Kalp...
“Bedende bir et parçası vardır. O iyi oldu mu bütün beden iyi olur, o bozuldu mu bütün beden bozulur.”
Sayfa 24 - Hadis-i Şerif
Binlerce evde, sayısız uzun ilişkide kış uykusuna yatıyor sevmek, hayatın eften püften meşguliyetlerinden bir battaniyeyi üzerine çekerek. O kadar derin uyuyor ki bazen, öldü sanıyorsun. Sevgiyi de dürtmek gerek demek. Bazen, evet, evhamlı teyzeler gibi dinlemek lazım nefes alıyor mu diye. Ruhun kasları da alışır çünkü miskinliğe. Kalp tembelliği olur bazen. O zaman hop hop, ani ve kesin bir kararla yeniden sevmek hareketlerini yapmak gerek. Baştan bir ağrı yapar, o da bir kas nihayet. Fakat ağrı iyidir, ruhun kaslarının varlığını hatırlatır insana. Neticede, sevmek de bir idman meselesi.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Türkiye Birincisi Asla yeterince iyi olamadım. Aileme, anneme babama, onların bana harcadığı paraya layık olamadım. Hayır, serseri değildim, geri zekalı da değildim, bir amacım da vardı ve bunu gerçekleştirmek istiyordum. Çalışkan olmak... istiyordum. Çalışkan olmak için oturup çalışmak lazım ben de biliyorum, söyledim ya geri zekalı değilim.
Okul bahçesi
Yağmurlu bir Kasım günü, Cebimde ıslanmış bir mektup, Zar zor toparlamışım kendimi, Sol yanım alev alev, Seni bekliyorum okul bahçesinde, İçimde deli bir cesaretle, Hayatım boyunca unutamayacağım  O ses yankılanıyor uzaklardan ve gittikçe yaklaşıyor, Merdivenlerde bir koşuşturmaca, Acı siren sesleriyle bir ambulans geliyor okulun
çünkü o, hem ben, hem benden daha fazla bir şeydi. ____ Benliğim tamamen altüst oldu. Daha ilk gece, bir kalp yorgunluğu geçirdiğimden, ağrımı bastırmaya çalışarak, ayakkabılarımı çıkarmak üzere ağır ağır, temkinli bir şekilde eğildim. Ama henüz botumun ilk düğmesine dokunmuştum ki, bilinmez, ilahi bir varlık göğsüme doldu, hıçkırıklarla sarsılmaya başladım, gözlerimden oluk oluk yaş akıyordu. İmdadıma yetişen, ruhun kuruluğundan beni kurtaran varlık, yıllar önce, aynı buna benzer bir sıkıntı ve yalnızlık ânında, kendimden hiçbir şey bulamadığım bir anda gelip beni kendime kavuşturmuş olan varlıktı; çünkü o, hem ben, hem benden daha fazla bir şeydi.
İLK BAKIŞ... Göz ; savaşı başlatan haberci... Bakış; elde olmayan kader, ilahi kaza Ve aşk; kalp ile göz arasında bir macera. Sonu zafere de çıkabilir , esarete de... Çoook sonraları kalp göze diyecektir: “ Beni bu onulmaz derde iten sensin. Safayı sen sürdün, acıyı ben çektim. Nimet senin , zahmet benim oldu. Sen sevinirken kaygılanan bendim hep. Bakışlarını arttırdıkça sen , dertlerimi çoğalttın benim. Zafere eren sen , hezimete uğrayan ben. Sen emirlerine itaat edilen hükümdar oldun, ben senin peşinde koşan tebaan. Sen emir, ben esir. Melik iken memlük ( kul) ettin beni. “ Sonra devam edecektir: “ Ey göz ! Sen ikisin ben birim. İki kişinin bir ferde saldırıp onu öldürmesi zulüm değilde nedir?!.. Şimdi ağla o halde ; ettiğin zulmün cezasını çek bakalım!...” Göz buna karşılık bir ayet okuyup susar: “ Gerçek şu ki ; gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler kör olur”( Hac ,46)
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.