Üslup geliştirmeyen bir toplum şekilsizliğe ve Vandalizm'e teslim olur. Mimariye bu kadar kafa yormak zorunda mıyım diye düşünmeden de edemiyorum. Neymiş? Yollar bozukmuş, camilerimiz kötüymüş, binalarımız devasaymış ve insanı yalnızlaştırıyormuş. Sana ne be adam, sen işine baksana, diyebilirsiniz. Buna hakkınız var. Ama ne çare ki tutamıyorum kendimi. Elimde değil yapamıyorum işte. Yaptığım bir şey de yok. Hep laf, hep söz... Bütün iletişimim kendi beyninle.
Yenileşme adı altında yapılan imar faaliyetleriyle bir şehrin hafızasının yok edilmesine karşıyım ben. Bu genç yaşımda çocukluğumdan kalan tek bir hatırayı bile yaşamakta olduğum şehrimde bulamamaktan şikayet etmekteyim.
Reklam
İçerideki karanlık dünyada, yalancı bir ışık oyunuyla büyülendiniz. Gerçek ışığın o olduğunu zannettiniz. O zaman alın size gün ışığı. Bir müddet göremezsiniz belki etrafı ama gözlerinizin perdesi açıldığında gerçeğin parıltısı sizi kaplar ve tekrar dönersiniz dünyaya.
Acaba dedi, hayatın akışına hızlandığımızda cehenneme doğru paldır kültür yuvarlanıyor muyuz ? Bu hızlı hayat, bu iletişim, bu teknoloji bize ateşi veya buzdan kuyuları yaklaştırıyor mu? Peki ya yavaşladığımızı düşünürsek arafta mı kalırız? Yoksa cennete mi ulaşırız ?
Sayfa 336Kitabı okudu
Yalnızlık bir yok oluş değildir. İnsan ruhunun bilinçli bir tercihidir. Yoksa bu konuşkan yaratık bunca kalabalık içerisinde bir başına nasıl kalırdı ? Beyin aktivitelerinin saflığını ve özgünlüğünü korumanın bir yoludur yalnızlık. Ruhun kendi olarak kalmasını sağlamak için dıştan gelecek baskılara karşı durmaktır yalnızlık.
Sayfa 235Kitabı okudu
"Köprüler yaptık gelip geçmeye, geçitler yaptık içine düşmeye." misali
Reklam
Geri14
48 öğeden 41 ile 48 arasındakiler gösteriliyor.