912 syf.
8/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Üzülerek söylüyorum ki kitap Şadan Karadeniz'in "Öztürkçe" takıntısı yüzünden o kadar zorlama bir çeviriye maruz kalmış ki, neredeyse her sayfada insanı çileden çıkaracak şeylerle karşılaşmak mümkün. Kesinlikle tekrar çeviriye girmesi gerektiğini düşünüyorum. Öztürkçe desteklenebilir mutlaka. Fakat her kavramı, her terimi Türkçeleştirmeye çalışmak çok çocukça bir çaba. Hele ki Foucault Sarkacı gibi Kabala, Tapınak Şövalyeleri ve benzeri Ortadoğu'da başlayıp gelişmiş; özellikle Kudüs, Mısır Lübnan civarında şekillenmiş kültürlerden bahseden bir kitapta Arapçanın, Farsçanın ve İbranicenin etkilerini yok etmeye çalışmak bütünüyle yanlış. Örneğin çevirmen bir bölümde asteroid, meteor gibi astronomik terimleri direkt kullanırken "galaksi" yerine gök ada terimini aynı cümlede ve aynı paragrafta birlikte kullanarak saçma sentezlerde bulunuyor. Kitap çok akıcı, gerçekten içine çekiyor insanı ama çeviri yakanıza yapışıp "o kadar kolay değil " diyor.
Foucault Sarkacı
Foucault SarkacıUmberto Eco · Can Yayınları · 20211,587 okunma
288 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
78 günde okudu
Kitap ilk baskısını 1978 senesinde yapmış ve o dönemde bestseller olmuştur. Bir koşucunun hayatını anlatmaktadır. Yaklaşık 2 yıldır koşu sporu ile ilgileniyorum. Amatörün, amatörüyüm, ufak ufak yerel yarışmalara katılıyorum en fazla şuana kadar 10 km koştum. Bu hayatın içerisinde yeni dostluklar ve hikayeler edindim, bu kitabı da o arkadaşlarımın tavsiyesi ile okudum. Kitap biraz zor ilerledi ilk başlarda kahramanın bulunduğu mekanı ve çevresini anlatan yazarın bu başlangıcı beni oldukça sıktı. Sanırım ben biran önce koşuyla ilgili bölümlere gelmesini istedim bilemiyorum. Dün ise bu bölümler bittikten sonra kitap hızlı bir şekilde bitti. Ekimde okumaya başladığım kitabı aralıklarla ocakta bitirebildim. Konusuna gelince kahramanımız Cassidy mil koşucusu ( 1 mil =1,6 km) ve amacı olimpiyatlarda ülkesini temsil etmek, bunun için var gücüyle çalışıyor, hatta okulunu, sevgilisini, sosyal hayatını yani her şeyini bırakıyor ve ormanlık bir alanda inzivaya çekilerek deli gibi antrenman yapıyor. Ona yardım eden yine bir olimpiyat şampiyonu Denton , ondaki cevheri görüp tüm olanakları sağlıyor. Kitabı her okuyan sever mi bilemiyorum, başlarda ki o uzun bölüm insanı sıkabilir ya da hiç koşmamış biri Cassidy'nin yaptıklarını mantıklı bulmayabilir. Koşu sporu hakkında yazılmış pek Türkçe kitap yok,(antrenman vb kitapları hariç) yabancı dilde ki kitapları da ben takip edemiyorum. Ama şunu rahatlıkla söyle bilirim ki Türkiye'nin ilk ultra kadın maratoncusu Bakiye Duran Hocamın yazdığı Cesaret Yalnızdır kitabı bana göre daha anlaşılır ve güzel, keyifli okumalar...
Koşucu
KoşucuJohn L. Parker Jr. · Bilge Kültür Sanat · 201228 okunma
Reklam
468 syf.
10/10 puan verdi
Hani bazen hayatın hengamesinden yoruluruz ve bir tek korunmalı evimizin duvarları içerisinde olduğumuz zaman ruhumuz dinlenir ve deriz, " Evim, benim cennetim! " diye! Böyle zamanlarda, " Evim de olmak, ne güzel! " derim. Ailem ve kitaplarımın arasında sosyal hayatımı azaltarak ama okuduğum kitaplardaki kahramanların
Emma
EmmaJane Austen · Can Yayınları · 201810,4bin okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ali Lidar'ın okuduğum ikinci kitabı. Tesirsiz Parçalar'ın devamı niteliğinde yine doğrudan yüreğinize dokunan, samimiyetin dibine vuran harika bir yazar. Bazen bir rakı sofrasında ya da gecenin ıslak sokaklarında Ali Lidar ile birlikte dertlendim, onunla tebessüm ettim onunla ağladım. Hep o anlattı ben dinledim. Çok uzun zamandan beri ağlayamıyordum, gözyaşlarımın tükendiğini sanıyordum ama "Resimsiz Gözyaşları" isimli o öykü.... O an hissettiğim duyguları anlatabileceğim kelimeler yok varsa bile ben bilmiyorum... Okuyun arkadaşlar....
