Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
352 syf.
3/10 puan verdi
Yazar değişik bir konu seçmek istemiş ama oturmayan çok fazla şey vardı. Kızın normalde içine kapanık biri olması, cinayet mahallinde çooook fazla zaman geçirmeleri -onların nasıl ailesi ve arkadaşları varsa o katillerin de olabilirdi mesela her cinayet mahallinde nasıl bu kadar vakit geçirebiliyor bu kız? Geçmişleri çok yüzeysel anlatıldı, öldürmeler sırasında diyaloglar çok yüzeyseldi, yazar zaten her şeyi çok yüzeysel yazmış. Bir de katiller hakkında çok fazla şey biliyorlar oturdukları yerler, katilin ölmüş annesinin yaptığı baskı falan eee polisin bulamadığı şeyleri bunlar nasıl biliyor bu bile anlatılmamış ya çok saçma. Yazar bu kadar yüzeysel anlatmasaydı on numara bir kitap olabilirdi. Kısacası çiğ kalmış bir kitaptı devam kitapları çıkarsa okuyacağımı sanmam.
Cellat ve Karakuş
Cellat ve Karakuş
Brynne Weaver
Brynne Weaver
Cellat ve Karakuş
Cellat ve KarakuşBrynne Weaver · Juno Kitap · 2024113 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Safiye Erol'un, Peygamber Efendimizin hayat safhalarını anlatıp o olayların kendi üzerinde bıraktığı duyguları anlattığı bir derlemedir Çölde Biten Rahmet Ağacı. Hz.İbrahim'den başlayarak hicrete kadar uzanan hayat hikayesi ve derin duygular... Tek oturuşta bitirelebilecek bir kitap.
Çölde Biten Rahmet Ağacı
Çölde Biten Rahmet AğacıSafiye Erol · Kubbealtı neşriyat · 1962110 okunma
Reklam
258 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
BEYAZ DİŞ Jack London Jack London'ın Kurt-köpek kırması olan Beyaz Diş'in yaşam mücadelesini anlatan romanıdır. Jack London'ın kaleminden çıktığı için sanki kitap okumuyorsunuz da belgesel izliyorsunuz. O kadar güzel bir dil kullanmış ki okurken cümleler kendiliğinden akıp gidiyor. Yazar kelimelerle sanat eseri yapmış. Kitapta insanların acımasızlığı, zorbalığı, bencilliği, aç gözlülüğü Beyaz Diş'in gözünden anlatılmıştır. Önce kurdumuzun annesi ve babasının vahşi hayatı anlatılıyor kısaca. Sonra Beyaz Diş'in doğumu, gelişimi, büyümesi, yetişkin oluşu kademe kademe anlatılıyor. Beyaz Diş iyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı, zorla kolayı öğrenirken bizde okuyucu olarak ona eşlik ediyoruz. Sevginin iyileştirici gücü kitabın sonuna kadar anlatılıyor. Ben kitabı çok beğendim. Yazarın Vahşetin Çağrısı kitabı ile benzerlik var. Ama Vahşetin Çağrısı'nda evcil bir köpeğin vahşi hayata geçişi varken burda vahşi bir hayvanın evcil bir hayata geçişi var. Umarım okuyan herkes çok beğenir.
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076bin okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
SPOİLER İÇERE BİLİR.Okuduğum kitaplar içerisinde en sevdiğim yazarlardan biri Sabahattin Ali oldu.Konuya geçmeden önce,Sabahattin Alinin kitaptaki alıntıları o kadar güzel ki,her kes okuyunca kendini buluveriyor.Kitabı okurken ben de Raifle Kürk Mantolu Madonna(Maria)-nın yaşadığı hissleri yaşadım,onların aşkıyla neşelendim ve üzüldüm.Böylesine bir aşk-birbirine zıt ama o kadarda yakın ruhların buluşması.Bir birini tamamlayabilen iki insan ve hiç konuşmadan anlaşan o gözler.Ta tablodan bile Raifin Mariaya sanki onu yıllardır tanıyormuş gibi bakışları her şeyi anlatıyordu aslında bize.Yıllarla Marianı aramış ve hiçkimseye sevgi,dikkat göstermemişti.İçindeki tüm o insanlık duyguları tek bir insana toplanmıştı ve Mariada erkeklere karşı tüm duvarını yıkmıştı Raife karşı. "Nereye çağırırsan,gelirim!"
