2013 Eylül
Düğün yemeği muhteşem geçiyor. Cinayet masasından Başkomiser
Aylin Türkoğlu ve tüm ekibi; sonbaharın son ılık akşamlarından
biri olan bugün, adli tıptan Doktor Zeynep ve narkotik ekibinin
yardımcı komiseri İsmail’in düğün kokteylinde bir aradalar. İstanbul’un
muhteşem boğaz manzarasına karşı verilen davette, tüm
ekip günün yorgunluğunu atmaya çalışıyor. Yüzlerdeki tebessüm
yoğun. Herkes genç çiftin ne kadar uyumlu olduğundan bahsediyor,
mutluluklarına şahitlik ediyor. Aylin, yardımcısı Sinan’ın alkol almasına
sitem ederek yavaşlaması konusunda onu uyarıyor.
“Biraz yavaş… Şişede durduğu gibi durmuyor. Seni yarın alkol
komasında ziyaret etmek istemiyorum! Ayrıca Pelin’in hamile olduğunu
unutuyorsun, o burada yok diye benim de olmadığımı varsayma.”
Sinan muzip muzip gülerek,
“Bir şey olmaz, daha ikinci kadehteyim. Hem ne kadar uzun
zaman oldu böyle güzel bir olaya tanıklık etmeyeli... Pelin için endişelenme,
acil bir durum olursa arayacağı kişi sensin zaten.” Aylin,
yardımcısına sözde hak vermese de doğru söylediğini biliyordu.
Aylin’in içi ürperdi bir an. Sanki hava akımı eskilere gerilemişti.