Z Raporu
Z RaporuAli Lidar · İthaki Yayınları · 20163,750 okunma
266 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Ve bir yaprak daha düşer hüzün kokan nemli toprağa... Göğü deler keskinden bozma düşünceler... Elma Adem' e küser, Adem' in yok haberi Havva' dan... Kafamda çınlayan sesin vuruşları sol-fa di es... Ruhum bağır çağır, sessiz çığlıklarım yuvalarından çıkan uçuruyor kuşları... O kuşlar ki Süreya' ya ilham... Hayat uzun... Bitmek bilmeyen yorgun kırpınışları... Kitabı tavsiye ederken "şiddet" kullanılabilir... Bu kitabın üzerimdeki etkisi büyük. Öyle ki son 20 sayfayı değişmem ciltli kitaplara... Ben de bi Evreka sevinci... Kaçıncı sevinişlerim bilmem ama anlıyorum ki bazı düşünceler karşılık bulmuş. 1+1 her zaman etmez iki diyen collatz teoremine dem vuran bir öz ki... İnsanın olduğu yerde sorun her daim olacaktır. Göreceli insan, standartlarla yönetilemez. O sorun olacaktır hep ve biz yine de yorulmayacağız aramaktan mutlak düzeni. Hangi ideoloji ? Hangi renk? Hangi çiçek? Hangi şehir? Hangi yemek, meyve, sanatçı, film, ve belki de aşk... Görecelidir insan azizim. Aldous Huxley' in yüz yıl kalibreli dürbününü mü seveyim, ideal düzenin "ahanda bu" demeyişiyle ortaya çıkan iç burukluğunu mu seveyim, Neo-insan' ın ilkelliğine bağımlılığını mı yoksa natürel yollarla insanı kontrol edilemeyişini mi? İsrafil mi? Beklemeyin. İsarfil içimizde!
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 20216 okunma
150 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İncelememe 40'lar Kulübü'nden bahsederek başlamak istiyorum. 40'lar Kulübü Yayınevi, seçtiği belli bir konuda farklı farklı 40 kişinin yazdığı denemeleri bir araya getirerek kitap olarak basıyor. Bildiğim kadarıyla oldukça çok eserleri var bu şekilde hazırlanmış, bence oldukça güzel bir fikir. Yayınevinin ilk olarak Yedi Güzel Adam'ı anlatan bu kitabını okudum. Kafamda Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Nuri Pakdil ve diğerlerinin eserlerini okumak var ama bütün yorumlarda özellikle Zarifoğlu okumaya başlamadan önce hakkında bilgi toplamam gerektiği söyleniyordu, ki yeterince anlayabileyim. Bu yönde çok güzel bir katkısı oldu bana eserin, bu yedi güzel insanın hayat hikayelerine, fikirlerine, faaliyetlerine dair eşsiz bilgiler öğrenmiş oldum. Olumsuz anlamda eleştirime gelecek olursam; sanırım yazılar yayınevine gönderiliyor ve direk olarak kitapta yer alıyor. Yazan kişi imlayı, noktalamayı nasıl yazmışsa kitaba da aynen o şekilde koymuşlar. Bazı yazılarda hiç sorun yokken bazılarında noktalama yanlışları o kadar fazlaydı ki hiçbir şey anlayamadım. Daha sonra basılan kitaplarında da umarım durum böyle değildir; bir editörün eser için ne derece önemli olduğunu öğrenmiş oldum. Kitapta 40 farklı kişinin denemesi olduğu için bütününe bakarak yorum yapma şansım yok aslında; bazı yazılarda çok sıkıldım, bazılarıysa muazzam derecede etkileyiciydi. Yine de hepsinden güzel istifade ettiğimi düşünüyorum, artık Yedi Güzel Adam'a ait eserleri okumak çok daha keyifli olacak.
Yedi Güzel Adam Kırk Güzel Kelam
Yedi Güzel Adam Kırk Güzel KelamKolektif · 40'lar Kulübü Yayınevi · 201546 okunma
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.