Yamaçta bir ahlat vardı. Okulun karşısında, ona bakarak anlatmıştın. Seni de, kendimi de hatta bazı açılardan dedemi de bu ahlata benzettiğim oluyor bazen. Ne bileyim uyumsuz, yalnız, şekilsiz..
Ee herkesin bir tabiatı var tabi, ondan kaçış yok. İş bunu kabullenip sevebilmekte. Ahlatın meyvesi de şekilsizdir mesela. Ama bazen onunla kahvaltı ediyorum burda ve o kadar güzel geliyor ki!