Nur, 55-56
"Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını (yeryüzünün iktidarını onlara vereceğini), onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra bunun yerine onlara güven sağlayacağını vaat etti. Çünkü onlar bana kulluk ederler, hiçbir şeyi bana eş tutmazlar. Artık bundan sonra kim inkâr ederse, işte bunlar asıl büyük günahkârlardır. Namazı kılın, zekâtı verin. Peygamber'e itaat edin ki merhamet göresiniz."
Sayfa 10Kitabı okuyor
Tesettür...
Tesettür sadece saçı örten bir kumaş parçası değildir; davranışlarını, konuşmanı, bakışlarını ve kalbini, kısaca tüm benliğini örter ve korur. Tesettür, seni ruhsal ve zihinsel olarak değiştirir. Düşünsene, Rabbin sana o kadar değer veriyor ki, ayetini başının üstünde, onurla taşımanı istiyor ve bunu seni korumak için bir yol olarak tayin
Hazreti Mevlana Mesnevi şerif'te "ey hak yolcusu akıllı fikirli olmayı bırak ahmak ol aklı zekayı sat hayranlığı satın al. Çünkü akıllı fikirli olmak sadece körü körüne akıl yürütmektir halbuki hayranlık cenabı Allah'ın güzelliğini kudret ve kuvvetini sanatını görmek bu yücelik ve güzellik karşısında şaşırıp kalmaktır."
Çünkü akıllılık kendini bir şey zannetmek alçak gönüllü olmanın tevazu ve mahviyetin zıttıdır. O nedenle Mevlana " akıllı cin fikirli olmakla övünme akıllı geçinenler sanatı, akılsız olanlar da sanatı var edeni görmüştür. Akıl ve zeka sana sadece gurur kibir verir. Aklı bırak da abdal ol gönlün düzelsin huzur ve selamete eresin." Buradaki akılsızlık ve abdal olmak aklı bir akıl karşısında kurban eden kişilere işaret eder.
Ahmet Gazali hazretleri " Deniz hakikat ise akıl insanı ancak kumsala kadar götürebilir. O denize dalabilmek için aşk lazımdır der. Evet aşk gerekir. Cüzi akıllı insanı sadece Derya'nın kenarına kadar bırakabilir ötesi Aşkın yapabileceği bir şeydir. Bilindiği üzere Miraç bahçesinde Cebrail akla karşılık gelir. Bir yere kadar peygamber efendimizi eşlik edebiliyor. Bundan sonrasına gelirsem yanarım diyor.
Sayfa 202Kitabı okudu
' Peygamber zevceleri dünya ziynet ve nimetlerinden mahrum... Niçin?
Cevabı kendi içinde;
Peygamber evi de ondan...''
Hz. Ali'nin menkıbevi hayatı daha doğmadan, Hz. Muhammed'in nurunun yaratılmasıyla başlar. Bu anlayışa göre Tanrıdan ilk tecelli eden şey Hz. Muhammed'in nurudur. Nur-ı Muham medi olarak ifade edilen bu anlayışa "Ali ve ben bir nurdanız hadisinden dolayı, Hz. Ali de eklenır. Bu çerçevede Şiiler onu Peygamber'in diğer yakınlarından ayırır ve onlara nazaran üstün tutarlar. Dolayısıyla Peygamber'den sonra liderlik yani imamlık için en uygun adayın olağanüstü özellikler taşıyan Hz. Ali olduğuna inanırlar. Ayrıca Peygamber'in vasisi olduğu düşüncesinden hareketle, Allah'ın sırlarına vakıf olduğu da kabul edilir.
Kaba konuşmak:
Bilhassa bir topluluk içinde yerli yersiz kaba ve sert bir şekilde konuşmak da dilin afetlerindendir.Bunun yeri, kâfirlere, bid'at sahiplerine, zâlimlere hitap ederken veya kötülükten alıkoyma durumunda yumuşak sözün bir faydası olmadığı takdirde ya da had, ta'zir ve te'dip gibi cezaların uygulanma anlarındadır.Kuran-ı Kerimde şöyle buyruluyor:
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ جَاهِدِ الْكُفَّارَ وَالْمُنَافِقِينَ وَاغْلُظْ عَلَيْهِمْ
"Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran." [Tevbe 9/73]
وَلْيَجِدُوا فِيكُمْ غِلْظَةً
"Onlar (savaş anında) sizde bir sertlik bulsunlar." [Tevbe 9/123]
وَلَا تَأْخُذْكُمْ بِهِمَا رَأْفَةٌ فِي دِينِ اللَّهِ
"Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın." [Nur 24/2]
Bu yerlerin dışında güzel ve yumuşak şekilde konuşmak, güleryüz göstermek ve tebessüm etmek müstehabtır.
Sayfa 369
