Tatlı bir rüzgar esintisinde; kuş seslerini ve doğayı dinleyeceğimiz bir müzik keşfetmek üzereyken ve tam ritmi yakalamışken, kendisini henüz ve hala göremediğim bir kuş,tüm o müziğe karşı şarkısını söylemekte. Sanki. Asıl kuş benim, asıl ritm benim ve asıl doğa tüm bu şehirleşmeye rağmen bak burada der gibi. İnanabilmek mi? Yoksa nefesini tutup gözlerini kapatıp, kapılıp gitmek mi o ritme? Biraz daha sakinleştiren bu ses de uyumak mı istersin ya da daha fazlasını yaşamak mı? Tam o an da kanatlarının var olduğunu anlıyorsun. Tutmak isteyip kokusu içime çekmek, fakat uçacak. Korkmak mı? Hayır korkak değilim insanlar kötü. Ama der gibiydim, bekle der gibiydim, lakin sesim soluğum kesilmişti. Ve birazdan kanatlarını çırpıp uzaklaştı, yarım kalmış tüm şarkıları şiirleri de ve kalp ritmini kanatlanıp götürdü. Ve ben bi daha nefesimi tutamadım. Şarkı susmuştu, rüzgar dinmişti ve o ben kuş olmuştum onun kalbine konmuştum... Sanırım söyleyeceklerim bu kadardı...
Artık çok fazla yük taşımaktan hoşlanmıyorum, bu yüzden öfkenin, kırgınlığın, nefretin farklı bir boyutta akmasına izin veriyorum... artık saçma sapan sorulara ve hiç anlaşılmayan şeylere kızmıyorum. ciddileşmeye, şikayet etmeye ve anlaşılmayan şeylere aklımı bırakmıyorum. her şeyi doğaçlama yapan insanlara kızmıyorum artık, aksine çok seviyorum onları. öpücükleri, gülümsemeleri, sarılmaları, iyilikleri gelişigüzel yapanlara müthiş bir hayranlık besliyorum. kalp onların pusulası… benim de… her zaman sözünü tutan, orada olan, her şeyi ellerini acıtacak kadar sıkı tutan kişi olmaya üzülmüyorum, anlaşılmayan ve kaderinde mıh gibi tek kalmaya ayarlanmış o insan olmaya çok da dert bağlamıyorum. artık içimdeki boşluğu doldurmak için okyanus dolusu dalgaları içimde yüzdürmüyorum. bir şeyi düzeltmeye çalışmak ile bunun bana bağlı olmadığını anlamaya çalışmak arasındaki o ince çizgiyi alnından öpüyorum. artık ve artık.
Reklam
deli gibi uykum var, nermin. bir mengene ile şakaklarımı yeniden sipariş ettim kendime. urlarımı cellâdıma bahşiş bıraktım, zaten nereye uzansam ölüm. içime bir gardiyan kaçmış gibi ben koğuşlarımdan sana daraltılmışım. ipin koptuğu yerden boşanan bir çığlığınsın. iki el sıksan havaya, iki kuş düşer, verir kalbini ama beni bir bahane bulup da…
Hayatımda aşka yer yok şükran. Olsaydı bilirdim. Olsaydı mutlaka bilirdim ama yok. Hayatımda bana bile yer yok be şükran. Fazlalığım kendi hayatımda. Aşk diyorduk. Doğru. İçimde aşka dair bir heves ve arzu da kalmadı ki. Kalp çarpan düşler kurmuyorum. Hülyalı ilk gençlik mazide kaldı. Benim bir kavgam var şükran, toyken kavgam aşktı herkes gibi.
