O kokuşmuş “değerler”, her türlü milliyetçilikler, militarizmler, katı inançlar, sömürgecilik ve vahşi kapitalizm, varoşların sefaleti, insan ruhunun kepazeliği, itaati, boyun eğişi, birbirini kazıklayışı, acımasızlığı, sevgisizliği, bütün bunlar hâlâ her yerde hüküm sürmüyor muydu yetmiş yıldır, şu mide bulandırıcı ve kanlı bir katliam lağımına dönüşmüş, barbarlığı küreselleştirip “global” rütbesine terfi etmiş dünyada?