Sevgilim, Sana bunu söylemeyi o kadar özledim ki, satırlarla ifade etmek çok zor. Meğer ne kıymetliymişsin benim için... Meğer sensiz ben yarımmışım. Sana sarılmak dünyanın en kıymetli eylemiymiş de bilmiyormuşum. Öyle çoksun ki içimde... Çokluğun kadar acı yüreğimde... Boğazımda kocaman düğümsün, gözümde dinmeyen yaşım. Sensiz nasıl devam eder bu hayat? Beraber yürüdüğümüz o yollardan nasıl yürürüm şimdi? Her adımı sen dolu o şehirde nasıl nefes alınır? Beraber kurduğumuz hayalleri nasıl taşırım tek başıma? Çok ağır sevgilim, yokluğun çok ağır. Bu kadar acıtışın çok ağır. Hani sen beni severdin, seven sevdiğine bu kadar acı çektirir mi hiç? Öyle çok şey var ki söylenecek... Ama diyor ya yazar, ben sana söyleyemediklerimi hep ağladım. Öylesine okuyup altını çizdiğim bu satır karanlık hayatım oldu. Bugün gidişinin on üçüncü günü. Bir vedayı dahi hak etmedik mi sevgilim? Kabullenmek çok zor. Ölüm ve sen. O kadar uzaktınız ki. O kadar uzak... Gitmenin zor olduğunu hep söylerler ya... Kalanın konuşacak gücü bile kalmazmış meğer. Çok özledim sevgilim. Sen toprağın altındasın, ama içimde capcanlısın. Bense senle o karanlığa gömüldüm. Ne olur kurtar beni, ne olur al yanına. Seni seviyorum sevgilim.