Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
"Amok; kör kütük, istifini bozmadan ve bitkin halde uzun süre oturur. Sonra birden ayağa fırlar, palasını alır ve caddeye fırlar...Sağa sola sapmadan burnunun dikine koşar, devamlı ileriye...Nereye gittiğini bilmeksizin...Yoluna çıkan insan ya da hayvan olsun elindeki aletle yere serer ve kan sarhoşluğu onu daha da saldırganlaştırır...Ağzından köpükler gelir, bir deli gibi ulur...Fakat koşar, koşar, koşar, artık sağa ve sola bakmaz, sadece kulakları tırmalayan keskin sesiyle kanlı kamasıyla burnunun dikine dehşet saçarak koşar... ta ki kuduz bir köpek gibi vurarak öldürülene ya da ağzı köpürerek kendi başına yere düşüp ölene kadar."
Aslında bu cinnet haline zaman zaman hepimiz yakalanıyoruz. Hırslarımız gözümüzü kör ettiğinde ya da herhangi bir şeye tutulup kaldığımız da hepimiz birer Amok Koşucusuna dönüşüyoruz.
Yine Zweig'in 'bir küçük fıçıcık içi dolu turşucuk' kitaplarından birinde kendimden çok şey buldum. Az ama öz
Hayat cesurları sever . Onun için hata yapmaktan korkma. Dene, düş, kalk ama asla pes etme.Ondan sonra yenileceksin de, acı da çekeceksin, dibe de vuracaksın ana bunlar senin aslında daha çok güçlenerek çıkmanı sağlayacak.
.
.
Çok güzel bir kitapla geldim. Türkiye’nin iş ve bilim dünyasının önde gelen başarılı kadınları ile yapılan röportajlar yer almaktadır. Ailelerinden gelen ya da gelmeyen desteği, ilerlemek yolunda kadın ,evlat, kardeş ve eş olarak verdikleri mücadeleyi, örnek alınası hayatlarını, ideallerini, hayata karşı savaşları ve tutumlarıyla etkilendiğim bir kitap. Ve bazı bölümleri defalarca okuyarak kendi ideallerim için yol çizmeme ve pes etmemem gerektiğine inanmama sebep oldu.
.
.
Bu kitabı bütün kadınların okumasını,eşlerine ,erkeklere de özellikle okutulmasını şiddetle tavsiye ederim. Bizim coğrafyamızda kadın olmak zor ve bunu aşmak için biz kadınların kız evlatlarımızı , erkek evlatlarımızla eşit şartlarda büyütmek ve aynı imkanlar dahilinde eğitim almalarını sağlamamız gerekiyor. Güçlü kadınlar olarak bir şeyleri değiştirebilecek alt yapıyı yine bizim hazırlamamız gerekiyor.
Çocuklara sadece anlatmayacaksınız. Çocuklara istediğiniz kadar anlatın,okulda eğitim verin, kitaplar verin okusunlar, çocuk gördüğünü yapar..
.
Eğerbugünü yaşamak istiyorsan,kadın da erkek de yazacak okuyacak, bilecek, her şeyi takip edecek.
.
“Cinsiyet eşitliği konusunda kadına önemli rol düşüyor. Doğru fikirlerle erkek çocuk yetiştirmek annelerin görevidir. Bu erkekleri de anneler yetiştirirdi. Çünkü erkeğin ilk okulu annedir”
.
Nobel ödüllü Türk
Kitap kalitesi ile çoğu okur için tartışma konusu yaratmış olmasına karşın bence kurgusu, hikayesi, diliyle bana bir virtüözü izleme hissiyatı vermiş roman. orhan pamuk artık yazım konusunda o kadar ustalasmış ki okurken bazı yerlerde yüzünüze "hadi canım sen de" sırıtışı yerleştiriyor. hikaye yerli konular yine evrensel... filmi hatta dizisi bile muhteşem olabilir doğru ellerde.
(mesela yavuz turgul çekse, ustayı şener şen, oğlu murat yıldırım, anneyi hümeyra, babanın son halini çetin tekindor oynasa...)
en önemlisi kitabı okurken bir kere daha farkına vardım;
bir kral veya sıradan bir insan da olsa aslında herkes kendi kaderindeki senaryonun trajik kahramanıdır. herkes hata yapar, hiç kimse günahsız ve mükemmel değildir.
Yağmur & Buğrul
Yüreğine sağlik guzelim, yine harika bir eser olmuş.
