Onda, devam etmeye ve yerleşmeye niyetli her şeye karşı mutlak bir tahammülsüzlük olduğunu anlamıştım. Yaptığı her şey, her arzusu ya da her düşüncesi geçici bir an için ortaya çıkıyor, bir sonraki an ise ondan çoktan uzaklaşıp gitmiş oluyorlardı; onların hala orada, içinde olduklarını fark etmesi halindeyken sinirli huysuzluklar, öfke patlamaları ve hatta öfkeyle karışık tutarsızlıklar gösteriyordu.