Artık güzel şeylerin olmasına o kadar çok ihtiyacım vardı ki... O sırada içimdeki çocuk ayağa kalktı ve "Hadi. " dedi , "Hadi güzel günlere..."
360 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
SEVDA ÇİÇEĞİ Herkese Merhabalar... Bugün sizlere çok merak ederek aldığım ve aldığıma değdi dediğim harika kitabım ile geldim. Hatta öyle sevdim ki 1 gün bile demeden bir baktım bitmiş. Tanıdık şeyler buldum daha da sevdim böyle yeşilçam tadı aldım ama yetişkin okur ibaresinin de eklemem gerek. Zira klişe diye tabi edilen o harika kıstaslar olsa
Sevda Çiçeği
Sevda ÇiçeğiSıla Koçak · Pukka Yayınları · 202446 okunma
Reklam
Pyramus! Konuş ! Konuş! Dilini mi yuttun? Ölmüş! Ölmüş! Güzel gözlerini, kara toprak mı örtecek? Bu dudaklar, kiraz burun, sarı papatya yanaklar gitti! Gitti! Aşıklar o pırasa yeşili gözler diye haykırın! Gel ey zalim kader! Gel! Gel! Kanı çekilmiş eller, gelin dondurun benim de kanımı! Yaşamak neye yarar sevgilimi hayata bağlayan ipekten halat koptuktan sonra! Yeter sus artık dilim! Gel ey hançer, gel de delik deşik et bağrımı!
Hayata Dön\ Gülseren budayıcıoğlu
Herkesin kaderi güzel olmuyor .Marifet, kader yolları kapatsa bile o kapıya yeni bir anahtar uydurabilmekte...
528 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahhhh ben ne okudum?Nasıl bir kurgu, nasıl bir hikayedir bu böyle??? Daha elime aldığım ilk andan itibaren kitap beni kendine esir etti.Bir bölümde kendimden geçercesine kahkaha atarken diğer bölümde anılarla yüreğime hançer sapladı.Yazar, Gökçen ve Murathan arasında diyalogları ve aşkı çok güzel anlatmış.Sadece ikisi değil bütün karakterlerin
Gökçen
GökçenLoresima · Ephesus Yayınları · 20231,423 okunma
"Hulda'nın damgasını taşıyorsun." Yüreği ağzına geldi. "Hulda mı?" "Emek tanrısı." Serilda ağzı açık bakakaldı. Elbette Hulda'nın kim olduğunu biliyordu. Ne de olsa sadece yedi tanrı vardı, onları akılda tutmak zor değildi. Hulda, tıpkı Madam Sauer'in söyleyeceği gibi iyi ve dürüst işlerle
Reklam
758 syf.
·
Puan vermedi
Günler gelir günler geçer ve hayat her zaman tercihlerimiz üzerine kurulur. Kader midir yoksa kehanet mi bilinmez varacağımız yere gidecek yolların mis gibi çiçek kokularıyla mı yoksa yürümekte zorlandığımız çakıllı taşlarla mı kaplı olduğunu biz seçiyoruz. Bütün bunları bazen bilinçli bazen ise tesadüflerin o tatlı belirsiz heyecanı ile etrafımız
Lunapark Kapandı
Lunapark KapandıMario Levi · Everest Yayınları · 2021115 okunma
235 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Buram buram eskilerin naifliği ve aşkın tarifi kokuyor... Bahri hocamızın şiirlerini okurken özellikle tarihlerin 80'ler, 90'lar ve 2000'li yıllara dayanmış olması o naifliği fazlasıyla hissettiriyor. Duygularını şiirlere o kadar güzel işlemiş ki, gerçekliği de aslında ön plana çıkardığını söyleyebilirim. İçinden gelerek yazmış
Daha B/aşka Dünyalar
Daha B/aşka DünyalarBahri Karapıçak · FGK Yayınları · 20233 okunma
Her şeyin bir kader üzere yazıldığını unutma. Yazılan şey de gelir sana kavuşur. Kaderin de olmayan şey seni asla bulamaz, kaderinde yazılı olandan da sen asla kaçamazsın. O halde kaderine rıza göster ki imanın tadına varabilesin.
