"Bu bir suikast değil, bu bir buluşma, bizim buluşmamız. Hem zaten bugün yıldönümümüz," diye fısıldadım."
Ağzı açık kaldı, önce elbiseye, sonra da elindeki bilekliği baktı.
"Şimdi tam bir şirret gibi hissettim."
"Öylesin ama o da cazibenin bir parçası." mücevheri bileğine dolarken gülümsedim.
"Bu faslı ne
Ne güzeldin be Kefen!
Okurken durup gözlerimin dolduğu, bazen de dolanın taştığı yerler çoktu.
Ah Efraz... Ne güzel kız çocuğusun sen öyle! Hayran kaldım sana. Kurduğun cümleler, yakarışların başı öne eğip de sorgulatıcı nitelikteydi çoğu yerde.
Bu kadar berbat mı gerçekten insanoğlu, diye sordum durdum bazen.
Behzat... Gerçek misin hayal misin bilemem ama yüreğin, bir çocuğunun hayalleri kadar güzel ve hayran olunasıydı. Sana da hayran olmamak elde değildi. Senin gibi kalbi güzel insanlara ihtiyacımız var bugün de. Yüreğine hayran kaldığım kitap karakterlerinin arasında en başlardasın. Seninle tanıştığım için, seni okuduğum için mutluyum.
Öte yandan Banu, Seyit, Beliz ve Yargıcı ailesi... Hepiniz bir olup iki güzel kız çocuğunun hayatlarını ellerine verdiniz. Behzat'ın yanında olup o güzel kızlara verdiğiniz desteği, Hele de Banu'nun verdiği desteğı, yıllar sonra kitabı elime alıp açtığımda da büyük bir mutlulukla okuyacağım.
Dönüp dolaşıp okuyacağım satırlarda hep sizler de olacaksınız.
Sevimli Aden'e güldüğüm, Efraz'ın yaşadıklarına ağladığım, sonlara doğru umutla dolup taştığım bir kitap oldu.
Ara ara elimin uzanacağı ve sayfalarında gezinirken okurkenki heyecanımı, burukluğumu hatırlayacağım bir kitap oldun Kefen!
ŞEHZADEYE RÜYA
YAYINEVİ: SAHİ KİTAP
YAZAR : VOLKAN ZAMANOĞLU
SAYFA SAYISI: 120
PUANIM : 7/10
Merhabalar..
Bugün #şehzadeyerüya ile geldim.
Başta beni biraz zorladı ama masal tadında çok güzel bir kitap
"Ben ne okudum yaaa" diyip 2 kere başa sarıp okuduğum yerler olmadı desem yalan olur
Beni gerçekten zorlasa da beğendiğim bir kitap oldu
Biliyorum merak ettiniz hadi o zaman, zaman kaybetmeden okuyun, yorumlarınızı bana da yazın, merak ederim
#alıntı
" O zaman seni daha az sevmeyi öğrenmem gerektiğini anladım. Seni çok sevdiğim için kaybedeceğimi. Çünkü sevdiğim kadar, sevdiğim gibi sevilmediğimi gördüm."
"İnsan neye inanmak isterse ona inanır, neye inanır gibi yapmak isterse ona inanır gibi yapar, neye inandırmak isterse ona inandırırmış. "
Dili akıcı ve 10 yılı aşkın bir süre anlatılmasına rağmen bir kez dahi sıkılmadım aksine elimden bırakamadım. Reşat Nuri'nin bu kitabından önce yalnız yaprak dökümünü okumama rağmen kendisini bu eseriyle sevgiyle hatırlayacağım. Uzunca bir zamandır hiçbir kitap beni hayatın akışından alı koyup bu kadar soyutlamamıştı ana karakterin Istanbul
Özettir!
Kamelyalı kadın
Lakabını; bir çiçek türünden olan ,her gece taktığı kamelyalardan alır.
Bir yosmanın evine haciz gelmesiyle , eşyaları satışa çıkar. Bu olay, ilgisini çeken dumas eve gidip bir göz atar , satılıkta olan bir kitap satın alır o evde ,okumaya başlar,okudukça ilgisi artar araştırmaya başlar..
Bir tiyatro gösterisi izlerken locada
“Biz sadede kırık parçaları olan iki insandık, düzeltilmekle ilgilenmiyorduk.”
Ben gerçekten bu yazarın enayisi olmuşum. Ülkemizde çıkan diğer iki kitabını da severek okudum ama bu kitap yazarın okuduğum en en en iyi kitabıydı.
Düşüncelerime geçmeden önce çevirisinden bahsetmek istiyorum. Muazzam ötesi güzellikte bir çeviriydi ve editör
