Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
KİMİNİN ÖLÜMÜ,KİMİNİN UYANIŞINA GEBE
“Bir şeyleri bulabilmek için önce yolumu kaybetmem lazımdı.” “Mezarda ilk gece yaşanacaklar” insanı ölüm gerçeğiyle yüzleştiren ,uyandıran bir eser. Emre Beylice adında bir gencin uyanışını ,dünya ile ahiret arasında kendi özünü buluşunu konu alıyor tabir caizse. Her şey kız kardeşi İnci ve annesinin trafik kazasıyla geçirmesiyle başlar. İnci
Mezarda İlk Gece Yaşanacaklar
Mezarda İlk Gece YaşanacaklarFatih Yağcı · İNDİGO KİTAP · 0115 okunma
Reklam
Nefsin diyor ki;
Kalp akla tabi olursa o vakit ben hükümran olurdum insana,yalnızca beni dinler, benim emirlerime itaat ederdi. İlla ki aklı tabi olursa kalbine o vakit ben varsam da yok gibiydim. Söylesem de işitmezdi.
448 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Aslında Avukatlar birer psikolog mudur!?
Yazarın Nietzsche Ağladığında kitabını okuduğumda, zerre okuyamadığım felsefeyi yalın diliyle anlatabildiği için çok sevmiştim Yalom'un kalemini. Çok benzer bir şekilde, bu kitapta da Psikoloji alanı aynı basitlikte ele alınmış. Psikologların el kitabı olabilecek, alanın tarihini, inceliklerini ele alan bir kitabı, benim gibi alanla ilgisi
Divan
DivanIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 20215,2bin okunma
198 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Toplumsal gerçekçi tarzda ele aldığı bu eser, otobiyografik. Gayet akıcı, sade ve etkileyici bir dil kullanmış. Alışılan tarzda yazılan otobiyografik eserler kronolojik sırayı takip eder. Ancak yazar, belli bir başlık belirleyerek bu başlığın ona hatırlattığı anılarını yazmayı tercih etmiş. Örneğin; aklımda kalan en
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20194,057 okunma
Hatıralar mutlu olsun, kederli olsun, hep acı verir; en azından benim için öyle; ama bu acı tatlı bir acı. Ve kalp ağırlaştığı, daraldığı, sıkıldığı, kederli olduğu zaman, o zaman hatıralar onu tıpkı sıcak bir günün ardından gelen rutubetli bir gecede çiy damlalarının zavallı, kurumuş, gündüz vakti sıcaktan kavrulmuş çiçeği canlandırması gibi aydınlatıp canlandırır.
Sayfa 63 - Can klasikKitabı okudu
Reklam
Şehrin ışıkları altında yürümeye devam ederken, hayatın mazi tarafında kalan yıllarımı düşündüm. Tozlu raflarda yalnızlığa terk edilmiş kitapların arasına konulan eskimiş takvim yaprakları gibi uzakta duruyor geçen güzel günler. Onları bulmak ve bir daha o günlere gitmek imkansız. Biliyorum, güzel günlerin kıymeti gidince anlaşılır. Gidip de dönmeyen güzel günlere dargınım. Dünya rahat yeri değil bilirim. Dile söylemek kolay, kalbe anlatmak zor. Hayat imtihanı ağır olur bazen. Yaslanacak bir omuz ararız yakınımızda bizi anlayan. Hayat, geriye asla dönülemeyecek bir sûrette biz zaman ve mekânla kayıtlı olan fâniler için geleceğe doğru akıtılıyor tüm zaman ve mekânların Sahibi tarafından. Allah (cc), O' dur kudreti her şeye yeten. Geçen yıllar, sıkıntıyla geçmiş olsa bile yine de özlem duyuluyor o yıllara. Hayat gidiyor diye mi bu özlem? İnsan hayatta olmayı seviyor. Bu hayatın sona doğru gitmesini ve bir gün son bulmasını istemiyor. Sonlu bir hayata kalp razı değil çünkü. Dinle kalbini, duyacaksın. Biraz yalnız kaldığında anlayacaksın. Bazen yalnızlık iyi gelir. “Kalb, ebedü’l-âbâda müteveccih açılmış bir penceredir. Bu fâni dünyaya razı değildir." diyerek bu hakikate ışık tutar Bediüzzaman. Ey dost! Bu yazıyı okurken sen de sonsuzluğu düşün ve hakikat penceresinden bakarak kalp ve ruhunun sesini dinlemeye çalış veya benim gibi yalnız bir gece yürüyüşüne çık, kendini dinle, kalbini dinle, vicdanını dinle. 'Bir Gece Yürüyüşünde' başlıklı yazımızdan Yoldan Geçerken/ Mehmet Kazar 5 Ocak 2021
376 syf.