"Raslantı" Aslı & Roberto da bu eserin icinde olmasi guzeldi.
Keyifle okudum, onlarin yasadigi duygulari beraber yasadik.
Yalniz Sezen'in ögrenemedigi ismi bende merak ettim
Belki sonlarda cikar dedim ama olmadi
Nice yeni eserlere ve bol okuyucular olsun diyorum.
seni seviyorum
Bir arkadaşımın Portre kitabında ( Bülent Karaköse - Hatırla Sevgili ) rastladım Birgül Oğuz'a ilk defa. Üzerine konuştuğumuzda da mutlaka okumalısın dedi, özellikle ilk kitabı "Fasulyenin Bildiği" ama bu kitabı bulmak mümkün değil şimdilik. HAH, bence bir solukta okunuyor. soyut imgelerden dolayı zaman zaman bütünleşmede kopukluklar olsa da genel çerçevesiyle beni bir sonraki cümleye keyifle sürükledi kitap. Kitapta babasını kaybeden bir insanın gündelik akış içerisindeki olaylarla bezeli bilinç akışları yer alıyor. teknik olarak tarzını söylemek pek mümkün değil. Yer yer cümleler bir şiir hvasında akıyor. Yer yer anlatım değil sadece ses var, ses veriyor ve sanırım okuyandan da ses bekliyor. Cümleler yer ye içerisine farklı yazarların, şairlerin eserlerinden alıntılar yapılarak oluşturulmuş. Örnek s.18 " Kararsız, hazin hışırtısını mor bir perdenin." Edgar Allan Poe _ Raven dan! İki defa okunmalı bence bu kitap, 2. sefer çok daha keyifli olacaktır.
Kitabını okuduğunuz bir filmi daha sonra seyretmek ile filmini seyrettiğiniz bir kitabı daha sonra okumak, “okuyucu” veya “bitirici” olmanıza göre farklı sonuçlar doğuran bir deneyimdir.
Bir olgunun birbirinden farklı iki “tür” tarafından yorumlanmasının aynı hazzı vermesi beklentisi “sakat” olmasına rağmen çok yaygın.
Sınıflandırmamıza geri
Hah hah hah! :(
Kitap tam bir bilmece. Bir olayın, bir kişinin öyküsü yok kitapta. Kitap yas üzerine kurulmuş duygu anlatımından ibaret.İsmi bile şifreli gibi. HAH! Hikayedeki bölüm isimleri keza öyle. Bu anlatımı iyice bilmeceleştiren de yazarın kelimelerle l-ego gibi oynaması. Edebiyat bu değil ya.Cin olmadan adam çarpmaya teşebbüs etmek bu.Cümle
Yazdım ama bir sor niye yazdım: Çünkü o Yeşilçam'ın efsanelerinden birisi.
Giovanni Scognamillo, kitabın arka kapağında kitap için “ Mazi gönlünde bir yara olanlar için, bir Şener Şen kitabı!” demiş. Ben de madem mazi gönlümde yara, o yarayı biraz kaşımak lazım diyerek bu incelemeyi yazmaya başladım.
Benim gibi 30’lu yaşlarını sürenler hatırlar, eskiden böyle 500 tane kanal, her kanalda da dizi üstüne dizi yoktu. Zaten
Sarah Maclean yeni keşfettiğim bir yazar. Kitaplarınıda şimdiye kadar çok beğendim. Ama bu kitap ta bir olmamışlık var. Çeviri bir kere beni benden aldı. Konusu olarakda yeni bir şey değildi, Love by Numbers serisinin başka bir versiyonu gibiydi. Spoiler uyarısı; Üç erkek kardeş bir kız kardeş. Yine erkeklerin birinin yüzü yaralı diğerleri yakışıklı. Tek fark bu sefer babalarıyla anlaşamıyorlar. Hayal kırıklığına uğradım biraz. Yalnız yine hikayenin içindeki başka bir çift ilgimi çekti bu yüzden de son kitabı beklemek zorundayım üzücü.
Türkan Sultan
Türkan Şoray…
Yeşilçam’ın Sultan’ı…
Bana göre en iyi kadın oyuncusu…
Türkan Şoray, sinemayla ilk kez 7 yaşında İtalyanların ünlü yıldızı Silvana Mangano’nun Acı Pirinç filmini seyrederek tanışır. Annesi ile babasının ayrılmasının ardından dönemin ünlü oyuncularından birinin evinde kiracılık yaparlar, Emel Yıldız’ın. Emel Yıldız’ın bir gün Türkan
