Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
208 syf.
9/10 puan verdi
Türkiye'nin maarif davası
Yazarımız olan Nurettin Topçu bu kitabında
...gençliği çok iyi gözlemleyerek ,onların yıkılış darbelerini nerelerden aldığını çok iyi belirtmiş.
...ideal devlet yapısını Amerikadan değil ,Alparslan'dan Fatih'ten ve Yavuz'dan örnek alırsak büyük bir devlet olacağımızı anlatmış.
...Batıyı ne kadar taklit edersek o kadar küçüleceğimizden bahsetmiş,
...insanlığın pozitivizm , ilimcilik gibi ruh kültüründen sıyrılıp , pratik fayda sağlayan teknik bilgiye düşkünlüğünden rahatsızlık duymuştur. Örneğin felsefeden uzaklaşmamızı milletin ruhsuzlaşma sonucuna bağlamış.Artık okullarda düşündüren değil ezberleten bir ders olmasından ve fabrikaya işçi yetiştirilirken idealsiz,inançsız ve ruhsuz gençlerin yetişmesinden de şikayfetçi olmuş.
... Muallimin yükseltildiği yerlerde medeniyet ve ahlakın zirvede olduğundan ,alçaltıldığında ise uçuruma yuvarlanıldığından bahsetmiştir. Kısacası hepimizin ruh yapısının muallimin elinden çıktığı için üzerlerinde bu kadar mesuliyet olduğunu söylemiş.
...öğretmenliğin derse zamanında girip çıkmasından ve müdürüne itaat etmesinden ibaret olduğu ,yani maneviyatı unutup mesleğin maddi yönünün ele alındığı zihniyetten rahatsızlık duymuştur.
... Kitabın ilkokul bölümünde, yazarın bahsettiği insanın insanlaşması ,yükselmesi adı altında anlattığı insanın başta sadece maddi şahsiyet yani vücuttan meydana geldiği sonrasında düşünme yordamıyla ruhi şahsiyetini yani duygularını kazandırıp insanın kendini bulmasından ve eğer insan ruhi şahsiyetini kendine kazandırmassa ruha ait olan aşkın yerini kin ve haset tutmaya başlayacağından bahsediyor.
Eğitime dair 60-70 yıllarda yaşanan sorunların kartopu misali büyüyerek günümüze kadar taşınması esef verici.
Ders, talebe, muallim ve mektep gibi eğitimin ana esaslarına dair sorunlar ve çözümler gerçekçi bir yaklaşım ile ele alınmış.
Özellikle din ve ahlak ilişkisi çok yerinde bir yaklaşım.
'Allah'sız' eğitim metodunun bizi getirdiği noktayı şuan daha net görebiliyoruz.
Her talebenin ve muallimin okumasını tavsiye ederim.
İnceleme yazacağım zaman kelimeleri belli bir sayıyla sınırlı tutmakta zorlanıyorum.
Söz konusu Nurettin Topçu ve Cemil Meriç olduğunda mal değil, söz canın yongası oluyor benim için. Eserlerindeki içerikle ilgili kullanamadığım her sözcük için üzülüyorum...
Kitabı okurken zihin ve yazar tartışmalarına sık sık şahit oluyorsunuz. Bir voleybol
Bir mütefekkir ile tanışırken onun en zor konuyu ele alış şeklini incelemeye çalışırım ki amacının bilgi verip düşündürmek mi yoksa bilgi verip empoze etmek mi olduğunu anlamaya çalışırım. Bu sebeple çoğu insanın 'anlaması biraz daha zor' dediği kitabıyla başladım Nurettin Topçu beyefendi ile tanışmaya. 70 li yılların lise 1 ve 2.nci sınıflarının ders kitabı olan bu eseri şimdi versek lise gençlerimize büyük ihtimal anlamazlar. İçimi acıtan da bu ya, olması gerektiği gibi değil gençlerimiz, Hayati İnanç der ki gençleri değil aileleri suçlayın, evet ben kesinlikle bu konuda aileleri suçluyorum. Mesele biraz daha derin olduğu için kitaba dönüyorum. Yazar ahlak adı altında ders niteliği taşıyan düşünce yazılarından oluşan bu eseri, konu bitince 'sorular' kısmı ile konunun pekişmesini sağlayarak deyim yerindeyse adeta bir hayat kitabı haline dönüştürüyor. Dostoyevski'den Epiktetos'a, Mevlana 'dan Nıetsche' ye pek çok düşünürün fikirlerinden iktibaslar da sunarak çok yönlü bir ders kitabı sunuyor bizlere. Okurken bazı kısımları iki üç kez okudum, anlamak için değil hazmetmek için... Kıymetli ve faydalı olan bu eseri bilhassa gençlerimize zor da olsa okumalarını tavsiye ediyorum. Yaşken eğilelim ki sonra kırılmayalım
...
İçim dolu dolu... Öyle dolu ki ağzımdan çıkan kulağıma çarpar mı bilmem. Ağzımdan düzgün bir iki kelam çıkabilir mi onu da bilmem. Okuması bile o denli zordu ki benim için şimdi incelemesini yapmak kim bilir ne kadar zor olacak. Aylar boyu elimde gezdirdim bu kitabı. Daha doğrusu aylar boyu korka korka elime alıp bir-iki bölüm okuyup nefes nefese
Kitap Fatih'in İstanbul'u fethindeki ruhu tekrar kazanmamız gerektiğini ve bunun için izleyeceğimiz yolu tarif ediyor. önceden nasıldık şimdi nasılız özeleştirisini gevelemeden dile getiriyor. Düşünmeye sevkediyor. Büyük fetih de bu minvalde yurtların değil gönüllerin fethi.. ayrıca gerçek doğru ve asıl milliyetçiliği öğretiyor. Kim olduğunu hatırlamak ve kendini bulmak isteyenler buyursun. Keyifli okumalar
Her eğitimcinin okuması gereken bir kitap;mektep nasıl olmalı,muallim nasıl olmalı,talebe nasıl olmalı,eğitimle alakalı birçok sorunum cevabı bu kitapta ..
1700’lerden günümüze kadarki eğitim ve öğretim sistemini tabiri rica etse çöp olduğunu söyleyen hocamız,sistemdeki aksaklıkların ve fazlalıkların nasıl düzenlenebileceğini gayet kaliteli bir şekilde reçete edildiği muazzam bir eser okudum.Her türk evladının ilk okul ila lise yılları döneminde okuması gerekli kitaplar arasında bulunduğu çok açık