İnsanlar sana; sen kendine ne kadar inanıyorsan o kadar inanacaklar.
Allah Teâlâ'ya, O'nun sana olan nimetlerini bildiğin ve sana kendisine şükretme imkânını bahşettiği için şükrediyor, şükrünü de sadece O'na yapıyorsun. Derken şükür senin dilinden dökülüyor ve sen onca nimeti arasında bu nimetine de şükrediyorsun. Bu arada nimetin Allah'tan geldiği bilgisini sana vermesinden dolayı da şükrünü artırıyorsun.
Reklam
Sen zaten başka türlü düşünmezsin ki; o mübarek kafan her şeyi mevcut bir ölçüye uydurmadan rahat edemez.
Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki Başucumda bi sen varsın bi de evren Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi Yalnızlığım benim çoğul türkülerim Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
Sayfa 49 - PdfKitabı okuyor
Topla pılını pırtını bir yere gitmemek için! Yelken aç her şeyin her yerde rastlanan olumsuzluğuna Görkemli bayraklarla donanmış o düşsel, Çocukluğunun o renk renk minyatür gemileriyle. Topla pılını pırtını Büyük Yolculuk için! Fırçaların ve makaslarınla ulaşılamayan O çok renkli uzaklığı da unutma. Topla pılını pırtını bir daha dönmemek üzere! Sen kimsin toplumda boşu boşuna var olduğun bu yerde, Ne kadar yararlıysan o kadar işe yaramaz, Ne kadar gerçeksen o kadar sahte? Sen kimsin hurda, kimsin hurda, kimsin hurda? Yelken aç, bir şey almadan yanına, değişik kimliğinle. Bu insanlarla dolu dünyanın ne ilgisi var seninle? 2 Mayıs 1933
O bir fotoğraf karesi fakat ait olduğu çerçeve sen değilsin.
Reklam
Yepyeni bir şair, yepyeni bir roman Yok mu? Yok. Ya da ben bulamadım Sen yine de Hayat'ı tut elinden al getir Var mı? Var. Sokakta çocuk cıvıltıları Hiç değilse o çocukların kadrini bilelim...
"Onun elini tutamayacaksın, asla kokusunu içine çekemeyeceksin ve ona sarılıp öpemeyeceksin. Bunlardan birini dahi yapmaya kalkıştığında o acı çekecek. Hangi erkek sevdiği kadının acı çekmesine dayanır ki? Ve hangi erkek sevdiği kadın yanında, yakınında ve bir nefes kadar uzağındayken ondan uzak durabilir? Söylesene Avcı, sen hiç dokunamayacağın bir kadını sever miydin? Sadece uzaktan izleyeceğin ama hiçbir zaman senin yanında uyanamayacak birini sever miydin?"
Sayfa 162Kitabı okudu
İnsan böyle bir şey. Nerede, hangi yaşta olursa olsun, kabuğunu kırıp içine baksan içi cılk yara. Yarasız, dertsiz, sırsız insan yok da, işte kimisi üstünü iyi örtüyor. Ben de örttüm. O kadar kapattım ki, kendim bile sormadım kendime. Bir kere oturup da kendimle, Selami'yle konuştuğum gibi konuşmadım. "Sen niye böylesin Ethem, gel, otur konuşalım. Anlat içindekini, anlat da rahatla." demedim kendime. Sadece şikayet etmeyi bildim. Kendime kızmayı, Nurten'e kızmayı, anneme, babama, abime, kardeşime, çocuklara, hayata kızmayı bildim. Kolayı bu çünkü. Kız, küs ve somurt bir köşede. Kaçmayı daha kolay buldum. Her şeyden, herkesten kaçmanın soluklanacak bir durağı var, ama kendinden kaçıyorsan durmadan kaçıyorsun, durduğun, dinlendiğin bir an bile olmuyor. Şunca senedir yaptığım bundan başka bir şey değildi. Kendimi yarım hissediyorum. Yarım yamalak... Bu yarımlığı hatırlamamak için üstünü örtüyordum kendimin. Görünmez olana kadar.
Sayfa 198Kitabı okudu
"Kim çalışırsa, kim layık olursa medeniyeti o insan ve o cemiyet omuzluyordu. Sen kendi sendeleyişini ister Kanuni ile başlat ister Tanzimat'la ne fark ederdi ki? Batı'nın sıçrayışının Rönesans neresine denk düşerdi, reform nesi olurdu, ne ehemmiyeti vardı buradan bakınca."
Sayfa 131 - Ketebe
Reklam
İnsan dünyada garip ve yalnızdır. Bu gurbet ve yalnızlık hissini özellikle hayatın ve memata döndüğü akşam saatlerinde, hayatın yokluğa döndüğü sonbaharda hissedersiniz. O yalnızlığı size ilahi bir teslimiyet, Cenab-ı Allah'ın varlığı unutturur. "Ey kulum sen benden geldin, yine bana döneceksin." Bu mühim bir lütuftur. Bu imtiyazdan nasipdar olanlar bu lütfu tüm insanlara eriştirmekle sorumludur.
Bir şiir yazdım. Bir şiir okudum bizim için. Bir şarkı söyledin, Sen o şarkıyı dinledin. Eksik bir şeyler vardı. Notalar yarım, kalpler sessizdi. Bu şarkıyı daha yüksek sesle söylemem gerekti. Meğer bir rüyanın içindeymişim. Ne sen dinledin ne ben söyledim...
"Şaşırtıcı bir şekilde mükemmel," diye mırıldandı. "Cazi- beni hafife almışım." Tam anlamıyla utanç verici olsa da bir göz tarafından ye- nip bitirilmek heyecan vericiydi. Huzursuzlanmaya başladığın- da, Daniel yırtarcasına gömleğini başından çekip çıkardı, daha sonra çizmelerini çıkarmak için eğildi. Gergin kasları bronz
Sayfa 224
Perçemimden tutta, kahküllerin saçılsın.
Halid: "Ben ya- lanlayıp uzak duranlar arasındaydım. Daha sonra Allah gönüllerimizden, perçemlerimizden tutarak bizi hidayete eriştirdi. Biz de O'na bağlılık sözü verdik. İşte o vakit bana, 'Sen Allah'ın kılıçlarından bir kılıçsın,' dedi."231
Pek de şaşılacak bir tespit değil herhalde? Kıkırdıyor. Sana veriyorum. Neyi veriyorsun? Kontrolü Nikki. Ne istediğini söyle. Tam olarak ne istediğini söyle. Senin dışında mı? Nerene dokunmamı istersin? Ne hızla? Göğüs uçlarını ısırmamı mı istersin yoksa kulaklannı mı? Dilimi o enfes deliğine daldırmamı mı istersin? Söyle Nikki. Bana ne
Sayfa 164
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.