424 syf.
8/10 puan verdi
İngiliz/İsveç yazarların kendi ülkelerinde geçen olayları konu alan eserlerini genelde sevmem. Diyeceksiniz niye? Alışmışız bir kere Amerikan dizilerindeki o iletişim temellerinin bizdeki benzerliğine, bunu bu türlerde yakalamam zor olduğundan sevmemem.Ama Ejderha dövmeli kız ve Son 10 saniye adlı kitap bu düşüncemi sarsan yazar/eserlerden oldu. Olayların kurgusunu ve işlenişini oldukça beğendim. Cinayetlerdeki vahşet, bunun ardındaki komplolar, iki apayrı kanattan olayların akarak bir noktada kesişmesi iyi kaleme alınmıştı. Kahramanın kadın dedektif/polis olduğu romanlarda bu tiplemenin biraz asi, azıcık yaralı, bolca öfkeli ve mümkünse diplerde yüzüp çaktırmayan olanını severim.Buradada kadın kahramanımız böyle bir tiplemeydi işte. Adı gibi son on saniyeye kadar " hah işte herşey boşa gitti gördün mü" diye söylenip durduran bir heyecan vardı. Yazarın başka eserini okumamış olmama ve bunu da sadece Oku Oku'da kargoyu bedavaya getirmek için almama rağmen yılbaşı sürprizi gibi bir kitap oldu benim için.
Son 10 Saniye
Son 10 SaniyeSimon Kernick · Olimpos Yayınları · 20121,236 okunma
268 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Kitabı bitir bitirmez Franz Kafka'nın "Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?" sözü geldi aklıma. Uzun bir süreden sonra bir kitap okuduktan sonra gerçekten de sarsıldığımı fark ettim. Kitap bir kişisel gelişim kitabı değil tabi ki. Fakat içimizdeki şeytanı -ya da
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172.7k okunma
Reklam
736 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bazı kitapların kendi atmosferi vardır, okumaya başladığınız an o dünyanın içine girersiniz ve orada karakterle yaşamaya başlarsınız. O karakterlerin amacı amacınız, kederi kederiniz olur, kısacası karakter sanki sizmişsiniz gibi sizi etkiler. Okudukça sayfa sayfa ilerledikçe o dünyaya ait olup çıkarsınız ve o arık sizin bir parçanızdır. İşte Rüzgarın Adı da böyle bir kitaptı. Okurken hiç sıkılmıyorsunuz ve karşınıza her an bir sürpriz çıkabiliyor, kesin şöyle olur diye düşündüğünüz anda çok farklı bir şey oluyor. Kvothe'yi çok sevdim, çok zeki, yetenekli ama çok şanslı olduğunu söyleyemem zekasını kullanışı ve olaylarla başa çıkış tarzı çok iyi. Spoiler vermeden yorum yapmak gerçekten çok zor neyse karakterleri çok başarılı buldum, normalde kız karakterleri pek sevmem biraz sinir bozucu oluyorlar ama Denna'yı sevdim, başarılı bir karakter. Rüzgarın Adı'nda herkesin kendini bulabileceği bir yan var. Patrick Rothfuss karakterleriyle, kurgusuyla ve anlatımıyla çok hoş bir kontrast oluşturmuş ve bizlere sunmuş e bize de okumak düşer. Kesinlikle çok iyi bir kitaptı. Bilge Adamın Korkusunu okumak için çok sabırsızlanıyorum ama bitirip seriden ayrı kalmakta istemiyorum, arada kaldım.
Rüzgarın Adı
Rüzgarın AdıPatrick Rothfuss · İthaki Yayınları · 20193,804 okunma
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bir gün aşka dair umudunu kesmiş bir arkadaşıma bu kitabı tavsiye ettim. Bir gecede okuyup bitirdi kitabı arkadaşım ve diğer gün yanıma geldi. Yarım paket sigara içerken bir yandan da sürekli kitaptan konuştuk. En son ayrılırken de yanında sigara içtiği duvara "Maria Puder'i bulun" yazdık birlikte. İstedik ki bir başka gün bu duvarın yanında dertli dertli sigara içen ve o hayâl kırıklığı içerisinde boş boş duvara bakan birinin gözüne takılsın bu yazdığımız, merak etsin, araştırsın ve en sonunda da bu kitaba tesadüf etsin. Yazdığımız yazının veya onu okuyanların akıbetlerini bilmesem de bir kitabın hayat değiştirebileceğini ben o gün ilk kez orda öğrendim. İnanıyorum ki bu kitabı okuyan her erkek Raif Efendi, her kadın da Maria Puder olmak istemiştir. Raif Efendi gibi sevmek ve Maria Puder gibi sevilmek... Yusuf Atılgan'ın "Aylak Adam" kitabına yaptığım yorumda da belirttiğim gibi, bana kalırsa kitapta anlatılan aşk biraz ütopik ve gerçekleşmesi son derece zor. Ama gene de insana umut veren bir aşk bu. Arayışa iten, özendiren, keşke dedirten... Sabahattin Ali, zaten insan psikolojisini yazıtlarında son derece güzel işleyen bir yazar. Bu kitapta da hem Raif Efendi'nin hem Maria Puder'in yaptığı bazı hareketlere anlam veremediğiniz zamanlar olacak. Ama bence tam da bu anlarda onları anlamaya daha iyi başlayacaksınız. Yani demem o ki; bu kitap boşu boşuna yıllardır birçok farklı kitapçının "en çok satanlar" listesinde değil bayanlar baylar. Neneniz duysa "Vardır bir hikmeti," der ya hani bu durum için, hah işte tam da öyle; sahiden de var bir hikmeti... Okuyun; kendi payınıza düşen hikmeti kendiniz çekip alın.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021316.4k okunma
230 syf.