MUTLU AŞK YOKTUR İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an Mutlu aşk yoktur Hayatı Bu silahsız askerlere benzer Bir başka kader için giyinip kuşanan Ne yarar var
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
71 günde okudu
Bestegül her sabah yaptığı için o günde okula gitmek için evden çıkıp metroya bindi fakat işler hiçte istediği gibi gitmedi. Metroda bulunan on üç kişiyle aynı hikayeyi paylaşacağını bilemezdi ta ki son durakta mahsur kalana kadar. Bu on dört kişinin enkaz altında mücadele etmeleri gereken şeyler vardı. Açlık, susuzluk, özlem, kader, hüzün ve ölüm... Herbiri kurtarılmayı dört gözle beklerken aralarından birinin ölümü gerçekleri yüzlerine tokat gibi çarpmıştı. Bu ilk ölüm değildi ve son da olmayacaktı. Bu enkazdan bir kişi mi kurtulacaktı yoksa hepsi mi kurtulacaktı? Kitapta bunun cevabını arayarak okuyorsunuz. Ben kitabın sonunu önceden biliyordum fakat yine de öyle olmayacakmış gibi kafamda lanse edip okumaya devam ettim ve sonunda hüngür hüngür ağladım :( Kitapta anlamamız gereken çok güzel hayat dersleri var aslında. Zamanın kısa olduğunu, yapmadığımız ve yapmak istediklerimiz ne varsa onu ertelemeden yapmamız ve sevdiklerimizin kıymetini her zaman bilmemiz gerektiği çok iyi işlenmiş. Kitabı okuduktan sonra insana bir farkındalık geliyor. Hayat bu kadar kısayken neden istediğimiz şeyleri yapmıyoruz? İçinizden neler geliyorsa onları yapın ve kesinlikle ertelemeyin. Hepimiz mutlu olmayı hak ediyoruz
Yere Yakın Yıldızlara Uzak
Yere Yakın Yıldızlara UzakEmine Tavuz · Epsilon Yayınevi · 201911bin okunma
Kazanırken neyi kaybettin?
Yalnızca, ilerdeki bir hedef için yaşamak, sığ bir şeydir. Yaşamı dağın tepesi değil, eğimleri ayakta tutar. Her şeyin büyüdüğü yerdir burası. Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı, Robert M. Pirsig Sosyal medya paylaşımlarında denk geldiğim bir şaka var: Antik felsefe “Ben kimim?” sorusuyla başladı, insanların yaygın kişilik sorunu yaşadığı
Kadercilik mi, kontrolcülük mü?
Bu anlayış farkının kökeninde ne vardır? Batı kültürü daha çok kontrolcü, Doğu kültürü daha çok kadercidir. Hayatını kontrol etme güdüsüyle yetiştirilen bir Batılı, bunu ideal yaşam durumu olarak kabullenir ve bir gün hayatı üzerindeki kontrolünü kaybettiğinde, hemen denetimi eline almak için yoğun bir çaba içine girer. Çok sayıda denemeden sonra
Destana Memê Alan
(…) Zînê got: “Lolo, Memo, dilê min bi kul û bi jan e. Madem ku tu guh nadî gotinên merivane Ji berê da, xelkê kêmanî xistine derê me jinane, Dibêjin: “Jin parsiya kêm in û rûreşiya dê û bavane.” Were destê xwe bavêje destê min û min çek ke ser pişta Bozê Rewane, Berê xwe bide welatê xwe, bajarê Mixribiyane, Bila heywan me her duyan bibe,
160 syf.
10/10 puan verdi
İNCELEME OLUR YA DA OLMAZ, HİSSETTİKLERİM.
Asıl hayat teferruattan ibarettir. Bizim mantığımız ile hayatın mantığı asla bir tutmaz.. Kendime söyleyemediklerimi söyledi bana, kendime de getirdi, pusula oluverdi. Yaşanılan o acının, o kendini bilmezliğin, o ayrılık sonrası sersemliğin tanımı bu.. "iyileşmiştim ya ben, nerden çıktı şimdi bu kitap." Bir şeyin geçmiş olması diyaloglardandır, nasıl oldun? -iyileşiyorum..Oysa geçen şey geçmesi gereken bir şey olmuyor çoğu zaman. Durup bakıyorsun, geçen zaman, dağlardan, ovalardan, yollardan geçen beden: bedenden geçemeyen anlar, anılar...yaşamın her anında bir kesit aslında. Bu günü var eden, duygular bir ses, dinlenen bir şarkı, okunan bir söz, burna dolan bir koku... Yarını dümdüz düşünemediği gibi, bu günü de var edemiyor insan, var oluşu an üzerine kurulu olmasına karşın. "Kalkın arayın sevdiklerinizi, yarına iyilik bırakmak, yarını iyileştirmek için..." Koca bir yükün gittiği zamanları hatırlatıp üzmüş olsa da.. acıyı bu kadar güzel bu kadar bizden yazan o efsane kahramanımıza diyorum ki "sen hiç ölmedin." ~ William Shakespeare'den / kaybettiği yerde bekleyenlere.. Kader mi aşkı kovalar, yoksa aşk mı kaderi, kimseler çözemedi bu bilmeceyi.. hoşça kal! değerin çok yüksek, tutamam seni, sen ancak görenleri seversin, ben körüm. Sen ne kadar kalsan da geliyorsun benimle.. Ben ne kadar gitsem de kalıyorum seninle... Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek? oysa benim ruhumda savaş var, durmadan ölüyor.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,5bin okunma
Resim