Ey âhiret kardeşlerim ve ey hizmet-i Kur'aniyede arkadaşlarım! Bilirsiniz ve biliniz: Bu dünyada, hususan uhrevî hizmetlerde en mühim bir esas, en büyük bir kuvvet, en makbul bir şefaatçi, en metin bir nokta-i istinad, en kısa bir tarîk-ı hakikat, en makbul bir dua-yı manevî, en kerametli bir vesile-i makasıd, en yüksek bir haslet, en safi bir ubudiyet: İhlastır. Madem ihlasta mezkûr hâssalar gibi çok nurlar var ve çok kuvvetler var.. ve madem bu müdhiş zamanda ve dehşetli düşmanlar mukabilinde ve şiddetli tazyikat karşısında ve savletli bid'alar, dalaletler içerisinde bizler gayet az ve zaîf ve fakir ve kuvvetsiz olduğumuz halde, gayet ağır ve büyük ve umumî ve kudsî bir vazife-i imaniye ve hizmet-i Kur'aniye omuzumuza ihsan-ı İlahî tarafından konulmuş; elbette herkesten ziyade bütün kuvvetimizle ihlası kazanmaya mecbur ve mükellefiz ve ihlasın sırrını kendimizde yerleştirmek için gayet derecede muhtacız. Yoksa hem şimdiye kadar kazandığımız hizmet-i kudsiye kısmen zayi' olur, devam etmez; hem şiddetli mes'ul oluruz. İhlas Risalesi - 30
Siz Anka’nın durumunu yine Anka’ya sorunuz.
Sayfa 85
Reklam
Her şey O'dur, O'nunladır, O'ndandır ve O'nadır.
Sayfa 12 - insan yayınlarıKitabı okudu
İhlâs hakkında kendisinden bilgi istenen Huzeyfe, Resûlullah (as)’ın şöyle buyurduğunu nakleder: Bunu ben Cebrâil’e sordum, şöyle dedi: İzzet sâhibi olan Allah’a ihlâs nedir? diye sordum. Şöyle cevap verdi: “O Benim sırrımdan bir sırdır ki, kullarımdan sevdiklerimin kalbine emânet ederim.”
Kutub doğrudan doğruya, Hz. Muhammed’in kalbi üzerindedir.
Sayfa 45
Bu dünya vatanı, teklif, ibtilâ ve ameller, yani sorumluluk, sınav ve çalışma vatanıdır.
Sayfa 37 - insan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Allah sana iyilikle ve cömertlikle senin benzersiz varlığını tasarladığını sana bildirdiğinde, Allah'ın senin O'nu bu vatanda bulmanı dilediğini bilirsin.
Sayfa 33 - insan yayınlarıKitabı okudu
Hayvani yağlar insanın hayvani yönünü güçlendirir ve yine o zaman hayvani yönün prensipleri manevi prensiplere hakim olur.
Bunun bir nümunesi Denizli Hapishanesidir. Oraya Nurlar ve o mahpuslar için yazılan Meyve Risalesi girmesiyle, üç dört ay zarfında ikiyüzden ziyade o mahpuslar öyle fevkalâde itaatli, dindarane bir salah-ı hal aldılar ki; üç dört adamı öldüren bir adam, tahta bitlerini öldürmekten çekiniyordu.
Kim Beni kendi kendine zikrederse, Ben de onu kendi kendime zikrederim; kim beni bir mecliste zikrederse, ben de onu daha büyük bir meclisde zikrederim. -Kudsî Hadis
Sayfa 41 - insan yayınlarıKitabı okudu
88 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.