·
Puan vermedi
Yabancı yorumlara göre şiddeti romantize ettiği için büyük bir kitle tarafından sevilmeyen bir kitap olsa da ben tam tersine ana karakterin cesaretine kitap boyu hayrandım. Okurken su gibi akıp giden bir kitap. Stickerladıgım yerleri açıp ara ara göz gezdirdigimde hala beni etkiliyor. Yaşanmış bi hikaye olması kitabı ekstra kalp kırıcı bi hale getirdi benim için. Bazı hikayelerin dinlenmeye ihtiyaci vardır. Bu da tam o tarzdan bir kitap.
Bizimle Başladı Bizimle Bitti
Bizimle Başladı Bizimle BittiColleen Hoover · Epsilon Yayınevi · 20216,4bin okunma
Tatlı bir rüzgar esintisinde; kuş seslerini ve doğayı dinleyeceğimiz bir müzik keşfetmek üzereyken ve tam ritmi yakalamışken, kendisini henüz ve hala göremediğim bir kuş,tüm o müziğe karşı şarkısını söylemekte. Sanki. Asıl kuş benim, asıl ritm benim ve asıl doğa tüm bu şehirleşmeye rağmen bak burada der gibi. İnanabilmek mi? Yoksa nefesini tutup gözlerini kapatıp, kapılıp gitmek mi o ritme? Biraz daha sakinleştiren bu ses de uyumak mı istersin ya da daha fazlasını yaşamak mı? Tam o an da kanatlarının var olduğunu anlıyorsun. Tutmak isteyip kokusu içime çekmek, fakat uçacak. Korkmak mı? Hayır korkak değilim insanlar kötü. Ama der gibiydim, bekle der gibiydim, lakin sesim soluğum kesilmişti. Ve birazdan kanatlarını çırpıp uzaklaştı, yarım kalmış tüm şarkıları şiirleri de ve kalp ritmini kanatlanıp götürdü. Ve ben bi daha nefesimi tutamadım. Şarkı susmuştu, rüzgar dinmişti ve o ben kuş olmuştum onun kalbine konmuştum... Sanırım söyleyeceklerim bu kadardı...
Küçükken bu alıntının altına minik kalp bırakmıştım, yine bırakıyorum..
Halktan yana her sanatçı gibi polis beni de izlemektedir. Raporlara baksınlar. Benim yalnız bir kaynakla ilişkim olmuştur ve sık sık olmaktadır. O kaynak, Türkiye’nin halkıdır. Bu ilişkiyi de kesemezler.
Reklam
"Kendini nasıl bir şeyin içine soktuğunun farkında mısın Angelina?" diye sordu. Baldırındaki kılıftan bir bıçağa uzandı- ğında kocaman gözlerle izledim. Göğsüme doğru yönelttiği kocaman bıçağı takip ettim ve bıçağın hafif kıvrımlı ucunu gömleğimin ilk düğmesinin altına taktı. Pürüzsüz metal yüzeyinin üstünde kurumuş kana benze- yen
Sayfa 158
Artık çok fazla yük taşımaktan hoşlanmıyorum, bu yüzden öfkenin, kırgınlığın, nefretin farklı bir boyutta akmasına izin veriyorum... artık saçma sapan sorulara ve hiç anlaşılmayan şeylere kızmıyorum. ciddileşmeye, şikayet etmeye ve anlaşılmayan şeylere aklımı bırakmıyorum. her şeyi doğaçlama yapan insanlara kızmıyorum artık, aksine çok seviyorum onları. öpücükleri, gülümsemeleri, sarılmaları, iyilikleri gelişigüzel yapanlara müthiş bir hayranlık besliyorum. kalp onların pusulası… benim de… her zaman sözünü tutan, orada olan, her şeyi ellerini acıtacak kadar sıkı tutan kişi olmaya üzülmüyorum, anlaşılmayan ve kaderinde mıh gibi tek kalmaya ayarlanmış o insan olmaya çok da dert bağlamıyorum. artık içimdeki boşluğu doldurmak için okyanus dolusu dalgaları içimde yüzdürmüyorum. bir şeyi düzeltmeye çalışmak ile bunun bana bağlı olmadığını anlamaya çalışmak arasındaki o ince çizgiyi alnından öpüyorum. artık ve artık.
deli gibi uykum var, nermin. bir mengene ile şakaklarımı yeniden sipariş ettim kendime. urlarımı cellâdıma bahşiş bıraktım, zaten nereye uzansam ölüm. içime bir gardiyan kaçmış gibi ben koğuşlarımdan sana daraltılmışım. ipin koptuğu yerden boşanan bir çığlığınsın. iki el sıksan havaya, iki kuş düşer, verir kalbini ama beni bir bahane bulup da…
Sırlı Beş Ayet .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Beş Ayetler Ve Sırları ( Ayet-i Hamse ), Onar Kaflı Beş Ayeti Kerime İçerisinde On Tane ق ''Kâf'' Harfi Olan Beş Âyet-i Kerîme ve Faziletleri Şeyh Abdülvahid k.s.a. der ki : Bu beş ayetin her birinin içinde on(10) ar adet Kaf harfi vardır. Kaf harfinin cümle ebced adedi yüz(100) dür. Toplam 5000 adet olur. Hak
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.