6/10 puan verdi
Başlarda iyi gibi gidiyordu. Fakat sonlara doğru sıkmaya başladı, çünkü aynı kelimeleri o kadar çok tekrar etmişki bir yerden sonra sıkmaya başlıyor. Sanki biraz zor anlayanlar için yazılmış gibi..
Ferrari'sini Satan Bilge
Ferrari'sini Satan BilgeRobin Sharma · Pegasus Yayınları · 201220.2k okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Biraz önce kitaplığımın yanına gittim ve her zamanki gibi beni en çok etkileyen kitaplardan birini aldım elime: Boranın Kltabını! Kitabı okumamın üzerinden aylar geçmesine rağmen benim üzerimde tesirini devam ettiriyor Bora. Bilmiyorum belki kendime bazı özelliklerinle benzettiğimden midir yoksa Ayşe Kulinin akıl almaz yazma becerisinden midir.
Bora'nın Kitabı
Bora'nın KitabıAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20215.2k okunma
Reklam
736 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Kitap 735 sayfaydı ve puntosu küçüktü ama bu bile az geldi diyebilirim. Devamını okumak için sabırsızlanıyorum. Kvothe bir handa(Yoltaşı hanı) hancılık yapmaktadır. Bir gün birisi yoltaşı hanına ölü scrael(örümcek, iblis) getirir. Bu yaratıkların tek dolaşmadıklarını bilen Kvothe gece yaratıkları avlamak için dışarıda kamp kurmuşken, Tarihçi ile karşılaşır ve olaylar başlar. Tarihçi ülke ülke gezip hikayeler kaydetmektedir. Dillere destan olmuş ve hakkında bir sürü hikayeler yazılmış Kvothe'nin de hikayesinin yazmak ister. Kvothe kabul eder ama bu hikayeyi 3 günde anlatacaktır. Bu kitap hikaye anlatımının birinci gününden oluşuyor. Yazarın hakkında biraz araştırma yaptım. Çocukluğunda yaşadığı yerde televizyon olmadığı için tüm çocukluğunu kitap okuyarak geçirmiş ve hala evinde televizyon bulundurmuyormuş ki bu kitabına kesinlikle yansımış. Böyle bir hayal gücü, fantastik bir eser olmasına rağmen edebi yanını kaybetmeyen bir kitap zor bulunur. Ayrıca çeviriyi de es geçmiyorum o da mükemmeldi. Kitabın ilk 90 sayfasında biraz kafa karışıklığı yaşadım ama 90 sayfadan sonra(yani Kvothe'nin çocukluğundan başlayıp kendi hikayesini anlatmaya başladığı yerde) tüm karışklık kayboldu. Eğer benim gibi anlamakta zorlanırsanız sadece biraz sabredin. Betimlemeleri de güzeldi. Kitabı okurken film izliyormuşum gibi hissettim. Yer yer güldüm, yer yer gözlerim doldu. Kitapta olumsuz, sevmediğim bir yer aradım ama bulamadım. Keyifli okumalar.... :))
Rüzgarın Adı
Rüzgarın AdıPatrick Rothfuss · İthaki Yayınları · 20193,804 okunma
463 syf.
·
Not rated
·
Liked
"Geriye bakıp çocukluğumu anımsadığımda, nasıl hayatta kalabildiğime hâlâ şaşarım. " diyor Frank Mccourt... Ne kadar kötü çocukluk geçirebilir ki? Doğduğu günden beri çalışmayan baba, çocukları için endişelenen bir anneye sahip Frank Mccourt. Babası hiç çalışmaz, zar zor bir iş bulur 1 hafta çalışır, haftalığını alır ( çocuklar artık
Angela'nın Külleri
Angela'nın KülleriFrank Mccourt · Epsilon Yayınları · 20083,980 okunma
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
-Bu kitabı enfes bir zevkle okumamı itiraf edebilirim.Ve bu kitap bana bazı şeyleri hatırlattı ama onları izah etmeyeceğim.Çünkü,bu bana özel şahsi hatırlatmalar olsa gerek :) Atay’ın, hikâyelerinde kurguladığı kahramanlar aracılığıyla toplumdan kendini soyutlayan, yalnızlaşan ve bunun neticesinde içselleşen problemli insanları anlattığını
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226.7k okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.