Yani nasıl desem çok güzel değildi ama kötü de değildi tam olarak ortalama bir kitaptı
Açıkçası bir şiir kitabı için -ki tam bir şiir kitabı da sayılmaz çünkü içinde paragraflar da vardı- yazım dili çok hafifti ve gayet anlaşılabilir di
Galiba yazar çok büyük bir aşk acısı çekmiş çünkü her sayfada bunu belirtiyordu
Yani dediğim gibi ben ne çok beğendim ne de beğenmedim ama şansınızı deneyebilirsiniz
Bu kitaptan beklentim o kadar yüksekti ki ama beni hayal kırıklığına uğrattı
Kitapın konusu gayet güzel ama bence kitapta rahatsız eden unsurlar var tabi bunlar sizi rahatsız etmeyebilir ama beni rahatsız etti (bu arada yanlış anlamayın +18 lik birşey yoktu) bu yüzden puan kırdım birde yazarın dili çok basitti yani biraz daha betimleme yapabilirdi
Açıkçası akıcı bir dille yazılmış betimleme ve benzetmelerle çok da yer verilmemişti
Konusuna gelecek olursak bu kitap laruel adında bir kızın ablasını kaybetmesi ve ablasının ölümünün asıl nedenini bilen tek insan olmasıyla alakalı laruel ablasının ölümü ile ilgili kimsenin ona soru sormasını istemediği için okulunu değiştiriyor ve yeni okulundaki öğretmeni ona ödev olarak ölülere mektup yaz diyor bu kızda bunu biraz farklı anlıyor ve ölmüş ünlü kişilere mektup yazıyor ve bu mektupları günlük haline getiriyor bizde laruelin yaşadıklarını okuyoruz
Dediğim gibi konusu güzel ama bazı olan şeyler beni rahatsız etti bu da bence konusunun güzelliğini yitirdi açıkçası çok da tavsiye etmiyorum ama dikkatinizi çekerse okuyabilirsiniz
Genelde Sherlock Holmes kitaplarında olduğu gibi bu kitap da bir kaç hikayeden oluşuyor
Aslında güzel bir kitaptı ama biliyorum diğer Sherlock Holmes kitaplarında olayları çözerken sanki bende oradaymışım gibi hissediyordum. Ama bu öyle değildi sanki sadece dinliyordum ben orada yokmuş um gibi hissettim bu yüzden 1 puan kırdım bir de bir hikayeyi beğenmedim yarım puanda oradan gitti. Ama genele bakarsak güzeldi sadece ben bu kitapla bağ kuramadım. Yinede bence bir şans verin...
Forilerime bir kitap daha eklendi...
Gerçekten beni en çok etkileyen kitap olabilir yani Zweig a sürekli sen bunu nasıl yazdın dedim Özellikle Dr. B. nin yaşadıklarını okurken çok etkilendim o kadar güzel yazmış ki kitap bitince büyük bir boşluk a düştüm ve şöyle dedim neden bitti. Keşke hiç bitmeseydi dediğim kitaplar arasına girdi
Bu bir klasik olduğu için yazım dili haliyle biraz ağır ve bilmediğimiz kelimeler var ama bu cümleleri ve konuyu anlamamıza engel olmuyor
Doğruyu söylemek gerekirse bana ilk sayfaları biraz sıkıcı geldi ama kitabi okumaya devam ettikçe olaylar gelişmeye başladı ve elimden bırakamadım açıkçası ben 2-3 günde bitirdim zaten kısa ama bir sayfada bile o kadar çok şey anlatmıştı ki...
Konusuna gelecek olursak hikayede 3 tane baş kahramanı var biri bu okuduğunuz şeyleri anlatan sıradan bir insan diğeri Mirko Czentovic dünya satranç şampiyonu ve son olarak aslında satrançta çok usta olan ama satrançtan uzun süre uzak kalmış Dr. B.
Hikayemiz bir gemide geçiyor. İki kişinin satranç oynaması çoğu kişinin dikkatini çekiyor ve böylece olaylar başlıyor... Konusuna daha fazla değinmek istemiyorum yoksa spoi verebilirim
Gönül rahatlığıyla herkese öneririm klasik okuyan yada okumayan herkese. Gerçekten çok şahane bir kitap
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,4bin okunma