Nurcan karakuş

Hayatta yalnız yürümek, birilerinin bıraktığı yüklerle yürümekten çok daha kolaydır.
Reklam
20.yüzyılın başında Amerikalı Eğitimci - psikolog John Dewey'in "Çocuğa göre eğitim ilkesi" olarak dünyaya sunduğu "çağdaş eğitim metedolojisi" aslında Enderun sisteminin kopyasından başka bir şey değildir.
Sayfa 63 - Oscar yayınlarıKitabı okudu
Keşke neyin doğru olduğunu da yanlışı fark ettiğim kadar kolay bulabilsem.
Sayfa 569 - AllecraKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Birini öldürmeye karar verdin mi öldür. Fakat vurdun mu öleceğinden emin ol. Her şeyden önce geniş bir soluk al. Öldüremeyeceksen bırak yaşasın. Yaralı bir düşman, sağlıklısından daha tehlikelidir.
Sayfa 290 - Büyükbaba VittorioKitabı okudu
Savaşın ve barışın şakası olmaz. Aralarındaki tek fark şudur:Harp budalaların işidir. Barış akıllıların. İşte o yüzden barış, savaştan daha zordur.
Sayfa 286 - SforzaKitabı okudu
Reklam
"Daha ne isteyecekler, öyle değil mi ekselans? Onlara barış, iş ve ekmek getiriyoruz." Adam şarap kadehinin üzerinden gözlerini devire devire baktı ona. "Ya hürriyet" Allecra diyecek laf bulamadı. "Bunu düşünmedin işte kızım," diye homurdandı aklı kafasının içinde. "Hürriyetsiz yarına umut ekilip gelecek biçilir mi?"
Sayfa 237 - Artemis yayınevi _Allecra ve sforzaKitabı okudu
Belli ki Tanrı ona yeni bir rol yazıyor, hayatını yeni baştan kuruyordu. "Hayır" diye itiraz etti kendi kendine. "Tanrı daha doğmadan benim için yazdığı rolü oynamam için şimdi sahneye çıkmamı istiyor." Allecra birden heyecanlandı Tanrı'nın ondan çıkıp oynamasını istediği rol casusluk muydu yani? "Yüce Meryem," diye soludu içinden. "Casusluk..." Ürperdi. Heyecandan mı, korkudan mı kestiremedi.
Sayfa 204 - ARTEMİS YAYINEVİ _ALLECRAKitabı okudu
Bilhassa tahammül edemediğim bir şey, kadının erkek karşısında her zaman pasif kalmaya mecbur oluşu... Neden? Niçin daima biz kaçacağız ve siz kovalayacaksınız?... Niçin daima biz teslim olacağız, siz teslim alacaksınız? Niçin sizin yalvarışlarınızda bile bir tahakküm (zorbalık), bizim reddedişlerimizde bile bir âciz bulunacak? Çocukluğumdan beri buna daima isyan ettim, bunu asla kabul edemedim.
Sayfa 95 - Venedik yayınevi. Maria PrudaKitabı okudu
Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden daha zavallı görmeye hakkımız yoktur...
Sayfa 91 - Venedik yayınevi. Maria PrudaKitabı okudu
Nedense, hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştükleri görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendi üstlerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz.
Sayfa 11 - Venedik yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Sanırım içimizdeki en iyiyi çıkarmak için en kötü şeyi yaşamak gerekiyor"
Sayfa 228 - Pena yayınevi. CarolineKitabı okudu
Şimdilik, önü görünen ve arka planı olmayan, sadece siyah beyaz bir çizim olabilirdi. Ama ben her nasılsa oluşacak tabloyu görebiliyordum ve bu hoşuma gidiyordu.