Sırlı Beş Ayet .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Beş Ayetler Ve Sırları ( Ayet-i Hamse ), Onar Kaflı Beş Ayeti Kerime İçerisinde On Tane ق ''Kâf'' Harfi Olan Beş Âyet-i Kerîme ve Faziletleri Şeyh Abdülvahid k.s.a. der ki : Bu beş ayetin her birinin içinde on(10) ar adet Kaf harfi vardır. Kaf harfinin cümle ebced adedi yüz(100) dür. Toplam 5000 adet olur. Hak
Hatıralara dair;
Hatıralar mutlu olsun, kederli olsun, hep acı verir; en azından benim için öyle; ama bu acı tatlı bir acı. Ve kalp ağırlaştığı, daraldığı, sıkıldığı, ke- derli olduğu zaman, o zaman hatıralar onu tıpkı sıcak bir günün ardından gelen rutubetli bir gecede çiy damlaları- nın zavallı, kurumuş, gündüz vakti sıcaktan kavrulmuş çiçeği canlandırması gibi aydınlatıp canlandırır. Fyodor Dostoyevski ~ İnsancıklar
Reklam
Bir kalp var içimde sanki yıkık dökük harabe bir evden farkı yok öylesine paramparça olmuş ki toparlamaya benim gücüm kalmamış her bir parçası başka bir yerde o son kalan parça yok hiç bir yerde ararken o kadar yorulmuşum ki neresinden tutarsam tutayım iki ucu kor alev...
Kalb-i Sürur
İnsan bu dünyada neyi arar diye düşündüm ve çok fazla verilebilecek cevap geldi aklıma. Her insanın aradığı farklıydı belki de bundandır sebebi. Ama en temel cevap sürur, mutluluk değil midir? Medar-ı sürur arayışı içindeyiz hepimiz ama elde ediş yollarımız farklı, benim mutlu olacağım belki bir başkasını üzer, bir başkasının mutluluğu beni. Ama özümüzde hepimizin amacı mutlu olmaktır bir ömrü bunun için yaşarız. Doğru yaşadıkça sürura erer insan ama herkesin doğrusu da farklıdır. Mesela bir mümin yalnız başına mutlu olamaz çünkü ümmet bilinci olan insan için bir olmanın verdiği huzur başkadır. Hak yolda ilerledikçe, rabbinin emirlerine yasaklarına uydukça mutluluk kaplar içini. İnsanın varoluş amacının, fıtratına uygun yaşamın içinde olmanın verdiği bir mutluluktur bu. Elbette dünyalık şeyler de mutlu eder bunun peşinde de koşar, nefis bunu da arzular ama dengeyi korumak bize düşüyor. Dünya mutluluğu değil ahiret mutluluğunun gerçek olduğunu unutmamak gerekir. Zaten insan yaşarken tam anlamıyla kalbi sürura eremez. Arayış ömür boyu devam eder hep eksik gelir o mutluluk, sanki aradığı tam olarak bu değildir. Son nefesini verene kadar arar. İşte bunun sebebi esas arayışın vuslata ermek olmasıdır. O'na kavuşunca, cenneti kazanınca artık kalp mutmain olur, sürura erer. Allahım senin yolunda sevinçlerle dolu, mükafatında. Bizi başka yola saptırmadan dosdoğru sana ulaşmayı nasip et 🤲🏻 (Öyleyse mutluluğu bulmak için dua eder dua beklerim ✨)
En yakın yabancı
Şehre onurlu bir sadakatın varlığını batırarak Üstümü çarptırıp karışık hesaplara Göğsümde kahramanca bir gürültü Kabaran bir kımıltı yükseltiyor Nabzımdan arta kalan çiçek tortuları için Herkesin içinde kaba ,kaypak ihanetleri Bir kenara ittirip Temize çıkmak için Feraget edilmiş bir hayattan En yakın yabancıyı bulmak için En yakın
Çalışmak
Çalışmadan geçinenler Bizden değildir. Hacı Bektaş Veli (k.s) Çalış, kazan, ye yedir, bir gönül ele getir, Yüz Kabe'den yeğrektir, bir gönül ziyareti.
