen taraf sensin, değil mi?" Sessiz kaldım. Nasılsa hedefi on ikiden vurmuştu.
Müptela YayınlarıKitabı okudu
"Sana emanet," dedi fısıltıyla. Anlamadım, anlamak istemedim belki de. "Ne demek istiyorsunuz?" diye sordum ama onu yormaktan da çekiniyordum. "Eymen. Sana emanet," diye tekrar etti, artık duymakta zorlandığım sesiyle.
Müptela YayınlarıKitabı okudu
Adamın mavi, ezici gözleri vardı. Beni korkuturdu. Benim gözlerim de maviydi ama onun bakışları çok farklıydı, tehdit edici, ürkütücü bir havası vardı. Kaşları, sanki hep sinirliymiş gibi çatık dururdu. Hayatına dair çok az bilgim vardı; başarılı bir savcıydı ve işini seviyordu. Başından bir evlilik geçmişti. Bunları da ancak zar zor konuşabilen annesinden öğreniyordum.
Müptela YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Nereye dönsem çaresizlik, nereye dönsem kararsızlık!
Birini sevince, her şarkı sizi anlatmaya başlıyordu nedense.
Neden erkeklerin soyadını alıyoruz ki? Onlar bizim soyadımızı alsın.
Reklam
Sanki ömrü yabancı ülkelerde geçmiş bir yolcuydum da ben, vatanımı bulmuştum yeniden.
Aşk buydu. Aramaktı. Ömrümüzce aşkı arıyorduk.
Serendip, beklenmedik şeyler ülkesi demektir. Serendip yolu üzerindeki her şey onun için yeni, yabancı ve başkadır. Bildiği tek şey yalnızlığıdır. La: Sonsuzluk Hecesi - Nazan Bekiroğlu
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.