“ Ulan enayi misin ? Hastane bu? Anaforu boldur. “ Kazan kaynayan yerden korkma, beş aile geçindirir.Eczanesi var ,ilacı var... Tabii doktorlar gibi olmaz ama, gene de bey gibi yaşarsın! “ dediler .”
Asıl bahtiyar, bir ömür boyunca hasretini çektiği şeye kavuşan değil,onu erişeceğini anladığı anda, saadetinin en yüksek noktasında bir “ ah! “ diyerek düşüp ölebilendir .
‘’ Derdi sorulunca, duyulur duyulmaz bir sesle, “Hiçbir derdim, hiçbir dileğim yoktur!” deyip susmuş.Ama Melike bu kısa cevapla yetinmemiş, yumuşak, tatlı, âdete yalvarır gibi, “ Nasıl olur derviş? “ demiş. “ İnsanın içini bir dert kemirmeyince yüzü böyle sorar, gözleri böyle dalar mı? Belki gönlündeki dilek, sana pek büyük, pek erişilmez göründüğü için söylemekten kaçıyorsun.Ama bilirsin ki benim yurdumdaki insanları bahtiyar görmekten başka hiçbir isteğim yoktur. ‘’