Bir çox sənətkarlar əsl güclərini dünyaya nümayiş etdirənə qədər rişxəndlərə, istehzalara və anlaşılmamağa dözməli olublar.
"Hayatta anlatacak çok şey var değil mi?"
Yüzleşecek çok şey var geriye ittiğimiz. Kömür torbaları ve rutubetin arasına korkudan sızdırılmış sarı sıvılar olduğu gibi şefkat yerine şehvetle saldıran eller var masum vücutlara ya da küçük tırnaklarına kırmızı ojeler sürmek zorunda olanlar var, susturulan diller, kalpler var, acıdan kıçlarının üzerine oturamayanlar var. Anlatacak ne çok şey var değil mi Eray? Adalet de var elbette, kimi devlet eliyle, kimi hayatın yüküyle cebelleşmiş insanların öfkeleriyle şekillenen. Anlatacak çok şey var Eray, kimi zaman hiç dillenmemesi gerektiği gibi sessizce silinmesi gereken. Bazıları ruhları öldürüyor durmaksızın, modern çağın isimleri takılıyor kişilere, tartışılıyor ama olan hep oluyor. Ruhları ya da bedenleri ölenlerin kara isi, herkesi kaplıyor ama önünde sonunda unutuluyor.
Sayfa 247Kitabı okudu
Reklam
"Ben çok daha iyi yöntemler biliyorum, hukuk bu yüzden var ya da başka şeyler. En kolayı birini öldürmek ve kurtulmaktır ama ölüm onun için kolay bir kaçış olur. Daha iyi metotlar var..."
Sayfa 206Kitabı okudu
...yağmur bütün pislikleri alıp götürmüş, akıttığın o gözyaşları da bizim bedenimizi temizlemiştir,
Sayfa 197Kitabı okudu
"Hepimiz öyle çok acı biriktirmişiz ki bazen karşımızdakinin derin acılarını fark edemiyoruz."
Sayfa 192Kitabı okudu
Reklam
Allah evlatlarımızı, tüm dünyadaki çocuklarımızı korusun."
Sayfa 153Kitabı okudu
Yuva kuralım başımızı sokacak bir yer olsun deyip çamura batanlar, cehennem gibi hayatlarında karınları doyuyor diye her türlü cefaya katlananlar... Haykırmak, bağırıp herkese sesini duyurmak istiyordu ama nafile, sadece kuru laflar dolanıyordu herkesin dilinde. Televizyonlarda bağırıyorlardı lüks arabalarına binmeden önce ama sonra onlar da paranın gücüyle erilleşip hemcinslerini sömürüyorlardı. Dizilerde dayak yiyen, ağlayan kadınlar reyting alıyordu, mutluluk para etmiyordu, ahlak dilde övülüyordu. Cep doluysa her şey temizleniyordu...
Ahhhh! Şu üniformayı giydiğinden beri kaç kadın, kaç çocuk gelip geçti elinden? Her seferinde aynı duyguları yaşıyordu. Acaba dünyanın neresinde kadının hor görülmediği, güven içinde yaşadığı bir yer vardır? Hepsini oralara göndermek istiyordu ama maalesef ya kadın sığınma evlerinde saklanıyorlar ya da töreye kurban gidiyorlardı.
Reklam
Neden bu şiddet?
Aynur; komşularında, akrabalarında hatta kendi ailesinde bile bu çırpınışları duyuyordu. Kadının yok sayılmışlığı, köle gibi görülmesi, "Hiçbir işten anlamaz." diyen bakışlar, çemkirmeler, kadını aşağılayarak yukardan bakmalar, tokatlar, tekmeler... Hani cennet anaların ayakları altındaydı, öyle buyrulmamış mıydı?
"Sessiz çığlıklarını duyabilmek için yeteneğim olsa da kurtarsam tüm çocukları..."
"Biliyorsun artık emekli olacağım, senelerdir bu eziyeti yaşıyorum. Mesleğin her senesinde biraz daha sıktım çocuklarımı, ne arkadaşlarına gitmelerine izin verdim ne kendi akrabalarıma arkadaşlarıma güvendim. Ya çocuklarımın da başına gelirse, hemen hemen tüm meslektaşlarım aynı korkuyla çocuklarını bir kafes içinde yaşattı. Keşke elimizde sihirli değnek olsa da kurtarsak hepsini; hangi kıtada, hangi ülkede, hangi şehirde bilebilsek de kurtarsak keşke..."
Sol el neden kötü şanstır?
Akşam olup Uranos uykuya dalınca acımasız Kronos tırpanla hiç acımadan onun erkeklik organını kesip sol eliyle Drepanon Burnu'nda denize attı (sol elin kullanılmasının o gün bugündür kötü şans getireceğine inanılır).
Say yayınlarıKitabı okuyor
Əfqanıstanda qadının etiraz səsini nümayiş etdirən birinin sonu!
Əfqan şairi Seyid Bahəddin Məcruh puştun qadınlarının şeirlərini topladığı kitabında yazır: "Onlar intihar və şərqlər vasitəsi ilə etiraz edirdilər". Şeirləri baldızının köməyi ilə topmamış Məcruh 1988-ci ildə Pakistanın pişəvər əyalətində radikal dindarlar tərəfindən qətlə yetirilib.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.