hayatınızdaki sorun olmasaydı "nasıl bir insan olurdunuz?" sanırım kitaptaki kilit nokta bu soruda yatıyor.birçoğumuz vereceği cevap ise çok belli "haytımda şu sorun olmasaydı,çok mutlu,pozitif,hayatı seven bir insan olurdum" ee ne duruyorsun varsayım o sorun hayatında yok :))
bu kitapla bizi dave gurney gibi mükemmel bir dedektifle tanıştırdığı için yazara ne kadar teşekkür etsek azdır. Okudukça insan daha çok meraklanıyor. Kurgusu sürükleyiciliği Dave'in olayları çözme yeteneği...hepsi tek kelimeyle olağanüstü. Özellikle diğer kitaplarında olduğu gibi dedektifin emekli oluşu süper bir renk katmış romana. Kahraman rahatı ile merakı arasında gidip geliyor - hatta evliliğine mal olmak üzere - ama o dedektiflik ruhu hep önde geliyor ya bayılıyorum. Dave adamımsın dostum :)
bır sırrın sorumlulugunu nekadar tasır ınsan? bu sorunun cevabını dusunmeden once bu kıtaba bır goz atın yanı okuyun ve sonra karar verın
kıtabı bır actım bır de kapadım oldukca surukleyıcı ve kendını okutan bır kıtap tabı cevırmenın katkılarını unutmamalı
ancak bır kac elestırelecel yonu var gıbı ama o bana SIR kalsın :)) keyıflı okumalar
Bu kadın güzel yazıyor... Saf... Temiz... İnsan insanlığını hatırlıyor. Dünyanın zalimliğine karşı zalimlik yok... Kaypaklığına karşı kaypaklık yok. Sadece saf ve temiz çalışmak, üretmek... O yüzden seviyorum.
Gerçek RenklerKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20131,767 okunma
Her satırını bin heyecanla okudum. Resmen katili bulmak için deli oldum. Ama sonu beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. O kadar iyi insanların sebebi ne olursa olsun vahşice insan öldürmeleri üzdü beni.
İstanbul HatırasıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,2bin okunma
Bence yazar nasıl bir türde yazması gerektiğine karar vermeliydi. Young Adoult historical tarzında bir şeyler oluşturmaya çalışmış ama ben nedense okurken biran acaba elimdeki İncil falan mı diye düşünmedim değil. Dinsel çağrışımlara karşı olduğumdan falan değil elbette ama güzel bir hikayeyi batırdığını düşünüyorum yazarın. Kaç defa 'Tanrı' ve 'İsa' geçti inanın sayamadım ama her sayfada heralde en az 10 kere tekrarlanmıştır. Ee bir de kitabın 328 sayfa olduğunu düşününce gerisini siz hesaplayın artık. Evet, hikaye 14. yy da geçiyor, o nedenle bu kadar 'dinsel' olabilir diyenler olabilir. Ama alakası yok bence. Kitaptan etkilenmedim. Kötü olduğunu söyleyemem ama iyi de diyemem. Ne beklediğinize bağlı. Şifacı çırağı olarak yetişen Rose ile Lord Hamlin yani Wilhelm arasında gelişen ilişki zaman zaman keyif verse de insan daha başka şeyler de bekliyor. Evlenmeden el ele bile tutuşmak günah gibi bir hali var kitabın. Çok uçuk bir hayali aktarmaya çalıştığı için kitap beni tatmin etmedi.
Hayat o kadar da fena değildi.Kara delik sonsuz , umutsuzluk kuyusu dipsiz değildi.Acının , hüznün , yalnızlığın da ömrü vardı ve insan yeterince aşağı indikten sonra , farkında bile olmadan gerisingeri yükselmeye başlıyordu.
Kitabın kapağına her baktığımda yüzümde ufak bir tebessüm beliriyor. Unutamayacağım bir eser çocuklara sadece küçük insan, bir şey anlamaz olarak bakmamalı onlarında birer duygu dünyasının olduğunu unutmamalıyız. Nitekim bizler de bir zamanlar çocuktuk ve bizimde o yaşta hayallerimiz gülüp ağladığımız onca olay vardı... Yazar çocukların dünyasını kendine has diliyle çok güzel anlatmış defalarca okuyabileceğiniz bir eser.
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,3bin okunma
Son derece güzel bir polisiye roman. Sayfa sayısı tamamlansın diye sonuna da iki adet çocuklar için masal eklemişler.
Polisiye hikayeye gelince enim adında bir adamın dexter adında bir oto tamircisi ortağı ve nişanlısı vardır ve bu adam kaçırılır. Kaçıran adamın geçtiği söylenen yerde riddle adında bir doktor beklemektedir ve o araba geçmediğini söyler. Bu arada bir profesör, onun hizmetlisi ve iki parmaklı kardeşi, ve pek çok insan öldürülür. Doktor riddle katilin kim olduğunu şaşırtıcı bir şekilde bulacaktır. Hiç umulmadık bir insan çıkacak.
Son derece güzel bir polisiye roman. Burada baş rollerde Bencolin'in yardımcısı Jeff Marle ve Rossiter adında garip bir insan var. Halim Quayle, Marle'ı yanına çağırır kitabından bahsetmek üzere ancak o gün hem kendisi hem eşi zehirlenir. Ama ölen ide tedavilerini yapan damadı doktordur. Doktor da zehirlenmiştir ve aile üyeleri Mary, Matthew, Clarissa, Virginia ve ailenin haylaz çocuğu Tom da şüpheliler arasındadır. Bakalım Marle, Rossiter ile beraber katili bulabilecek mi?
'' Hayat bir kelebeğin kanadında yahut bir meleğin dudak ucundadır.''
İnsan kısa ömrü olan şeylere bağlanmamalı...
Mesela kelebekler!
Sevdiklerin herkese gözükmeyebilir.
Mesela melekler!
Bazen çok sevdiğin bir şeyi ne avucunda saklamaya ne de bırakmaya kıyabilirsin...
Mesela kelebekler!
Öyle uçsuz bucaksız seversin ki sadece bu olaya insanüstü güçler şahit olur
Mesela melekler !
İnsan ellerinden uçup giden sevdikleri şeylerin ardından koşarken yorulurlar..
Mesela kelebekler!
Çabuk unuturlar ya da hiç hatırlanmaman da mümkündür
Mesela melekler
Bazen sevdiğin kadar sevilemezsin. Onların kalbi senin kadar kocaman değildir. O nedenle senin gibi candan sevmeyi bilemezler. Üzülmemelisin !
Mesela kelebekler!
1984'ü okuduysanız bir süre ara verin başka kitaplar okuyun 1984'ün etkisi üstünüzden biraz silinsin derim. Yoksa yazar çok çok isabetli ve yorumlarında haklı olsa da her cümlede 1984 geliyor aklınıza.
Kitabı tek başına yorumlayacak olursak harika bir kitap ama insan oğluna biraz da haksızlık etmiş. O kadar da sessiz mahluklar değiliz haksızlığa engel olamasak da sesimizin çıktığı da oluyor. Kitaba yansımış bu durumun yazarın yaşadığı dönemde gördüklerine bağlıyorum.
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,5bin okunma