İlginç Bir Soru...!!! Japonya’da saygın bir firma yönetimi, işe girmek isteyenlere bir soru sormuş ve soruya uygun cevabı veren kişiyi de işe almışlar. Sorunun ilginçliği bu sorunun doğru ya da yanlış cevabının olmaması… Yağmur bulutları apaçık çok şiddetli bir fırtınanın gelmekte olduğunu söylüyor.Karanlık yağmurlu bir gece, şimşekler çakıyor,
"Elbette sevgi derken; bizi sonradan pişmanlık duyacağımız şeyler söylemeye ve yapmaya iten, seçtiğimiz o kişi olmadan nefes alamayacağımızı düşündüren ve o kişiyi kaybetme fikriyle bile sarsılmamıza neden olan, sahip olunamayacak bir şeye sahip olmak ve elde tutulamayacak bir şeyi elde tutmak istediğimiz için bizi zenginleştireceğine fakirleştiren o şiddetli tutku patlamasından söz etmiyorum. Benim bahsettiğim; kör gözleri açan, korkuya bile baskın çıkan, hayata mana katan, doğanın yıkım kanunlarına kafa tutan, serpilmemizi sağlayan, sınır tanımayan sevgi. İnsan ruhunun bencilliğe ve ölüme üstün gelmesinden bahsediyorum
Reklam
Burası, güzel şiirlerin hakkını verecek insanların yeridir diye... Çok sevdiklerimden... Adamotu herkesin kalbinin söküldüğü bir an vardır yoksa olmalıdır en azından kalbinin söküldüğünü hissettiği bir an
En iyisi çok okumalı ve bu soruların(dinle ilgili) cevaplarını kendim bulmalıydım. İşte o yaşlarda(14-15) başladım bu konuda okumaya ve hala okuyorum. Bitiremedim bir türlü. Kur’an, İncil,Tevrat,Mevlana, Yunus Emre, Budizm ve daha neler neler.Din felsefesi ve Tasavvufu çok sevdim. Babamın bana 15 yaşındayken hediye ettiği Kur’an hala
Neredeyse çocuktum.. Kalbimi aldı avuçlarına.. Kahraman olmak istedim.. Çünkü o da bir kahramandı.. Bana ve bize, uzak ufukları gösterdi.. Uzak ufuklara yolculuğumuz onunla başladı.. Onun hayalleri heyecanımız, bizim hayallerimiz onun gerçekleştirdikleri oldu.. O bir kalp koleksiyoncusu.. Diğerleri umurumda değil.. Bana sorarsanız; bu koleksiyonun en nadide parçası benim kalbim..
Âdet Gören Erkekler Olsaydı… Gloria Steinem’ın ilk defa 1978’de Ms. dergisinde yayınladığı ve aşağıda çevirisini bulacağınız bu yazısı hala güncelliğini ve komikliğini koruyor. — Hindistan’da yaşamanın bana öğrettiği şey, dünyanın beyaz azınlığının bize açık tenlilerin daha üstün olduğu yalanını yutturmak için yüzyıllar harcadığı. Halbuki
Reklam
238 syf.
8/10 puan verdi
Samsunlu olmanın en bariz yansımalarından birisi de içinde ‘Samsun’ geçen bir şey gördüğünde kalp atışlarının hızlanmasıdır. Bu, gurbette bir 55 plaka olabilir, televizyonda Samsun’u gösteren bir program olabilir ya da herhangi bir sanat eserinin Samsun’dan söz ediyor olması da olabilir. Bu anlamda Zerrin Koç’un Can Yayınları etiketli ‘Islak
Islak Kentin İnsanları
Islak Kentin İnsanlarıZerrin Koç · Can Yayınları · 200019 okunma
276 syf.
·
Puan vermedi
Aşk acısının, insanın içini yakan o büyülü sızının çok iyi verildiği bir roman olmuş bence ancak gelişmelerin ortasına kadar. Sonrasında devreye giren Miralaydan itibaren hikayenin bütün büyüsü gitti benim nazarımda. Devrine göre hayli başarılı sayabileceğimiz güzel bir eser Halide Edip'ten...
Kalp Ağrısı
Kalp AğrısıHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20232,254 okunma
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Sevişmek bir kere daha yürürlüğe
Kalp istekle tanıştığı zaman, insan etrafına bakar ve sorar... Kim benim sevincimi paylaşmak ister ,diye. Şimdi ruhumuz ne geriye, ne de ileriye bakıyor, yalnız şu an... Bizim mutluluğumuzdur. O bizim için bir hazinedir, büyük bir kazançtır, bir mülktür ve güvendir; bunu bize kim kanıtlar?
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Vücuttaki kan pıhtılaşıyor, bazı organlar yirmidört saat sonra çürümeye başlıyorlar ya; saçlar tırnaklar ölümden sonra daha bir süre uzamaya devam ediyorlar. Kalp durunca duygular düşünceler de kayboluyor mu, yoksa kılcal damarlarda kalan kan sayesinde belli belirsiz bir hayat sürüp gidiyor mu? Ölüm olayı aslında korkunç bir şey; ya öldüklerini
680 syf.
·
Puan vermedi
"Öyleyse kim kurtaracak beni var olmaktan?" diye giriş yapan bir kitap üzerine yazılacak yazıya daha etkili bir giriş yapmak mümkün değildir diye düşünüp bu konuda kendimi zorlamıyorum. Hayatımda hiçbir kitabı okumayı bu kadar beklemedim, bunun iki sebebi var. Birincisi insanı huzursuzluğa sürükleyecek kadar pahalı, ikincisi ise
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 201710,4bin okunma
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
Kadının biri,46 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor.Ameliyat masasındayken,ölüme yakın,birden bir hayal görüyor. Azraili görüyor ve soruyor:"Benim saatim geldi mi?".Azrail cevap veriyor:"Hayır.Senin daha 43 sene,2 ay vede 8 günün var." Narkozdan uyandığında,estetik yaptırmaya karar veriyor.Yüzünü gerdirttiriyor,dudaklarını doldurtturuyor vede göğüslerini düzelttiriyor. Kısacası yeniden doğmuş gibi daha uzun süre yaşayacağını bildiği için şimdi,o kadar ameliyatın değdiğini düşünüyor ameliyattan sonra,hastaneden yeni bir insan gibi çıkıyor. Tam karşıdan karşıya geçiyor ki,ambülans çarpıyor ve ölüyor.Öldüğünde Azrail'e soruyor:"40 seneden daha fazla yaşayacağımı sanıyordum!Neden o zaman bana o ambülansın çarpmasını sağlayıp beni öldürttün? Azrail cevap veriyor:"Kııız,ben seni tanıyamadım.."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.