Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
256 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Her ne kadar "Oğullar ve Rencide Ruhlar"ı okurken bu kitabın finaliyle ilgili bir spoiler yesem de (mükemmel bir kitap olduğundan dolayı yazarına kızamadım da... siz siz olun, ikisini de okuyacaksanız önce bunu okuyun.) okurken sıkılmadığım, heyecanı üst düzeyde tutan bir Agatha Christie romanı diyebilirim hakkında. Kraliçenin bundan daha iyi kitapları olmasına rağmen fazla popüler olmasını, filminin çekilmesine bağlıyorum ben. (Sonuçta sinemanın kitapların tanıtımına katkısı yadsınamaz.) Yalnız, kitabın bendeki baskısında yazım hataları o kadar sık tekrarlanmış ki, bu konuda biraz da takıntılı olduğumdan hikayeye odaklanmakta zorluk çektim resmen. Gönül Suveren'in o ruhsuz çevirisinin üstüne bu kadar yazım hatası bir müddet sonra romanı okunmaz hale getiriyor ister istemez. Umarım yazarın kitaplarının yeni baskıları, ileride daha iyi bir editör ve çevirmen tarafından hazırlanıp (mümkünse başka bir yayınevi tarafından) yayınlanır, okurlar da her seferinde bu çileyi çekmek zorunda kalmaz. Son olarak şunu da demeden geçemeyeceğim: Hercule Poirot'yu, "MythBusters"taki pos bıyıklı kel adam olarak kafasında canlandıran bir tek ben miyim acaba lan? :)
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201925,6bin okunma
Öğrencisi olduğum Küçükçekmece İlkokulu'nun bahçesinden atlayarak; haftada mütemadiyen bir kere anlatılan ''Küçükçekmece Tufanı ve Kaybolan Şehir'' efsanesine konu olan göle doğru yürüdük. Mete yine anlatmaya başlamıştı hurafeyi: Yıllar yıllar önce yaşlıca bir dede gölün altındaki şehre gelmiş, kapı kapı gezip bir tas su istemiş, kimse de
Reklam
O benim kardeşim gibi dediği adamla sevgili oldu 2 aya yüzük taktılar.. Bu ne lan yüzük kardeşliği mi? Baho
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Size hiç oluyor mu bilmem. Bazen bir kitabı bitirdikten kapağını kapatıp, gözünüz uzaklara dalar durursunuz. Aklınıza o romanda bahsedilen yerler, köyler, kahramanlar gelir, keşke yanında ben olsam, yardım etsem diye düşünürsünüz. Şu an ilk aklıma gelen Yüzüklerin Efendisi mesela. Ama bir de her Aytmatov kitabından sonra bu hisse kapılıyorum. Ve on paralık yazarlık tecrübemden soğuyorum. "Lan neden kasıyorum ki. Ne yaparsam yapayım asla bu adamın yazdıklarına benzemeyecek" diyorum. "Sultan Murat" da böyle bir kitap. İşin garip tarafı, aslanlarla, kaplanlarla güreşen, olmadık entrikaları ortaya çıkaran, cesur, kuvvetli insanların değil, senin benim gibi sıradan insanların hayatlarından öylesine seçilmiş gibi duran bir kesit bu kadar mı güzel anlatılır. Kitaptaki soğuk okuyanın iliklerine nasıl bu kadar işler. Terlemiş hayvaların, ıslanmış otların ekşi kokusu genzinizi nasıl bu kadar yakar, baharın gelişine neden bu kadar sevinirsiniz anlamak mümkün değil. Elips Kitap'ın gazete eşantiyonu gibi duran, iğrenç ötesi kapak tasarımı, küçültülmüş boyutları ve bu boyutlara sığdırılmış yazıları ile sunumu berbat ama çok lezzetli bir yemek gibi. Keşke yarın bir gün başka bir yayın evi sağlam bir formatta bassa. Hiç düşünmem tekrar tüm kitapları alırım. Nur içinde yat Aytmatov.
Cemile - Sultanmurat
Cemile - SultanmuratCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20132,188 okunma
Âdet Gören Erkekler Olsaydı… Gloria Steinem’ın ilk defa 1978’de Ms. dergisinde yayınladığı ve aşağıda çevirisini bulacağınız bu yazısı hala güncelliğini ve komikliğini koruyor. — Hindistan’da yaşamanın bana öğrettiği şey, dünyanın beyaz azınlığının bize açık tenlilerin daha üstün olduğu yalanını yutturmak için yüzyıllar harcadığı. Halbuki
"Kominizim gelirse, kadınlar da çalışacak." "Lan bizim köye gelmiş mi yoksa?" "Anlamadım?" "Heç, analarımız bacılarımız heç tarladan çıkmazlar da." "Lan öyle değil, şehir avratları da çalışacaklar." "Vah vah vah. O daracık pantolon, o boyalı gözlerle mi, vah vah vah. O dal gibi vücutlarla mı, amanın tazecik etleriynen mi? Yazzık ki ne yazzık."
Reklam
Muzaffer İzgü (29 Ekim 1933 - 26 Ağustos 2017)
Telsizler hemen çalıştı: “Konuk, ayı avlamak istiyormuş!” Konuk ki ne konuk, en büyük devletin en büyüklerinden… O büyük devletle öyle sıkı fıkıyız ki, kardeşten öte. Ne buyurursa o büyük devlet,biz hemen yerine getiririz, bir dediklerini iki etmeyiz; babamız, ağabeyimiz gibi bir devlet işte. Bu koskoca dost devletin, koskoca büyüğü, ayı
-Neden espri yapıyorsun? Yani, ne alemi var? Biraz düşüneyim. Akıllıyız ya... Hah ha... Espri, vahşi doğanın ortasında insanoğlunun bir deşarjıdır. İnsanın birbirine düşmanlığını gideren bir süspansiyondur. Muhakemenin gücünü gösteriyor. Olaylar arasındaki çelişkileri göstererek
LOJMAN Lojmanda oturmak ayrı bir yaşam tarzı. Herkesin kocasının aynı işi yaptığı bir aileler topluluğu bu. Çalışmayan kadınlar için standart bir hayat: Sabah aynı saatte, hatta aynı dakikada evinden çıkan üniformalı kocalar, pencereden kocalarının servis araçlarına binişini seyreden kadınlar, öğleye kadar ev işleri, öğleden sonra kadın
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-2/Kitabı okudu
(jackie Collins adlı yazarın Şen dullar adlı kitabının eleştirisi. Sitede kitap yüklü olmadığı için ileti olarak paylaşmak zorunda kaldım.) Yazarı 1000 kitap'taki bir haberde tanıdım. Yazarın ölüm haberiydi bu haber. Bu üzücü haber benim yazarla tanışmama vesile oldu. Kadın ölümüyle bile okur kazandı. Bir yazarın en çok istediği şeylerden biri de
Reklam
243 syf.
7/10 puan verdi
Yazarı 1000 kitap'taki bir haberde tanıdım. Yazarın ölüm haberiydi bu haber. Bu üzücü haber benim yazarla tanışmama vesile oldu. Kadın ölümüyle bile okur kazandı. Bir yazarın en çok istediği şeylerden biri de bu olsa gerek. Öldükten sonra da okunmak... Yazarın üslubu Harold Robbins adlı yazarla benzerlik gösteriyor. İkisi de benzer vakitler kitap
Şen Dullar
Şen DullarJackie Collins · Kelebek Yayınları · 19839 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.