Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir Parça Delirmek
Haklı ya da haksız olmadan yazmak istiyorum, doğru ya da yanlış da sizin olsun. Söylediğim her şeye bir kulp takılabildiği için çekiniyorum konuşmaktan. Belki yazmak,fakat altına imzamı atamam zaman durmadığı müddetçe. Yürüsem suç,ayağa kalksam suç,konuşsam suç, sussam belki suç. Ne de kaybolmak bir çare. Yalnızca kendimi duyumsamak,hissetmek istiyorum. Bakın işte,tüm bu kalabalık ve hengame içinde kaybolmadım ve ben de insanım, benim de kalbim var;bir bu anlaşılsın istiyorum. Kimseye kırılmayacak kadar korkuyorum,korkağım. Bir hakkım olduğunu serdedemem, korkarım üzerime çullanırlar diye. Korkarım,meramımı açarsam susturmaya çalışırlar diye. Bir çığlık atmak istiyorum o zaman yalnızca, ben ve siz beni duyun,hissedelim varlığımı,fakat ne dediğimi anlamayın ki suçlamayın beni yine. Şikayetçi değilim,başıma gelen her şeyin müsebbibi benim, biliyorum. Ölmeden önce yalnızca, gerçekten bir insanla konuşabilmek ve onda kendimi hissetmek isterdim. Tüm bunlar çok mu karışık? Belki de öyledir,fakat böylesi daha iyi. İnsanlar bilmedikleri değil, anladıklarını sandıklarının düşmanı çünkü. Ben anlaşılır sayılıp düşman kazanmak istemiyorum. Cesaretim yok.
deneyim Zehk... " başkalarının hayatlarından ders alın, insan bütün hataları, tek başına yapacak kadar... uzun yaşamıyor. " diyor Tolstoy. biz ne kadar ders alıyoruz?
Reklam
Onsuzluk
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta... Sanki bedenime tüm
ZAMAN GÖSTERECEK OLACAKLARI
Şimdi anlatacağım bu öykü, ünlü Çin düşünürü Lao Tzu'nun zamanında geçer. Lao Tzu, bu öyküyü çok sever ve anlatırmış. Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.
herkes işinin hallolacağına bakıyor Yanıyorum yanıyorum da herkes yanarken elime avucumdakine bakıyor ziyan olacağına bende dursun bu diyor ben uyurken hep çekmecelerim karıştırılıyor Kadının birinin eli cebimde kalmış elini usulca çekip burada kalabilir dolabıma eşyalarını koyabilirsin diyorum. o da benim gibi çalışırken uyuyakalanlardan
NİŞANLINIZ SİZİN MAHREMİNİZ DEĞİLDİR.
NİŞANLINIZ SİZİN MAHREMİNİZ DEĞİLDİR. Bunu böyle kocaman kocaman yazsak bağıra bağıra söylesek anlaşılır mı acaba? Hiç sanmam.. Sonumuz hayır değil ama biz yine de hayrolsun diyelim.. Son zamanlarda - ya da belki hep vardı da ben denk gelmiyordum- nişanlı çiftlerin hal ve hareketlerinden çok rahatız olmaya başladım. Onların bu kadar rahat
Reklam
Yavuz Bülent Bakiler
"Okudukça çok cahil bir insan olduğumu gördüm. Cehaletimden utandım. Daha çok okumaya başladım" Diyen bir soydan geliyoruz biz. Yavuz Bülent Bakiler hocamın söylediği o kadar haklı ki.. Okumalıyız hem de çok okumalıyız..!
.... LİBERAL AHLAKIN ELEŞTİRİSİ Liberalizm, en genel tanımıyla: bireyselliği, kişisel özgürlükleri, serbest alım-satımı destekleyen, devlet otoritesini olabildiğince azaltan, bireysel tatmin ve karı olabildiğince arttırmayı hedefleyen felsefi düşünce akımıdır. Sadece felsefi görüş demekten hoşlanmıyorum aslında. Liberal düşünce siyasi ve ekonomi
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
suçlu olmadığımı biliyorum birisi gelip bana böyle bir şey yaşadığını anlatsana ona hiç düşünmeden öyle olduğu için suçu olmadığını soylerim ama insanlar o kadar kötüler ki haklı olsan bile seni suçlu durumuna düşürüp vicdan yaptırıyorlar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.