Komutanım,Nusaybin'in Altını Oydular! Siz Neredesiniz?
"PKK şehirlerde hendek kazıyordu.Kendilerince bir öz savunmadan bahsediyorlardı.Güneydoğu'da birçok ilde hendek kazıyorlar,şehirlerin göbeğine silah ve mühimmat stokluyorlardı.Bölge halkını kendilerince 'Öz savunma.' dedikleri kalleş bir saldırıya dahil etmek istiyorlardı.Cizre,Sur,Yüksekova,Silvan gibi şehirlerde bölge halkına tehditle hendek kazdırıyorlardı."
Atayurt Yayınevi
...
yavrum
hasan hüseyin
övünmeyi şişinmeyi biryana bırak
neyini tattın oğlum
neresine dokundun şu ellerinle
tamam oldu mu ağzın
burnun tamam oldu mu
tamam mı kulakların
doydu mu biryerlerin
yavrum
hasan hüseyin
öptün mü güzel oğlum, güzel güzel kızları ağızlarından
okşadın mı has bahçede harika memelerini
içtin mi içkilerin heyheylisini
yıldızları topladığın oldu mu geceleri
gemilere bindin mi oğlum hasan hüseyin
uçaklara bindin mi
füzelere bindin mi
nusaybin'i geçtin mi oğlum hasan hüseyin
övünmeyi şişinmeyi biryana bırak
kaç kundura kaç gömlek
kaç ekmek kaç sigara
bir çubuk sazan balığı ölü çaylardan
ve bir deli dilenci öğle ezanlarında
...
Sayfa 130 - DURAKTAKİ IŞIKKitabı okudu
Mardin
Abdulkadir Turğut
Zaman bir nehir gibi akmaktadır Mardin’de
Şarkılarda kardeşlik her dilde ve her dindeTarihine başlangıç koymanın imkânı yok
Güzelliğin seyrine doymanın imkânı yok Topraklarında serin antik rüzgarlar eser
Her adımda önünü tarih sahnesi keser Geçmişten ışık saçar Sümerlerin güneşi
Mardin kültürler şehri Kudüs’ün kız kardeşi Evlerde duvarları süslemekte Şahmaran
Asırlardır ayakta durur Deyru’z- zafaranBirer şiir gibidir Artuklu’da binalar
Nakış nakış işlenmiş muhteşem taş duvarlarİpek yolu halen de baharat kokmaktadır
Nusaybin’de periler meşale yakmaktadır Kartal yuvası kale ihtişamla bakmakta
Geceleri Mardin’e gökten yıldız akmakta Güvercinler semada barışa çırpar kanat
Midyat’ta direnmekte telkâri ile sanat Pers izlerini taşır Dara’da harabeler
Tarihi günümüze aktarır kitabeler Doğal güzelliğiyle benzeri yok doğrusu
Cennetten bir köşedir Nusaybin’de beyaz su Mardin bir mozaiktir çok dinli ve çok dilli
Adıyla müsemmadır bahçelerle YeşilliMedreseler sahiptir önemli bir mevkiye
Birisi Kasımiye diğeri Zinciriye Dargeçit kaplıcası cilt sorununa hastır
Midyat’ta Mor Gabriel tarihi bir manastır Yazın çöl sıcağını andırsa da havası
Her mevsim bir başka renk Kızıltepe ovası Ömerli ile Savur yeşil renk döşelidir
Ovaları kavaklık dağları meşelidir Mazıdağ’da yer alır Sultan Şehmus türbesi
Derik’te yazılmıştır zeytinin tarihçesi Gelip ziyaret eden hayatından keyf alır
Mardin’i görmeyenin bir yanı eksik kalır
çift nasip Nusaybin
Mardin'in Suriye sınırındaki ilçesi Nusaybin'in Gırnavaz Tepesi'nde yaşayan cinlerden bir grup, Arabistan'a gider ve Peygamber Muhammed'den Kur'an dinleyerek Müslüman olur. Peygamber Muhammed, onların yaşadığı toprakların bereketli olması için dua eder. Arapça duada "çift nasip" anlamına kullandığı Nasibeyn kelimesi, zaman içinde Nusaybin'e dönüşür. Tanrı katında kabul edilen peygamber duasından sonra, antik dönemde adı Nisibis olan Nusaybin ve çevresinde, çiftçiler her yıl çift mahsul alır, hayvanlar çift yavrular, hatta kadınlar ikiz doğurur olmuş.
Sayfa 55 - josefKitabı okudu
İngilizlerin şüpheli tavırlarından endişe duyan İstanbul Hükümeti karargahı Nusaybin'de bulunan Altıncı Ordu ile karargahı Erzurum'da bulunan Dokuzuncu Ordu kumandanlıklarını mütarekeden önce olduğu gibi faaliyette bırakmış diğer orada kumandanlıklarını lağvetmişti. Harp teşkilleri peyderpey, barış haline döndürülüyordu. İstanbul ve Konya' da birer ordu müfettişliği ihdas olunmuştur. Mütarekeden önceki orduların kumandanlarından Mustafa Kemal Paşa (Atatürk), Cevat Paşa, Fevzi Paşa İstanbul'da toplanmışlardı. Mersinli Cemal Paşa, Konya'daki İkinci Ordu Müfettişliğine tayin edilmiştir.
Sayfa 25 - Timaş Yayınları, Yay. Haz. Erhan Çiftçi, İstanbul 2021
Amr b. Şuayb’ın, babası aracılığıyla dedesinden naklettiğine göre,
Hz. Peygamber (sav) bir grubun tartıştıklarını işitmiş ve onlara şöyle buyurmuştur: “Sizden öncekiler işte böyle helâk oldular. Allah’ın Kitabı’nın bir kısmını diğeriyle mukayese ediyor (çelişki arıyor)lardı. Oysa Allah’ın Kitabı, bir kısmı diğerini doğrulamak üzere indi. Kur’an’ın bazı âyetlerini ileri sürerek diğerlerini yalanlamayın. Onun (mahiyetini) bildiğiniz âyetleri üzerinde konuşun; bilmediklerinizi ise onu bilene bırakın.”
(HM6741 İbn Hanbel, II, 185)
