Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ben bu kitabı tesadüf eseri storytel de buldum indirdim dinledim yürüyüş yaparken 3 günde bitirdim çok zekice bence. Mert Kardeşim o kadar haklısın ki kitabi okurken zaman zaman aklımdan şunlar gecti;acaba dedim bu düşünceleri başkalarına anlatmak sana zarar verir mi malum ülkemizde düşünce suçu işleniyor. İnsanlar öldürülüyor kansere bile çare bulan bilim adamları hepsi kim vurduya gittiler günün sonunda. Böyle boktan bir hayatta yaşıyoruz maalesef! Lakin hiç hir kitaba 10 puan vermedim bu kitap hakediyor edebi eser kategorisine elbet girmez fakat öyle basit ve güzel anlatmışsınız ki hayran olmamak elde değil bizim insanların anlayacağı dilde sade anlaşılır. Kısaca çok beğendim keşke herkes okusa.
Bırak
BırakMert Başaran · Butik Yayınları · 2023221 okunma
“Haftaya aynı şeyi yeniden yapacaz,” derken üzgündü. “Neye yarar ki? Bazen gezgin bir avare olsam diyorum. Hiç çalışmadan geçinip gidiyolar. Oh be! Elimde bir bardak biram olsun yeter. Ama nerede bende gidip köyde o birayı dilenecek girişkenlik...” “Tabii ya, haklısın! İş hayvanı olacağına avare ol. Yaşarsın ahbap, yaşarsın. Şimdiye kadar yaşamadığın gibi hem de.” “Şunlara bak, şunlara!” diye haykırıyordu. “Hepsi benim! Üstelik bedava. İstesem gidip şu ağacın altında bin yıl yatar uyurum. Hadi Mart, gel, atalım kendimizi dışarı. Ne diye bi an daha bekleyelim... Orada hiçbi şey yapmama ülkesi, benim de o ülkeye bi biletim var... hem de sırf gidiş, anasını satayım.” Martin kahkahalarla gülerek onu tutup işe başlattı. Salı gecesi yeni çamaşırcılar geldi ve haftanın kalan kısmı onlara işi göstermekle geçti. Joe onlara sistemini anlattı ama kendisi çalışmadı, oturdu. “Hele bi dokunsunlar,” diye kararını bildirdi, “hele bi. İsterlerse kovarlar, ama kovarlarsa ben de istifa ederim. Önceki gibi çalışmak yok artık, sayende. Bundan sonra yük vagonlarıyla gezer, ağaçların gölgesinde yan gelir yatarım. Artık siz çalışın bakalım köleler! Aynen öyle. Köle gibi çalış! Köle gibi terle! Sonunda sen de benim gibi çürüyecen toprağın altında, ölünce. Eee, ne farkı kaldı ha? Söyle bakalım, uzun vadede ne farkı kaldı?” (Sayfa 172-180-181)
Sayfa 180 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...
Sayfa 349
o kadar haklısın ki josh derwent, sen bi de türkiyedekileri gör..
Kuğu

Kuğu

@ucurumungolgesi
·
17 Nisan 22:33
jüri kanıtları görmezden geldiği için çıktığı davayı mutlaka kazanması gerekirken kaybeden avukat da gördüm, kazanmaması gerekirken kazanan da. açık konuşmam gerekirse bu iki durumdan da pek hoşlanmam. ben adil olmayı severim
O kadar haklısın ki...
Dü­şünmesi acı gelebilir belki ama zeka güzellikten hiç şüphesiz daha kalıcıdır. İşte bu yüzden gereğinden uzun bir eğitim hayatının zahmetlerine katlanmıyor muyuz? Bu vahşi, kıran kırana hayatta kalma mücadelesinde kalıcı bir şeylere sahip olmak ister, bu yüzden de yerimizi koruyabilmeye dair ap­talca bir umutla kafamızı binbir türlü zırvayla ve doğruyla doldururuz. Modern çağın ideali iyi eğitimli insandır. İyi eği­tim görmüş insanın zihniyse korkunçtur; her şeyin ederinin üzerinde satıldığı canavarlarla dolu, tozlu bir çıfıt çarşısı gi­bidir.
