Onsuzluk
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta... Sanki bedenime tüm
"İşte şimdi güzel bir şeyler yapmaya başladın," de- di Clay. "Ve o yüzden de sonuna kadar gitmen gereke- cek. Beni ağzının içine aldığında, sonuna kadar, tama- mıyla alacaksın." "Oh, evet alacağım, kesinlikle sonuna kadar alaca- ğım." Clay'in çamaşırını indirdi ve içinde yanan ateşten kıpkırmızı olmuş
Sayfa 31
Reklam
Nisan heyecanla bana doğru yürüyüp bana tereddütsüz sarıldı. "Çok özledim!'' dedi coşkuyla. O an içimi huzur kapladı. "Ben de.'' dedim sessizce. "Tamam tamam, kızı bir kez de sen hastanelik etme!" dedi Eren gülerek. Nisan benden gülerek ayrıldı ve Eren dikkatlice bana sarıldı. "Sana öyle yemekler yapacağım ki şurada uyuyarak verdiğin kiloları kat ve kat geri alacaksın, unutma!" dedi. Gülümsedim "Canım en çok sütlaç çekiyor." dedim. Bu yalnızca bizim bildiğimiz bir muhabbetti. En güzel muhabbetler sadece bir arkadaş grubunun bildiği ve anladığı konular üzerine yapılanlardı, öyle değil mi?
“Selam ufaklık.” “Nova...” diye uyku sersemi mırıldandı Alin. “Uykun mu kaçtı?” diye sordum. Şu an burada olduğu için daha mutlu olamazdım. Arın ne zaman ona baksa yüzüne daha genç bir ifade çöküyordu. Kaygısız ve tasasız bir İlahi Lorddan daha güzel hiçbir şey yoktu galakside. Alin başını salladı. “O halde birazcık hasta olan Arın'a ben gelene kadar bakar mısın?” diye sordum. Alin kıkırdadı ve daha hızlı bir şekilde başını yukarı aşağı doğru salladı. “Yat, Arın,” dedi dizlerinin üzerinde yatağın ortasına emekleyip Arın'ı çekiştirerek. “Yat, Arın,” diye omuz silktim. Hafifçe gülümsedi ve başını yastığın üzerine bıraktı. “Şimdi, ben gelene kadar Arın'ı seviyoruz. Tamam mı?” diye eğilerek sordum. “Arın'ı zaten seviyoruz,” dedi Alin. Ve bu gece asla tahmin edemeyeceğim şekilde gülmeme neden oldu. “Öyle değil.” Uzanıp küçük elini tuttum ve Arın'ın saçlarının üzerine getirdim. Sonra kendi elimin içinde elini oynatarak Arın'ın saçlarını okşamaya koyuldum. “Böyle, tamam mı? O zaman uykusu gelir ve iyileşir.”
Sayfa 645 - Dex yayınları, Alin, Nova.Kitabı okudu
Sebastian son bir kez daha şiddetle sarsıldı, sonra hazzın sükûnetinden büyülenmiş bir halde Kaderin'in üzerine yığıldı. Onun için çok yeni olan solukları, kendisini hayrette bırakacak kadar düzensizdi. Ancak ona ne yaptığını fark edince yüzü kızardı, utandı ve gözlerini kaçırarak Kaderin'in üzerinden kalktı. Gelini ya da değil, o kendisi için bir yabancıydı ama onun kar­ şısında sanki toy bir delikanlıymış gibi kendini utandırmıştı. Daha da kötüsü, onu altında tutmak için tüm gücünü kullanmıştı. Onu nasıl incitemeyecekti ki? Mükemmel tenini nasıl berelemeyecekti? Gözleriyle karşılaşmaktan ödü kopuyordu. O ihanete uğramış bakışları görmekten... Fakat Kaderin onu kendine çekti ve başını hafifçe ona çevirip burnunu adamın boynuna sürttü. Kedi gibi, yanağını yanağına sürtüyordu. İlginç bir yöntem seçmiş olmasına rağmen, Sebastian onun şefkat gösterdiğini biliyordu. Şefkat. Bu, Sebastian için başka bir coşku sebebiydi. Çok uzun süredir ona dokunan olmamıştı. Kaderin dirseğinin üzerinde doğrulurken gümüşle koyu kestane rengi arasında titreşen yumuşak bakışlarla onu süzdü, tatmin olmuş bir ifadesi vardı. Kadının başını, titreyen ellerinin arasına aldı, göz kapaklarını ve burnunu öptü. Hayal edebileceği en güzel ve en tutkulu yaratıktı ve kendisine aitti. Konuştuğunda sesi boğuk çıkıyordu. "Sana adımı söylemedim. Ben Sebastian Wroth." Kaderin hâlâ transtaymışçasına, “Bastian," diye mırıldanınca Sebastian onu kucaklamak istedi. Gülümsedi. "Eskiden sadece ailem bana böyle hitap ederdi. Senin de öyle seslenmen beni memnun eder."
Sayfa 38
Mutlu son?
Bir efsaneye göre bir kadın bir adama aşık olmuş. Ama ne kadın ne adam bunu fark edememiş. Yaşadıkları duygu yoğunluğu o kadar duygusuz yapmış ki onları aşkı görememişler. Ailesinden inanılmaz derecede sevgi almış, güzel, kibar bir kadın varmış. Annesi ve babası birbirine çok aşık bir çiftmiş. Bir erkek kardeşi ve bir ablası varmış. Ablası
Reklam
740 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.