“Benim bir ailem yok… Senin ailen gibi bir ailem yok. Daha doğrusu aile nedir nasıl olur bilmiyorum. Sizinkilerle tanıştığımda; hissedeceğim duygular beni korkutuyor. Ya aile çok güzel bir şeyse… O zaman kaybımın ne kadar büyük olduğunu göreceğim. Bu yaşıma kadar ailenin değerini bilemeden ayakta durmaya başardım. Ya paha biçilemez bir oluşumsa aile… Tökezlerim ve sen elimden tutmazsan düşerim. Kalkamam.”
Pınar, ellerini bacaklarından çekti ve elini yakaladı. Sıkıca tuttu. Mavi, konuşmaya devam etti.
“Kaldığım yurt odalarında, tuvalet kapılarında ‘Aile her şeydir.’ yazıyordu. Her şey olan neydi? İçine neler sığıyordu? Aile hem acı hem mutluluk muydu? Hem üzüntü hem neşe miydi? Neydi her şey olan aile?
Bu sorular yıllarca beynimi kemirdi durdu. Tam tüm cevapları buldum diyorum… Ama birden sorular değişmiş. Yoruldum bu kısır döngüden, sorulara cevap aramaktan. Pes ettim uzunca bir süre önce.”
Yıl 2018...
Yaşasaydı 36 yaşında olacaktı.
1982 yılında Bitlis’te başlayan hayatı 2004 yılının Mart ayında İstanbul’da sonlandırıldı.
Töreye kurban edilmişti. Akrabası tarafından tecavüze uğramış ve hamile kalmıştı. Tecavüz eden kişi teyzesinin oğluydu ve aynı zamanda Güldünya’nın halasının kızıyla evliydi. Aşiret bir araya gelmiş ve