Ah be Hakkı Celis
Yalnız büyümek değil, ihtiyarladım bile, Seniha Abla, dedi. Siz çok gezdiniz, çok gördünüz. Fakat ben çok düşündüm, çok hissettim. O kadar ki, bütün fikirler, bütün hisler bana şimdi yavan geliyor. Siz bu bezginliğe vasıl oldunuz mu? Nerede? Her tarafınızdan arzu, emel, gençlik fışkırıyor, şimdi 'haydi!' deseler bir seneden beri yaptığınız seyahatleri aynı iştiha ile tekrar edebileceksiniz. Fakat, ben düşündüklerimi tekrar düşünmek, hissettiklerimi tekrar hissetmek istemeyeceğim. Seniha abla, bizi pişiren ıstıraptır; gezip görmek değildir. Sizden evvel kaç kişi Avrupa'ya gitti geldi. Bunların bazılarının kıyafetlerinde epeyce değişiklik gördüm, fakat ruhlarında ne değişti; bilmiyorum. Bunlar bize oradan, başlarında bir acayip sarhoşluk ve gözlerinde safiyane bir hayretle avdet ettiler. Seniha abla, siz de bunlardan biri misiniz?
Öldürüyorlar. Biz bu satırları yazarken ve korkarız sizler de okurken, öldürüyorlar, yakıyorlar, yıkıyorlar, aç, susuz , ilaçsız, karanlıkta bırakıyorlar. Dünyanın kör gözlerinin, sağır kulaklarının önünde. Çoluk çocuk, genç yaşlı , erkek-kadın demeden kıyıyorlar o yiğit , o direngen halka, Filistinlilere.
Sayfa 11
Reklam
Yüce Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'de 88 yerde, iman edenlere seslenirken sadece 1 yerde; Ey Kâfirler! Şeklinde bir hitap bulunmaktadır ki o da dünya ile ilgili olmayıp ahirette hesap günü bahane ve mazaretlerini sunmak istediklerinde gerçekleşeceği bildirilmiştir: Ey kâfirler! Bugün özür dilemeyin! Siz ancak işlediklerinizin cezasını çekeceksiniz, (denilir).
Sayfa 28
144 syf.
·
Not rated
Stoa felsefesi üzerine keyifli bir kitap
Çeviride bazı terimlerin dilimizde tam karşılığı olmasa da antik çağlarda böyle metinler ortaya koyabilmek gerçekten taktir edilesi. Marcusun kendine yazdıgı bu notlar kitap olma amacıyla yazılmamış bu nedenle çok dağınık bir yapısı vardı. Marcus bin yıl önce yaşamış bir imparator ve onun düşünceleri gerçekten ilgi çekici. Stoa felsefesi bazı noktalarda realistlikten uzaklaşıyor gibime geliyor. Biz ne kadar erdemli ve iyi bir insan olmak için çabalasakta ömür boyu bunu sağlamak pek gerçekçi değil ve fazla optimist geliyor bana. Yüksek duygu kontrolü çok sağlam bir mentalite getirir ancak götürdüğü bazı şeyler de var uzun vaadede hissizleşmek gibi. Şikayet etmek ile elimizdekilerin değerini anlamak arasındaki ince çizgideyiz aslında. Ne tarafa yönelsek hayatımız o yöne doğru yöneliyor. Hayat kısa ve her an bitebilir kitabın özü bu temel üzerine kuruluydu. Çok fazla yerin altını çizdim. Bir kitap değilde kendini sorgulayan birinin zihninden akan düşünceleri okumuş gibi hissettim. Pek çok kez aynı fikirler kendini tekrar ediyordu. Aynı bizim kendi fikirlerimizin kafamızda sürekli döndüğü gibi.
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202215.1k okunma
Yaşadığımız çağ, gerçekliği sanallaştırma çağı adeta. Bir yerde olmayı değil, orada olduğumuzu gösterme derdine düşeli uzun zaman oldu. O gösterme eyleminden sonra gelen like’larla var olduğumuzu duyumsar olduk.
öyleydi.
Ya da sadece masum , hayata ürkek bakmaktan yorulmuş,onu kendi adına koruma altına alıp dünyaya güvenle bakma arzusunu sağlayacak birini arıyordur belki de bilemem.Bu zamana kadar ona tutkuyla bakacak ilgilenecek birini arıyordur belki de bilemem.Gözünün içine bakıp ellerini sıkı sıkı tutup seni önemsiyorum diyen birini bekliyordur belki de, kendini ciddiye alan, fikrine saygı duyan,onu kırmayan incitmeyen kafasını göğsüne koyacak birini arıyordur belki de bilemem. Dünyasında kendisiyle ne yaşıyor bilemem.Ama tek bildiğim şey ona bunu sağlayacak kişinin ben olmadığım. Hep böyle olmadı mı zaten?Oldu. Ama hep. Nedenini soran olmaz, herkes sonucuna bakar.Sonuca varmadan önce onun ne çektiğini kendinden başka kimse bilmez tabi. O düzeye gelme aşamasını kimse umursamaz.Ailen hariç.Ya da ailen olacağın sandığın kişi. Gelip geçici hayat. Önemli olan bu hayata güzel bi iz bırakıp, ebediyete gitmek değil miydi zaten?Öyle olmalıydı...