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,6bin okunma
%4 (10/238)
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Uzun İhsan Efendi’nin Düşü
Bir süredir inceleme yazmıyordum. Bunun sosyal, siyasal ve ekonomik sebeplerine girmeden önce inceleme yazmak isteyen fakat eli bir türlü kaleme gitmeyen birini düşledim. Kitap okuma ve inceleme amacıyla bir araya gelen bir toplulukta neden eskisi kadar inceleme yazılmadığını, içerikten görselliğe doğru gidişi ve rüzgârın nereden estiğini anlamaya
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,1bin okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
İlaçlar Dışındaki Antidepresanlar
Kitapta, uzun yıllar depresyondan ve antidepresanlardan muzdarip olan gazeteci yazar
Johann Hari
Johann Hari
, depresyonun gerçek sebepleri ve olası çözümleri ile ilgili çıktığı yolculuğunu anlatıyor. Doktorlar size bir antidepresan ve bir hikaye verir. Siz o hikayeye inanırsınız ve ilaç değil o hikaye daha etkili olur. İşte yıllardır devam eden hikaye: Beyin kimyanız bozulduğu için depresyondasınız. Yazar ise doğru hikayelerin peşinde.. Kitap, depresyon ve tedavi yöntemlerinin tarihçesini, olası sebeplerini, çözüm yolları için uzun yıllardır yapılan araştırmaları ve sonuçlarını içeriyor. Depresyondaysanız, doğrudur beyin kimyanız bozuluyor. Ancak bu depresyonun sebebi değildir. Hayatınızda ters giden bir şeylere tepki olarak beyin kimyanız bozuluyor. Ve maalesef modernitenin direttiği yaşam tarzı, depresyonu tetikleyen en büyük nedenleri içeriyor. Tedavi için önce fazlasıyla anlam yüklediğimiz ve bizi hayattan koparacak kadar etki eden nedenleri tespit etmemiz lazımdır. Bu nedenler tedavi edilmeye başlandığında, tepkilerde tedavi olmaya başlayacaktır. Tedavi bu yönde ilerlerse çok daha etkili ve başarılı olabiliyor. Kendim psikoloji kitapları okumayı sevdiğim için, adaşım psikolog
Beyhan Budak
Beyhan Budak
'ın kitap tavsiye videolarına bakıyorum. Bu kitabı da oradan not almıştım. Depresyonla ilgili bir kitap okumak isterseniz, konuya derli toplu bakmanızı sağlayan bu kitabı tavsiye ederim.
Kaybolan Bağlar
Kaybolan BağlarJohann Hari · Metis Yayınları · 2019626 okunma
Reklam
87 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
KARANFİL SADECE ÇİÇEK DEĞİL!
*** Okula gönderilmeyen ablalarıma ve yarası dikiş tutmayan kadınlara… diye başlayan bir öykü kitabı. Doğduğu toprakların kalemi olduğu kadar o toprakların erillerine gelen bir isyan var bu kitapta. Öykü okurluğu son zamanlarda sayısının arttığını gördüğüm bir tür artık. Ne mutlu bana ne mutlu yazanına… 14 öykü ile dikiş tutmayan yaraların
Karanfilin İzi Kaldı
Karanfilin İzi KaldıErman Şahin · Romanoku Yayınları · 202314 okunma
285 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir dinozordan öğrendiklerim.
Hayatımda okuduğum en eğlenceli,en bilgilendirici ve en gülümseten kitaplardan biri desem yanlış olmaz.Mina Urgan,aslında bizim iç dünyamızı çok güzel özetliyor. Küçük şeylerden mutlu olmanın çok basit olduğunu,yeter ki bu mutluluğu çok uzakta aramamamiz gerektiğini ustaca ve sade bir şekilde bize "haykırıyor" adeta. Etrafınıza bakın, insanların gözlerine bakın konuşurken derken,bize yol gösteriyor aslında mutluluk için.. Kitap,Mina Urgan 'in gezdiği ülkeleri anlattığı;buraları gezerken başından geçenleri zaman zaman mizahi,zaman zaman şaşırmış şekilde ifade ettiği yazılardan oluşuyor. Gittiği her ülkede ya da şehirde,başına gelmiş ilginç bir olay kesinlikle var ve bunları okurken gülümsüyor ve o anı adeta yaşıyorsunuz. Avrupa ülkelerindeki görgüsüzlükten, Amerika'daki tutumlara kadar o kadar güzel anılar var ki kitapta,kitap hiç bitmesin istedim. Kesinlikle okunmalı bu kitap. Birçok yeni şey öğrendim diğer ülke ve şehirler hakkında. Keşke,Mina Urgan gibi çağdaş,kendini bilen ve anlatırken düşündüren ve düşündürürken öğreten nice 'dinozorlar' olsa ülkemizde... Kalemine sağlık Mina Urgan...
