Kitaba başlamadan önce serinin ilk kitabının aynı isimle yayınlanmış bir Netflix dizisi olan Shadow and Bone'u izlemiştim. Dizi, kurgusuyla ve karakterleriyle çok hoşuma gitmişti fakat ufak bir araştırmadan sonra ilk üç kitabın yani Grisha serisinin olumsuz yorumları yüzünden kitaplar pek de ilgimi çekmemişti. Kargalar Meclisi ise yazarın bu seride çıkardığı 4. kitabı ve dizide daha çok ilgimi çeken bir çeteyi anlatıyor. Direkt 4. kitaba başlarsam anlamakta veya olay örgüsüne yetişmekte zorlanır mıyım diye çok ikilemde kalmıştım ama diziyi izlediğim için kurgunun geneline zaten hakim olduğumu fark ettim, bu yüzden okurken hiç zorlanmadım.
Kitaba geçecek olursak; karakterlerin her birine ayrı bir sempati duyarak bitirdim kitabı: Kaz, Inej, Jesper, Wylan, Nina ve Matthias.
Kitabın ilk sayfasından son sayfasına kadar aksiyon hiç azalmıyor, olaylar birbiri ardına sıralanıyor resmen. Okurken olayların bizzat içindeymiş gibi hissetmemek elde değil. Akıcılığı ve fantastik dünya kurgusunun ilgi çekiciliği sayesinde kitabı elimden bırakmak istemedim, tıpkı bir film izliyormuşum hissi yarattı bende. Yaşananları sürekli farklı bir karakterin ağzından okumak da kitabı daha güzel bir hale getirdi benim için; her birinin kendi düşüncesini ayrı ayrı okumak olaylara çok yönlü bakmamı sağladı.
Kitabın sonu da heyecanlı bitince hemen devamı olan Sahte Krallık'ı sipariş ettim, çok merak ediyorum.
Kitabı merak edenler varsa bahsettiğim diziye şöyle bir göz gezdirmeniz genel bir fikir sahibi olmanıza yardımcı olacaktır ama kitaplar her zaman daha iyidir :) Keyifli okumalar.