Reklam
20 Nisan 2024
İki küfürün arasına sıkıştı benliğim.Hep değer verdiklerim gitti ve şimdi burdayım.Sayfalar yazıyorum,çürütüyorum ama burdayım.Hep burdaydım ama görmediler.Onlar görmeyince ben gittim.Kırıldığımı ağladığımı görmediler,ben yine gittim.Gidersem kendime değer vermiş olurum sandım.Gittiğim yolda yürümeye çalışır şekilde topallarken boğazımdan kan geldi.Yere yığıldım.Doktorun söylediklerini dinlerken sadece annemi izledim.Yüzünü,benim için üzülmesini izledim.Belki bencilce gelecek ama annemin benim için üzülmesi bana iyi geldi.Hala adıma üzülen birileri varmış hissini sevdim.Kalp kırarken düşünmedikleri hayatımı sonlandırırsam belki mutlu olabilirim şimdi.Onlar da mutlu olurlar ve ben onları mutlu etmeyi hala her şeyden çok istiyorum.Hayatımdan birer birer çıktılar ama belki ben hayattan çıkarsam onların da üzerinden bir yük kalkabilir.O yükü üzerlerinden kaldırmak isteyecek kadar seviyorum onları.Kendime üç gün tanıdım.20 Nisan 2024.Bu tarihe kadar seni bu dünyadaki her şeyden çok seviyorum.Umarım bu tarihten sonra da buraya yazmak için çok geç olur ve seni dünyadaki her şeyden çok sevmem için bir dünyam olmaz.Yukarıdan izlerim seni belki,belki orası daha huzurludur.Sen benim yokluğumu aramazsın biliyorum ama olur da ararsan belki yukarıdan izlerken hafif bir tebessüm oluşur yüzümde.Seni, kendime tanıdığım üç günlük ömrüm kadar çok seviyorum.(sen hiç inanmasan da.)
Bir anımı anlatıcam
Salak kuzenlerim le birlikte bir karar aldık lunapark a gidicez ama benim aklımda şu var o saçma oyuncakları binip bağırıp sinirimi atmak neyse amk şu 180 derece dönem ismi ne boksa ona bindim ama ben yanıma kuzenim oturdu sanıyoryum yahu bir adamın elı( adam dediğim benle yaşıt) kılsız olamaz ya neyse ben işte bu hızlandı benim bu kalp fena amk neysee ben bu adamın elini tutum salak kafam kafanı çevir sene neyse işte bu şey yavaşladı inmeye başlıcaz sude gel demeye kalmadı adamla bir göz göze geldim sonrası kb lütfeyle geçti 20 dk kb dedim amk
Seni ilk gördüğümde Herhangi biriydin benim için Hiç kimseydin O gözlerin, gülüşün herkes gibiydi Ama ne hikmetse rüyalarıma girerdin hep Nedendir anlamazdım Düşünmezdim de pek seni Bazen aklın anlamadığını kalp hissedermiş ya, Öyleydi benimki de işte Sen hiçbir zaman benim için doğru değildin Ama yine de sevdim seni İstemedim sevmeyi Kaç kere vazgeçmeye çalıştım bir bilsen Ama olmadı işte yapamadım Bir şey vardı aramızda Anlamadığım bir şey Hiç kimseyken bir anda her şeyim oldun Gecem, gündüzüm oldun Bir anda gözlerin bana o kadar farklı gelmeye başladı ki Onlara her baktığımda kalbim yerinden çıkacak gibiydi Anlamadım, bulamadım neden sevdiğimi Ama yine de çok sevdim seni
Bir oğlum olsun babası gibi gözleri olsun, sevdiğine gözlerinin içi ışıl ışıl o sıcacık utanarak bakan gülüşü olsun... Sevdiğim Adam ve ikimizin parçası bir mucize olsun... diye bir duam vardı bir zamanlar... Erkekleri bilmem ama bazı kadınlar zor sever, severse de her zerresiyle ruhuyla sever...Ve çocuk evlilikler için engel değil o
O kadar ince düşünüyorsun ki farkında olmadan yanlış bir şey yaparım, söylerim de o güzel kalbini kırarım diye korkuyorum. Senin mükemmel bir kalbin, çok güzel düşüncelerin var. Bundan aylar önce bu kitabı okumak istediğimi söylemiştim unutmamışsınn🫠 Üniversitede, böylesine çıkarcı ve yüzeysel ilişkilerin olduğu bir ortamda senin gibi derin ve içten bir arkadaşla tanışmak bir insanın sahip olabileceği en güzel üstünlük olur diye düşünüyorum. İyi ki varsın canım benim. Bu güzel hediyen ve birbirinden değerli güzel dileklerin için çok teşekkür ederim. Kitapla, şiirle, ilimle, bilgiyle doldurduğumuz birlikte nice güzel yarınlarımız olsun inşallah 💚🦋( Yeşil kalp de senin için yeşili sevdiğini söylemiştin 🤭)
Karaca
Karaca