Bir Dinozorun Gezileri
Bir Dinozorun GezileriMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 20213,065 okunma
116 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kendini, anlatmak, hep anlatmak... bıkmadan, usanma­ dan, sonuna kadar anlatmak şeklinde vareden bir bitmez tü­ kenmez dil akışı-aktarımını bilebiidiyse şiirimiz, bunu önce­ likle Nazım Hikmet'e, ama pek çok yönden ve daha fazlasını Edip Cansever'e borçludur; iddiayı daha anlaşılır kılmak adına eklemek gerekir ki mesele nicelikle ilgili değildir ve mesela, külliyatının cesametiyle hem Nazım Hikmet hem de Edip Cansever'in yazdıklarını geride bırakan Fazıl Hüsnü Dağlarca anlatmamış, söylemiştir. Anlattığı, tek kelimelik bir maceradır Edip Cansever'in... ama işte, öyle bir "tek kelime"dir ki o macera, geçmişi ve şimdiyi, içine geleceği de katıp "an"da kavrayan binbir kollu kapsayışıyla "varoluş"un akla geldik gelmedik tüm konakla­ rına uğrar; eğleşir de o konaklarda bir zaman, ama hangi ko­ nakta ne süre eğleşirse eğleşsin, bir sonraki konağın çağrısı kaçınılmazdır ve bir zaman da söz konusu o "yeni" konağın suyundan içmek üzere yola koyulmak zorunda kalır; sonra bir konak daha, sonra bir daha..
Gelmiş Bulundum
Gelmiş BulundumEdip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 20089,5bin okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Erteleme
Yeni kitap yorumu ile herkese 'Selamlar' Herşeyi erteleyen biri olarak kitabı görür görmez dikkatimi çekti. #nihankaya yı daha önce çok duymuş ama hiç okumayı düşünmemiştim.Ama bu kitap sanki tam bana göre diye düşünerek aldım ve hemen okumaya başladım. Kitabı okurken hem erteleme üzerine hem de yazarın hayatı üzerine epey bilgi
Erteleme
ErtelemeNihan Kaya · Eksik Parça Yayınları · 2023437 okunma
Reklam
28 syf.
·
Puan vermedi
atma, onar!
çocuklara sahip oldukları eşyaları özenli bir şekilde kullanmaları gerektiğini anlatmak için harika bir kitap! konusu bir yana, kitabın resimlerinden ne haber diyorsanız resimleri de bir o kadar güzel. tabi bunların hepsi ikinci sınıf ve altı düzeydeki çocuklar için, üçüncü sınıf ve üstü için bir tık basit kaçacaktır diye düşünüyorum ve sizleri "sahip olup da özensiz kullandığınız fakat olmasa da yapamayacağınız herhangi bir şey var mı acaba?" sorusuyla yalnız bırakıyorum
Eyvah! Ayakkabılarım Kaçıyor
Eyvah! Ayakkabılarım KaçıyorMeryem Ermeydan · Uçan Fil Yayınları · 20223 okunma
88 syf.
1/10 puan verdi
Stoacıların gözü yaşlı, Aurelius ben ne alaka diyor
İlk olarak galiba bu kitabı iki kişi yazmış ve felsefeyle çok ilgileri (ilgileri varsa da bilgileri) olduğunu sanmıyorum. Her şey aşırı yüzeysel ve teorik olarak yanlış anlaşılmaya çok müsait bir kitap. Kitapta kısaca mutlu olmak istiyorsanız ot gibi yaşayın diyor. İşte zaten zorsa sizin için değildir uğraşmayın, etrafında dolanın, aklınızdan çıkarın. İnsanlar hayatlarında her şeyi kolay elde edemiyorlar ve bazı şeyler için uğraşmaları gerekiyor, burada da temel amaç mutlu olmak. Ama kitaba göre insanı zorluyorsa o mutluluğa değmez gibi bir anlayış çıkıyor. Kitap cep boy zaten ya da benim okuduğum öyleydi orjinalinde nasıl bilmiyorum, bazı sayfalarında sadece bir cümle yazılı, işte 'her gününü son günmüş gibi yaşa' tarzı. Madem bu kadar boş kitap yazacaktın, Aurelius'u kullanmasaydın. Aurelius'un tamamen reklam amacıyla kullanıldığını düşünüyorum.