Reklam
Parmaklan hiç zorlanmadan içime kayıveriyor Evet buna ne şüphe diyor beni onaylamasına. Bu kadar çabuk uyanldığım İçin benimle dalga geçiyor ama ben de onun penisinin kazık gibi olduğunu hissedebiliyorum. Onu daha da azdırmak umuduyla kalçamı ona sürtmeye başlıyorum. Vay vay yaramaz mısın sen? Hem de çok diyorum ve arsızca beni bir daha
Sayfa 112
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az, dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi... Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...
Sayfa 349Kitabı okudu
O kadar haklısın ki, konuş be Mecnun'um..
..bu millet her sakallıyı hoca zanneder tabii. Başımıza ne geliyosa müstahak bize be.
"Yok," dedi, "ölen yarışçı kıvırcık saçlı, çocuk yüzlü biri değildi. Kısa saçlı, yüzünün hatları sert, iriyarı bir adamdı. Ama rüyada bir mesaj olduğu konusunda haklısın. Ölü yarışçının ruhu mu getirdi, yoksa kontrolsüz kalan aklınmı yarattı, bilmiyorum, ama bu mesaj hepimizin bir dolap beygiri gibi aynı çemberin içinde dolanıp
Sayfa 47 - Tayfun abiKitabı okudu
Reklam
Sen beni hiçbir zaman sevmeyeceksin bunu gerçekten biliyorum ve haklısın sen benim asla sadakatimi hak etmedin, hak etmeyeceksin. Olabilir..Sen bana bir insan nasıl sevilmemeli diye öğretmiş olabilirsin beni sevmeyerek ya da ben bir insan nasıl ölümüne sevilir diye öğrenmiş olabilirim kendimden. Seviyorum sanırım buna devam edeceğim... Kalbimde hep özel kalacaksın ama hayatımda değil. Ben ne kadar gurursuz ve yüzsüz olduğumun farkındayım onun için sakın bu kız aptal mı deme sen bana sevme dediğine rağmen seviyorsam gurursuzluk, sen bana istediğin kızla konusabilecegini soyledigine rağmen yazmam yüzsüzlük. Benim onca sorunum arasında aşık olmam hataydı. 2022-2023-2024 ben anladım ki senden önce hiç aşık olmamışım. Yıllar geçiyor her ân hayatına biri girecek diye ödüm kopuyor. Haklısın belki de sevmemeliyim belki de sevmemeliyiz. Sen farklısın bir gün dünyanın en mutlu insanı edersin ikinci gün yine edersin sonra bırakır gidersin hayatina devam edersin. Bana ben istediğim için değil sen istersen, sen isteyeceksen gelmeni isterdim. Sen hep benim için gelmişsin. Sen beni çok üzdün hep yok saydın ama bir gün sadece bir gün beni dünyalar kadar mutlu ettin o günü hiç unutmicam. Seni çok seviyorum seni gerçekten çok seviyorum ama artık bu saf sevgimi hak etmediğini görüyorum seni sevdiğim kadar da güçlü bir şekilde nefret etmek istiyorum senden. Ahım sende kalmasın ben bunları hak etmedim. Ben senin mesajina bakmak için saatlerce yağmurun altında islanmayi mesajina bakamayinca da sildigin ne sildin diye sorunca da attığın tribi beni yok sayişlarini hak etmedim.
bazen o kadar cok yanılmıs olmak istiyorum ki haklısın denilmesi küfür gibi geliyo
88 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Eristik Diyalektik
Eristik Diyalektik
mi dersin yoksa ben mi gerçek ismini açıklayım narsistin el kitabı :) İlginç ama bir o kadar da öğreten ve keyif veren bir deneme türü ile geldim. Eristik diyalektik için kısaca “tartışma sanatı” başka bir anlatımla “haklı çıkacak şekilde tartışma” diyebiliriz. 19. Yüzyıl Felsefesi önemli isimlerinden
Immanuel Kant
Immanuel Kant
ın öğrencisi
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
Eristik Diyalektik
Eristik DiyalektikArthur Schopenhauer · Sel Yayıncılık · 20112,373 okunma
Eugénie o kadar haklısın ki…
İşte sevgili babacığım, yaşam umutlarımız deniz kazası olduğu için, yaşamın deniz kazasında işe yaramayan bavulumu denize atıyorum, hepsi bu ve kendini tamamen yalnız, dolayısıyla tamamen özgür yaşamaya adamış irademle baş başa kalıyorum.
Sayfa 503 - İş Bankası (2.Cilt)Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.