Reklam
Öldüğünüzde, sizde benim gibi çürüyeceksiniz, o zaman nasıl yaşadığınızın ne önemi var?
Senin Bir Ceylan Gibi O Mahzun Bakışını
Senin bir ceylan gibi o mahzun bakışını. Ve ne varsa, öylesine yürekten sevdiğim o bakışta. Unutmadım, üst üste yığılan hüzünlü yıllarda Fakat görüntün, zihnimde gitgide dumanlandı. Gün gelir, yürekte hüzün de söner artık. Ne mutluluğun, ne acıların olduğu bir yerde Düşler de, anımsayışlar da silinir gitgide Kalır sadece, her şeyi bağışlatan bir uzaklık...
İvan Bunin
İvan Bunin
Şu dünyada acı çekmek dışında her şeyi anlayışla karşılayabilirim. Acı çekmeyi anlayabilmem mümkün değil. Acı çekmek kötüdür, çirkindir,karanlıktır. Çağımızın acıya duyduğu sempatide hastalıklı bir şeyler var. İnsan yaşamın renklerine, güzelliğine, coşkusuna sempati duymalı. Hayata dair yaralardan ne kadar az bahsedersen, o kadar iyi.
"Utanıyorum, o halde varım! Var olmak utanmakla başlar!"
Sayfa 58 - Az KitapKitabı okuyor
Reklam
DOĞU: HAYAL GÜCÜMÜZÜN UÇSUZ BUCAKSIZ KIRKAMBARI
Doğu bizim kafamızda. Bizim Batılı kafalarımızın dışında Doğu yok. Hatta Batı'nın kendisi de yok. Batı, karşıt terimiyle aynı nedenlerle içimizde var olan bir düşünce. Ama biz onu tanımlamaya hiç gerek duymayız: O bizim kendimizdir. Biz kimiz? Doğu'nun ön yüzü mü? Ötekinin ötekisi mi? Pozitif kutup mu, doğrulanmışlık mı? Ama kimi zaman da madalyonun öteki yüzü: pozitifin negatifi. Böylece eski simgeler su yüzüne çıkıyor: bir an için Doğu ışıktır, evrensel ruhtur, iç dünyamızın sihirli mıknatısıdır, beceriksiz modernliğimize karşı takınılan bir mesafeliliktir. Ama en küçük bir olayda, sıçrayan ilk kanda, ışık titreşir, söner: Doğu, bizim korkumuzun balçığı içine gömülür; unutulmuşluğa geri çekilir, sonra düş olarak geri döner. Yol dönemecindeki sahte parıltı. Süs. Serap
Sayfa 24 - Özel Sayı 26, ORYANTALİZM, Ketebe Kitap ve Dergi Yayıncılığı, Derin Tarih, Tarih Okuyan Şaşırmaz, Genel Yayın Yönetmeni Taha Kılınç, Turkuvaz Dağıtım Pazarlama Albayrak MedyaKitabı okuyor
DOĞU: HAYAL GÜCÜMÜZÜN UÇSUZ BUCAKSIZ KIRKAMBARI
Doğu kavranamaz. O her yerde ve hiçbir yerde. Kitaplarda, tuvaller üzerinde, ekranlarda, sokakta, çok yakın ve hiç kuşkusuz çok uzak, başka yerlerde. Bütün donmuş kalıpların buluşma noktası, bütün egzotizmlerin eşanlamlısı, bütün çelişkilerin ve bütün aşırılıkların kışkırtıcısı. Daha bilge ve daha çılgın, daha çileci ve daha şehvetli. Daha zalim ve daha incelikli... Çok eski, tarihin ilk şafağı ve karanlığı... Uçsuz bucaksız. Hayal gücümüzün uçsuz bucaksız kırkambarı. .
Sayfa 24 - Özel Sayı 26, ORYANTALİZM, Ketebe Kitap ve Dergi Yayıncılığı, Derin Tarih, Tarih Okuyan Şaşırmaz, Genel Yayın Yönetmeni Taha Kılınç, Turkuvaz Dağıtım Pazarlama Albayrak MedyaKitabı okuyor
Nefsimle bu savaşta Gözyaşı şurubuyla Kul aciz durumuyla Şeytanı sevgi ile gafil görmek budur işte Neylerim bu kademi o bahçeye varmadıkça Ben pişmanım Nefsim uslanmadıkça Onun nankör gözü aşk ile ıslanmadıkça, yar, yar
Yakınlığın bir kıymeti var, zaafı da var; uzaklığın da bir kıymeti var, bir de zaafı var… Hangi fikirden olursan ol, “bendeki sen” ve “sendeki ben” meselesinde bir nisbet sahibi ol. Yâni, kurusıkı şuna buna bağlılık değil; neyi değerlendirirsen, o sende tezatsız bir bütünlük göstersin! Salih Mirzabeyoğlu
sabahtan akşama dek aklımdan çıkmadığını öğrense o bile şaşırırdı
Sayfa 29 - Can YayınlarıKitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.