“Ne “şu”cunun “bu”suna ne de “bu”nun “şu”suna bakarım. Benim derdim ne asırla ne de asrın insanıyla; Ben asrın adına değil, o asra o adı verenlerin zihniyetine bakarım.” /Kenan Taban/
Ne zaman imkansızı seversen, İşte o zaman gerçek seversin.. // Özdemir ASAF
Reklam
Bu romanda herkesin gözleri lacivert. Hiç lacivert göz görmedim ama lacivert gözleri severim. Lacivert gözlerin derinliklerinde, bilinmeyen diyarlardan maceraperest seyyahların getirdiği anlamlar yatar. Bence tabii... Dışarıda cıvıltılı bir ilkyaz güneşi, tazelenen ve yeniden doğan dünyanın yeşillikleri üstüne, işveli bir salıntıyla sıcacık altın tozları serpiştiriyor. Ben, senin için ey kari, bir roman yazıyorum. Kapı çalınıyor. Kim geldi acaba? Kimi istersem, kimin ismini yazarsam o gelir. Yazmanın bu yararı var işte, küçük bir işaretle, canımın istediğini getiririm. İstersem fikrimi değiştiririm. Kim ne yapabilir? Hadi bakalım, kapının zili çalmadı, gelen giden yok. Tamam mı? Yoo, tamam değil, çünkü fikrimi yeniden değiştiriyorum, zil çalıyor ve Ali, yani kardeşim geliyor. Karşımdaki koltuğa oturuyor, bir yandan da önümdeki kağıtlarla daktilo makinesine şöyle bir göz atıyor. - Ne yapıyorsun? - Roman yazıyorum. Haksız yere azarlanmış bir çocuk gibi, bir an irkilerek anlamadan bakıyor yüzüme. - Niye? dört mevsim sonbahar/ahmet altan
Bazen canın sıkılır için daralır ne konuşulanları duyarsın ne yanındakileri görürsün kimse iyi gelmez o haline işte tam öyle bir anda bir tek kitaplar halinden anlar
Kendi aklımıza ve şansımıza güvenimiz ne kadar çok azalırsa,başkalarını örnek olarak takip etmemiz o kadar artar. EHOFFER. Kesin inançlılar
Martin Luther şöyle söylemişti.İstediğim şekilde dua edemiyecek gibi kalbim soğuk olduğu vakitler aklıma düşmanlarımı getiririm..... öyle ki,kalbim öfke ve nefretle şişer ve o zaman yanık yanık dualar edebilirim.Ve öfkem ne kadar kızgın olursa,dualarım de o kadar kuvvetli olur.E.Hoffer......kesin inançlılar
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.