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus Aurelius
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus AureliusErtürk Akşun · Destek Yayınları · 20202,764 okunma
164 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Tüm kitabı içim acıyarak, hayır yaa bu da olmaz diyerek okudum ama hepsi de olmuş maalesef. İsimsiz çocuk aslında Dave Pelzer. Kitapta yazarın çocukluk dönemi boyunca annesi tarafından değersizleştirilerek kölesi haline getirilmesini okuyoruz. Yazarın hayatının çok küçük bir bölümünde her şey yolunda giderken ailesinden özellikle de annesinden beklediği sevgiyi görüyorken, tüm fiziksel ihtiyaçları karşılanırken aslında bir insan olarak yaşaması gerektiği gibi bir hayat yaşıyorken birden annesi tarafından fiziksel ve duygusal yönden istismar etmeye başlıyor. O andan itibaren hayat David için giderek daha da dayanılmaz oluyor ta ki öğretmenleri ve okul hemşiresi tarafından David'in yaşadığı zorluklar fark edilene kadar. İsimsiz Çocuk, Dave Pelzer'ın yaşadıklarını anlattığı üç serilik kitabın ilki. Diğer iki kitabı da okumak istiyorum. Size de İsimsiz Çocuk adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim.
İsimsiz Çocuk
İsimsiz ÇocukDave Pelzer · Koridor Yayıncılık · 2021169 okunma
510 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İnancı ve fanatizmi en dip noktalarına kadar kullanmaktan çekinmeyen hayatı anlamsız gören bir adam. Kendi yaptıklarının derecesinden bile korkarken en acımasız kararları vermekten çekinmiyor. İnsanları hem kenevirle hem de sözleriyle uyuşturmayı çok iyi becermiş. Dini ve vaatleri o kadar iyi kullanıyor ki fedai olarak yetiştiği gençler mutlulukla ölümlerine gidiyor. Bazıları kendi canlarını kendileri alıyor. Bütün bunların başındaki Hasan ise kendi yaptıklarından bile korkuyor bazen. Yarattığı bu mekanizmanın tamamen onun elin olmadığını ve her zaman yalnız kalacağını biliyor. "Daha ne kadar ileriye gidebilirim ki?" sorunun cevaplarını bir bir veriyor. Etrafındaki yalaka tabakası ise saatli bomba gibi her şey yaşanabilir. Beni bu manipüle yönünden çok etkiledi çünkü asılar boyunca hatta şimdiki zamanda bile dini duygular büyük toplulukları manipüle etmek için kullanılıyor. Haberlerde bile neler yapıldığını görebiliyoruz veya zamanında neler yapıldığını okuyoruz. Peki bu şekilde inançlara sahip olanlar manipüle edilmeye mahkum mu? Hasan toplumun küçük bir kısmının bütün gerçekleri gördüğüne inandığı için diğer kalan çoğunluğun din gibi tuzaklarla istedikleri yöne çekilebileceğini savunuyor. Sonuna doğru biraz sıkıldığım yerler ve kadın karakterleri gerçekten aşırı salak gibi gösterilmelerine çok sinir oldum. Onları damızlık gibi görüyor resmen ve kızlar hiçbir şekilde uyanmıyor bir hapishanenin içinde olduklarına. Hasan ve İbni Tahir belki de Meryem'i katarsak bunlar kafası tek çalışan kişilerdi.
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,4bin okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
İblisler, büyüler, alevler.... Sanırım kurguda iblis ve şeytanlar olunca hayal kırıklığına uğramak zor bir durum haline geliyor. Öncelikle eğer yakışıklı iblis lordlara hevesiniz varsa tam yerindesiniz. Kitaba gelirsek tam kıvamındaydı bence. Hikayeye güzel bir giriş yaptık ne az ne çok bilgi. Evren hakkında bilgimiz var ama gelecek olayları tam kestiremiyoruz. Karakterlerde bi o kadar değişik. Okuduğumuzu sandığımız kişi aslında o değil. Böyle kurguları seviyorum. Tahmin edilebilir olsa da okuma zevki veriyor. Kitap kısa olmasından dolayı da sıkmadan okutuyor ve diğer kitaplara heyecan bırakıyor. İkinci kitaba başlamak için sabırsızlanıyorum
Dikenler Şehri
Dikenler ŞehriC.N. Crawford · Olimpos Yayınları · 2023438 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.