Sayfa 176 - Pena yayınevi. CarolineKitabı okudu
Bana dönerek "Ben neye inanıyorum biliyor musun?" dedi. "Hayatımızdan ne anlam çıkarmaya çalışırsak çalışalım, çoğu bizim elimiz de değil. Evet, eğitim alabiliriz, çok çalışabiliriz, iyi bir arkadaş, âşık, vatandaş, ebeveyn olabiliriz. Ama yine de olması gereken olacak. Bütün bunların yıldızlara yazıldığında inanmak özgürlük veriyor. ". " Bu.... Çok güzel, "dedim
Sayfa 144 - Pena yayınevi. Victor ve CarolineKitabı okudu
Bana göre azizim, pişmanlık barındırmayan bir hayat neredeyse mümkün değildir. Bu yüzden ileride pişman olacakları bir yanlış yapmadan yaşamayı başaran insanlara gıpta ederim. Lakin 'böyle kaç insan vardır,' derseniz bilmiyorum. Bana gelince.... Pişmanlıklar ben denizin gölgesi oldu hep. Lakin bundan hiç şikayetçi olmadım. O anda babamın sesi karılır gibi oldu. "Pişmanlıklarımdan kurtulmayı bir türlü beceremedim. Onlarla hep yanyana yürüdük."
Sayfa 23 - Kırmızı kediKitabı okudu
Şimdi bile, tüm bu pişmanlığıma rağmen bana o sözleri nasıl söylediğini hâlâ anlayamıyorum. O kelimeleri nasıl oldu da nefes ve ses verebildin? Çünkü bunu yaptığında onlara can vermiş oldun
Sayfa 334 - Arkadya yayınevi. Harry nin manu ya mektubundanKitabı okudu
"Unuttun mu, moda değişebilir ama stil modayı asla terk etmez."
Sayfa 187 - Arkadya yayınevi. Ruby MillerKitabı okudu
Reklam
Zaten üzgün olan ben daha da üzülmüştüm. Fakat üzüntümü sebebi Jack değil,aşktı.Artık günümüzde ruh eşleri böyle mi bulunuyordu?Böyle mi âşık olunuyordu? 140 karakterlik tweetlerle ve karşıdakinin sosyal medya hesaplarını gizlice inceleyerek mi yaşanacaktı aşk?
Sayfa 76 - Arkadya yayınevi. Ruby MillerKitabı okudu
Belki önümde harika bir manzara yoktu ama aynı şey doğa içinde geçerli değilmiy di? Tıpkı güllerin dikenlerle çevrili olması, incinin istiridyenin kabuğunun içinde hapsolması gibi o sert dış kabuk, içinde yatan cevheri korumak değil miydi?
Sayfa 65 - Arkadya yayınevi. Ruby Miller.Kitabı okudu
Âşık olmanın her zaman zor olduğunu düşünürdüm. Oysa artık onun işin kolay kısmı olduğunu biliyordum. Zor olan âşık olarak kalabilmekti.
Sayfa 64 - Arkadya yayınevi. Ruby MillerKitabı okudu
Kalbim öylesine yaralıydı ki artık varlığından bile şüphe duyuyordum. Kalp benim için sadece bir hayal ya da kurgu malzemesiydi.
Sayfa 13 - Arkadya yayınevi. Ruby Miller.Kitabı okudu
Gerçi levha fikrini sevdim.Ben de yatağımın tam karşısına böyle bir levha astırsam mesela ne kadar harika olur! "Tanrım, beyaz ekmeği karabuğday ekmeğiyle değiştirmek için cesaret, o son üç kiloyu veremeyeceğimi kabullenmek için sabır, sızma zeytinyağı ile hindistan cevizi yağı arasındaki farkı bilmek için akıl ve beni tereyağlı su böreğinin aldıracağı kilolardan koruyacak metabolizma ver. "
Sayfa 327 - ARTEMİS yayınlarıKitabı okudu
Agnes bir iç çekti. Oysa bu sabah, beklediği günün bugün olacağından emindi. Umudunun altın rengi bir sıvı gibi içini doldurduğunu ve onu baştan aşağı ışıdattığını hissetmişti.Şimdi dışarıda ki gökyüzü gibiydi. Gri. Bulutlu. Soğuk.
Sayfa 240 - ARKADYAKitabı okudu